Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

(Güncellendi 13:10)

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Dolar baskısı, faizlerin yükselmesini sağlayamamıştır" dedi.

Canikli, "2017 yılı, ekonominin yükseldiği bir yıl olacaktır. TL'ye dönüşüm çağrısıyla hanehalkının Dövize olan muhtemel talebi önlenmiştir. Hanehalkı piyasaya döviz sağlayıcı konuma gelmiştir" şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Canikli, "2017'de Irak ve Suriye ile ticari ilişkilerimizde sıçrama yaşanacak. Gümrük Birliği güncellemsiyle Ab ile ticaret hacmimiz genişleyecek" dedi.

Canikli, "Cumhurbaşkanlığı sistemi 2017 için altın vuruş olacaktır. 2017'de, turizmede 2016'da yaşanan kayıpların önemli bölümü telafi edilecek" şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Faizsiz finans ürünlerine ilişkin kurumlar ve katma değer vergi istisnasının kapsamına her türlü varlık ve hakları dahil ettik. Gayrimenkul sertifikası modeliyle faizsiz finans araçlarını geliştirdik ve yaygınlaştırdık. Amacımız, bu ürünleri diğer menkul kıymetlerle aynı seviyeye getirmektir." dedi.

Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK), Canikli başkanlığında Başbakanlık Merkez Binada toplandı.

Canikli, açılış konuşmasında, YOİKK çalışmalarını, 2007den itibaren takvime bağlayarak gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Bugüne kadar 10 farklı eylem planı kapsamında, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik 734 farklı konunun, kamu ve özel sektör temsilcisi uzmanlar tarafından istişare edildiğini anımsatan Canikli, geçen 15 yıllık dönemde 23 YOİKK ve 64 Yönlendirme Komitesi Toplantısı yapıldığını söyledi.

AK Parti hükümetlerinin göreve geldiği yıldan bu yana yatırım, üretim ve ihracat odaklı ekonomiyle ilgili gerçekleştirilen pek çok mevzuat düzenlemesinin, öncelikle YOİKKin mutfağından geçtiğini anlatan Canikli, düzenlemelerin teknik düzeyde özel sektörle şekillendirildiğini söyledi. Hükümetleri döneminde yatırım ortamının kalitesinin arttırılmasına yönelik yapısal reformların, değişmeyen öncelikleri arasında yer aldığına işaret eden Canikli, bunun gelecek dönemde de devam edeceğini vurguladı.

Canikli, ağustosta kesinleşen yasal düzenlemeyle, yatırımcılar açısından işlemlerin kolaylaştırılmasını, sürelerin kısaltılmasını ve maliyetlerin azaltılmasını hedeflediklerini belirterek, söz konusu yasal düzenlemeyle aralarında İcra İflas Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Türk Ticaret Kanununun da yer aldığı 20ye yakın yasada önemli düzenleme gerçekleştirildiğini anımsattı. Canikli, "Pek çok işlemde damga vergisi ve harç kaldırıldı, kapsamları da sınırlandırıldı. Böylece iş ve yatırım ortamındaki vergi yükü, önemli ölçüde hafifletildi." dedi.

Vergi ve prim borçları ile ilgili son derece başarılı yapılandırma gerçekleştirildiğinin altını çizen Canikli, ticari hayatta güven ve şeffaflığı daha da güçlendirmek için karekodlu çek uygulamasının başlatıldığını, karşılıksız çeke yaptırımların etkinleştirildiğini kaydetti. Şirketlerin kuruluş ve tasfiye işlemlerinin kolaylaştırıldığını dile getiren Canikli, gereksiz bürokratik formalitelerin ayıklandığını vurguladı.

Otomatik BES uygulamasına 1 Ocakta geçileceğini, Türkiye Varlık Fonu kurulduğunu anımsatan Canikli, faizsiz finans ürünlerine ilişkin düzenlemeye değindi. Canikli, "Faizsiz finans ürünlerinin üzerindeki, vergi kaynaklı ilave maliyetleri kaldırıyoruz. Faizsiz finans ürünlerine ilişkin kurumlar ve katma değer vergi istisnasının kapsamına her türlü varlık ve hakları dahil ettik. Gayrimenkul sertifikası modeliyle faizsiz finans araçlarını geliştirdik ve yaygınlaştırdık. Amacımız, bu ürünleri diğer menkul kıymetlerle aynı seviyeye getirmektir." ifadelerini kullandı.

