Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen şirketlere ilişkin, "Bugün itibarıyla TMSF'ye yönetilmek üzere devredilen şirket sayısı 527'dir. Bunların yaklaşık 271 tanesi 9 büyük gruba ait, geriye kalan 256 tanesi iller itibarıyla 26 olarak tasnif edilebilir. Toplam grup sayısı 30 civarındadır." dedi.

Canikli, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Türkiye ekonomisinin 27 çeyrektir büyüdüğünü belirten Canikli, bir ekonominin en önemli performans ölçütünün büyüme olduğunu, Türkiye'nin her anlamda içeriden ve dışarıdan şoklarla karşı karşıya kalmasına rağmen büyüme performansı ortaya koyduğunu söyledi. Ülke ekonomisindeki büyümenin reel bir büyüme olduğunu, bu verinin istihdamla desteklendiğini vurgulayan Canikli, 14 yılda 9 milyondan fazla istihdam kapasitesi oluşturulduğunu aktardı.

İşsizlik rakamlarındaki azalmanın istenilen düzeyde olmadığını anlatan Canikli, kadınların iş gücüne katılım taleplerinin arttığını, nüfus artışına bağlı olarak artan iş gücü talebinin de karşılanması gerektiğini, ayrıca tarımda istihdam ediliyor görünen ama gerçekten gizli işsiz olan bir kısmın istihdam talebinin karşılanması gerektiğini bildirdi. OECD ülkelerinde tarımın istihdamdaki payının ortalama yüzde 7-8 olduğuna değinen Canikli, "En yüksek OECD ülkesi Türkiye hariç 10'dur. Bu dönüşümde Türkiye geç kalmıştır ama er geç gerçekleşecektir." ifadelerini kullandı.

Kamu kaynaklarının daha önce başka alanları finanse ederken bugün yatırımı destekleyecek alanlara finansman imkanı oluşturduğunu kaydeden Canikli, bütçe içinde faiz ödemelerinin payının sürekli düşürüldüğünü dile getirdi. Canikli, 2002 yılı bütçesinde faiz ödemelerinin payının muhafaza edilmesi halinde bu yılın bütçesinden 251 milyar liranın bunun için ayrılması gerektiğini ancak 2016 yılında bu tutarın yaklaşık 55 milyar liraya gerilediğini belirtti.

Nurettin Canikli, bu olumlu gelişmelerin yanı sıra makro göstergelerde ciddi bir bozulma yaşanmadığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Enflasyon kontrol altındadır, yüzde 7 bandındadır. Sonraki dönemde yüzde 6,5'e düşmesi planlanıyor. Şu an gelen datalar bu hedefi bozacak bir durumda değildir. Dolayısıyla burada herhangi bir sıkıntı yoktur. Kamu dış borcu için aynı şekilde... Toplam dış borç için de geçerli. Özel sektörün dış borcunda ciddi bir artış söz konusudur ama hepsinin karşılığı vardır. Bu çok önemlidir. Hanehalkı borçluluk oranlarını da benzer şekilde değerlendiriyoruz. Borcun karşılığı olan varlığı hesaba katmadığınızda o değerlendirme biraz eksik kalabilir."

- "Büyük çoğunluğu yerlerini koruyor"

Başbakan Yardımcısı Canikli, TMSF'ye devredilen FETÖ bağlantılı şirketlere ilişkin soruları da yanıtladı.

Canikli, söz konusu şirketler hakkında şu bilgileri verdi:

"Bugün itibarıyla TMSF'ye yönetilmek üzere devredilen şirket sayısı 527'dir. Bunların yaklaşık 271 tanesi 9 büyük gruba ait, geriye kalan 256 tanesi iller itibarıyla 26 olarak tasnif edilebilir. Toplam grup sayısı 30 civarındadır. Bu 527 şirket yaklaşık olarak 30 gruba ait şirkettir. Bir grubun 51 şirketi var. 30 gruba ait şirketler olarak değerlendirmek mümkün. Her bir şirkete yönetim kurulu atanmıyor. Gruba bir yönetim kurulu atanıyor ve grubun tüm şirketlerini yönetiyor. Her şirkete yönetim kurulu atanması söz konusu değil. Yönetim kurulu üyelerinin tamamına yakını, belki birkaç istisna olabilir, kamu elemanları. Kamuda çalışan arkadaşlar tarafından bu işin yapılmasını arzuladık; orada güven mekanizması var. Bu arkadaşların kontrolü genel sistem, kamu yönetimi sistemi içerisinde daha kolay. Daha etkili, verimli, temiz, net bir yönetim olacağına inandığımız için bu yapıldı. Şirketlerin yöneticilerinin önemli bir bölümü görevlerine devam ediyor. Sadece yasa gereği hakkında tedbir uygulanan aile ya da şirket sahipleriyle ilgili bir düzenleme yapıldı, onların şirketten uzaklaştırmaları gerekiyor. Bu yasal bir zorunluluk. Birkaç gruba dışarıdan yönetici atandı."

