Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Yaptığımız düzenlemeler kesinlikle çok alelacele yapılmış, oldubittiye getirilmiş düzenlemeler değil. Şu anda demokratik ülkelerin bazılarının 70-100 sene önce yaptığı düzenlemeleri hayata geçiriyoruz." dedi.

Işık, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile Akaryakıt İkmal ve NATO Pol Tesisleri İşletmesi Başkanlığının 2017 yılı bütçelerine ilişkin milletvekillerini sorularını yanıtladı.

Komisyon üyesi bir milletvekilinin "15 Temmuz'da ne olduğunu tam anlayamadık." ifadesini kullandığını anımsatan Işık, "Gerçekten 15 Temmuz'da ne olduğunun tam anlaşılması için büyük bir gayret var. Bir taraftan Mecliste bir komisyon kuruldu, diğer taraftan adli süreç devam ediyor, diğer taraftan da idari noktada da gerekli araştırmalar yapılıyor. Eminim ki bütün bu çalışmalar tamamlandığında 15 Temmuz'a giden süreçte, 15 Temmuz'da neler yaşandı, 15 Temmuz akşamı kim nerede, nasıl durdu, kim bu darbe girişimine müdahil oldu, bu darbe girişiminin yanında durdu, kim karşısında oldu, kim de 'ben ortalıkta gözükmeyeyim' diye kayboldu bütün bunlar ortaya çıkacaktır." değerlendirmelerinde bulundu.

Emperyalist güçlerin bu noktadaki rolünün araştırıldığını belirten Işık, "Ümit ederiz ki başka güç çıkmasın ama ortadaki veriler bunu tek başına bir meczubun yapamayacağı bir hareket olduğunu da ortaya koyuyor." diye konuştu.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetlerinde en çok 1980 darbesi sonrası ve 28 Şubat sürecinin ardından yuvalandığını vurgulayan Işık, bununla ilgili FETÖ üyelerinin itiraflarından da örnek verdi. Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) yapısal sisteminin siyasetin müdahalesine açık olmadığına dikkati çeken Işık, çok katı emir komuta zincirinin olduğu Prusya modelinin uygulandığını, bu modeli Almanların bile 1800'lü yılların sonunda terk ettiğine aktardı.

Işık, 28 Şubat sürecinin bütün uygulamalarının FETÖ tarafından ayakta alkışlandığını dile getirerek, "Çünkü 28 Şubat sürecinde yapılan dindarlara yönelik yanlış uygulamalar FETÖ'nün önünü tamamen açmıştır ve toplumda da FETÖ'nün meşruiyet bulması noktasında onlara ciddi güç vermiştir. Bunu görmek durumundayız. Bir daha aynı sonuçlarla karşı karşıya kalmamak için gerek 12 Eylül sonrası dönemi gerek 28 Şubat sürecini çok iyi değerlendirmek durumundayız." dedi.

FETÖ ile mücadele kapsamında yapılan araştırmalara ilişkin de bilgi veren Işık, şunları söyledi:

"2010'da ciddi bir KPSS skandalı yaşandı. Bu KPSS skandalından tam ya da tam puana yakın puan alan kız öğrencilerin 2009 yerel seçimlerinde, biliyorsunuz sandık seçmen listeleri açık, nerede oturduklarına baktık. 3'erli, 5'erli öbek öbek aynı evlerde oturuyorlar. Aynı kişiler sonraki KPSS'de tam veya tam puana yakın puan alıyorlar. 2014 yerel seçimlerinde bunlar nerede oturuyorlar diye baktık, çok büyük bir kısmı subay lojmanlarında oturuyor. Bunların bizim bir sistem zaafı olarak ortaya koymamız gerekiyor."

Savunma reform konsepti çalışması

Olağanüstü hal kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin büyük bölümünün Milli Savunma Bakanlığı ile ilgili olduğu ve bunların kısa sürede hazırlandığına yönelik bir komisyon üyesinden gelen eleştirileri Işık, şöyle yanıtladı:

"Türkiye'deki Milli Savunma Bakanlığının fonksiyonu, Türkiye'deki asker sivil ilişkileri, Türkiye'deki bu Prusya modelinin zamanın çok gerisinde kaldığını Türkiye'de çok insan çok iyi biliyordu. Bunlar bilinmeyen, 15 Temmuz ile ortaya çıkan gerçekler değil. Bunlar çok önceden bilinen, zaman zaman yazılan, çizilen konular. Bu konuda Türkiye'de bir bilgi eksikliği yoktu. En son 2013'te bir önceki cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül, bir savunma reform konsepti çalışması yaptırıyor. O çalışmada üç asker, üç sivil var. Maalesef o üç askerden ikisi şu anda FETÖ'den tutuklu biri de emekli, diğer üç sivilin de birlikte yaptığı çalışmalar aslında ortada şu anda bizim de hayata geçirdiğimiz düzenlemelerin yüzde 90'ından fazlası orada yazılanlar. Orada itiraz konuları belli. Aslında ne yapıldığı çok iyi biliniyor. Ne yapılması gerektiği de çok iyi biliniyor. Türkiye'de bu konuyla ilgili bir bilgi eksiği yok. Türkiye'de bu konuyla ilgili maalesef bir irade birliği oluşmamış. FETÖ'cüler de bu noktada gerekli engellemeyi yapmışlar."

Askeri birliklerin garnizon dışına taşınması

Zırhlı birliklerin garnizon dışına taşınmasına yönelik soruya da cevaplayan Bakan Işık, Etimesgut'taki, Mamak'taki, İstanbul'daki zırhlı birliklerin taşınmasının aslında çok önceden planlandığını belirterek, "Bazı yerlerdeki zırhlı birliklerin şehir dışına çıkarılması konusu çok önceden Genelkurmay'da, kuvvetlerde çalışılmış bir konu. Ama engellenmesinin gerekçesini 15 Temmuz'da net olarak gördük. Bu açıdan bizim yaptığımız düzenlemeler kesinlikle çok alelacele yapılmış, oldubittiye getirilmiş düzenlemeler değil. Şu anda demokratik ülkelerin bazılarının 70-100 sene önce yaptığı düzenlemeleri hayata geçiriyoruz." ifadelerine yer verdi.

Bakan Işık, darbeler yaşamış bir ülkenin sorumluları olarak bunların bir daha tekrarlanmaması, herhangi bir cemaat, ideolojik veya organize yapının TSK'ya tekrar sızmaması için gerekli tedbirleri almayı en büyük sorumlulukları olarak nitelendirerek, "Bu düzenlemelerle bunu yapmaya çalışıyoruz." görüşünü dile getirdi.

Çıkarılan KHK'ların ardından TSK tarafından çok önemli harekatların yürütüldüğüne dikkati çeken Işık, "Şu anda Genelkurmay Başkanlığı üzerindeki gereksiz yüklerin çoğu alındığı için çok daha harekata odaklanmış durumda. Bundan kim kazançlı çıkıyor? 15 Temmuz'un moral bozukluğu, Fırat Kalkanı Harekatı ve iç güvenlik harekatıyla Türk Silahlı Kuvvetlerimizin üzerinden büyük oranda kalktı." şeklinde konuştu.

AA