Bu durumda iki uygulama yaptıklarını anlatan Canikli, birinci olarak şirket TMSF'ye devredildiğinde durumunu tespit ettiklerini ve böylece ileride TMSF'nin şirketi kötü yönettiği iddialarının önünü kesmeyi amaçladıklarını ifade etti. Bunun dışında faaliyetlerini yürütmesinde yarar beklenmeyen, karlılığı olmayan firmaları da tespit ederek, bunların tasfiye ve kapatılmasını sağlayacaklarını kaydeden Canikli, "Bu, yapısı itibarıyla bozulmuş firmalar için geçerli. Bunların tespiti de bu raporlarla ortaya konulacak. Bunlar tasfiye edilecek ya da kapatılacak. Eğer bir artı değer kalırsa bankaya bloke edilecek. Mahkeme yargılama sonunda neye karar verirse bloke edilen para ya devlete gidecek ya da kişiye iade edilecek." diye konuştu.

Kayyum atandıktan sonra kan kaybeden bu şirketlerin TMSF'ye geçtikten sonra hisselerinin hızla yükseldiğine dikkati çeken Canikli, bu durumun, işlemin piyasa tarafından olumlu algılandığını gösterdiğini dile getirdi. Canikli, söz konusu şirketlerden Koza Altın'ın Borsa'daki fiyatı TMSF'ye devrinden önce 13,370 lirayken, bugün 17,290 liraya ulaştığını, Royal Halı'nın da fiyatının 0,690 lira iken, bugünkü fiyatının 0,911 liraya yükseldiğini söyledi.

Nurettin Canikli, kayyum atanan kişilerin şirketleri çok iyi yönettiklerini bildirerek, büyük bir sorumluluk altına girdiklerinin bilincinde olduklarını kaydetti. Daha önce söz konusu şirketlerin yönetim kademesinde yer alanlar arasında çok az sayıda kişinin işten çıkartıldığı bilgisini veren Canikli, bunların büyük çoğunluğunun yerlerini koruduğunu ifade etti. Mevcut yasanın şirket sahibinin şirketle ilişkisini yasakladığını anlatan Canikli, bunun dışında bir yasak bulunmadığına işaret etti.

"Türk Telekom'dan yurt dışına transfer edilen rakam 3,1 milyar dolar civarında"

Başka bir soru üzerine Başbakan Yardımcısı Canikli, "Şu ana kadar kar payı olarak Türk Telekom'dan yurt dışına transfer edilen toplam rakam 3,1 milyar dolar civarındadır. Bunu 6,5 milyar dolara sattığımızı da ifade edelim." değerlendirmesinde bulundu.

Canikli, bankaların faiz indirimine ilişkin çalışmanın ise reel bir çalışma olduğuna değinerek, şunları kaydetti:

"Burada 2-2,5 puanlık bir şişkinlik olduğunu tahmin ediyoruz. Mevduat faizinde bu kadar rakam düşürerek bunun kredilere yansıtılması mümkündür. Sonuç almaya başladık, hiçbir kural ihlal etmiyoruz. Bankaların yapısını da bozmuyoruz, bankalardan fedakarlık da istemiyoruz. Kurallara uygun, rekabet kurallarını bozmadan... Fiyat belirlenmesi de söz konusu değil. Sonuç aldık, devamı da gelecek."

Canikli, FETÖ soruşturması kapsamında BDDK'dan 124 personelin çıkarıldığını bildirdi.

FETÖ mensubiyeti nedeniyle görevden ihraç edilen bir kişinin iki aylık bebeğine acil serviste sağlık hizmeti verilmediği iddiasını da değerlendiren Canikli, böyle bir talebin gerçekleşmemesi için yasal bir engel bulunmadığını, tedavi talebini reddeden hastanenin suç işlediğini dile getirdi.

AA