Canikli, ekonomi açısından önem taşıyan pek çok kilit sektörde gerçekleştirilecek yatırımlar için proje bazlı destek mekanizması oluşturulduğunu Uluslararası İş Gücü Kanununun yürürlüğe konulduğunu, Turkuaz Kart sistemiyle nitelikli yabancı kişilere ülkede süresiz çalışma ve ikamet hakkı verildiğini anlattı.

KOBİlerin finansmana erişimini kolaylaştırmak ve bu kapasiteyi artırmak amacıyla ekim ayında ticari işlemlerde taşınır rehni ile ilgili kanunun çıkarıldığını ve yürürlüğe girdiğine değinen Canikli, "Finans ve bilişim başta olmak üzere ihtisas mahkemelerini aktif hale getiriyoruz, Rekabet Kurumunun kararlarına yönelik, uzlaşma müessesini kuruyoruz, iş uyuşmazlıklarına arabuluculuk müessesini getiriyoruz. Bilirkişilik müessesi yeniden yapılandırıldı. Yargıda bu bilirkişilik konusu kapsamlı bir şekilde ele alındı ve bu müesseseyi kurumsal bir yapıya kavuşturacak ve sistemin etkinliği artıracak düzenleme kasım ayında hayata geçirildi." şeklinde konuştu.

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye ekonomisinde güçlü büyümenin 2017ye damgasını vuracağını, ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 80lerin üzerine çıkacağını ve 600 binin üzerinde net istihdam kapasitesi oluşacağını söyledi.

Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK), Canikli başkanlığında Başbakanlık Merkez Binada toplandı.

Canikli, açılış konuşmasında, Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun geçen hafta aldığı kararla, Türkiyedeki bankacılık sektörünün düzenleyici ve denetleyici içeriğinin AB mevzuatıyla eşdeğer olduğunu kabul ettiğini anımsattı.

Bu şekilde güçlü finans ve bankacılık sektörü yapısının AB tarafından teyit ve kabul edildiğine dikkati çeken Canikli, "Daha önce nispeten yüksek risk ağırlığına tabi olup şirket olarak kabul edilen bankalarımız, bundan sonra banka olarak kabul edilecek, daha düşük risk ağırlığına tabi tutulacak. Böylelikle yurt dışı bankaların Türkiyede iştirak sahibi olmaktan kaynaklı ilave sermaye maliyetlerinde ve genel olarak bankacılık sektörünün maliyetlerinde önemli bir düşüşü beraberinde getirecektir. Diğer taraftan finansman imkanlarının artırılması anlamında Türkiye bankalarına AB ülkelerinden temin edilecek fonlar açısından kaynaklara erişim ve maliyet avantajı da sağlanacaktır. Bir başka ifadeyle bankacılık sektörümüz bütün yönleriyle aslında AB kriterlerini karşılayarak ABye dahil olmuştur denilebilir." değerlendirmelerinde bulundu.

 

Yatırım ortamının iyileştirilmesine katkı sağlayacak Sınai Mülkiyet Yasasının TBMMde görüşülerek kabul edildiğini hatırlatan Canikli, diğer taraftan geçen hafta ayrıca İstanbul Finans Merkezi ile çalışmaları ele almak üzere İstanbul Finans Merkezi Koordinasyon Kurulunun toplantısını yaptıklarını, kısa sürede merkeze ilişkin yasal düzenlemeyi sonuçlandırıp hayata geçireceklerini, merkezin fiziki alt yapısının hedeflenen sürede tamamlanmasını sağlamak için etkin bir koordinasyonu da gerçekleştirdiklerini söyledi.

- "İhtiyaç hasıl olması halinde bu rakamlar daha da artırılacak"

 

Canikli, Başbakan Binali Yıldırımın açıkladığı destek paketi kapsamda firmaların bugünkü nakit ihtiyaçları ya da nakit akışında dengesizlik nedeniyle ortaya çıkacak likidite ihtiyaçları ile gelecek dönemde ortaya çıkması muhtemel ihtiyaçları gidermek amacıyla Kredi Garanti Fonunun garantisiyle 250 milyar liraya kadar kredi hacmi oluşturulduğunu da anımsattı. Canikli, şunları kaydetti:

"2017de yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılacak olan imalata yönelik yatırım harcamaları için yatırıma katkı oranını, mevcut orana ilave olarak yüzde 15 daha artırıyoruz. 2017de iş olanakları ve istihdamı artırmaya, özel sektör firmalarımızın maliyetlerini düşürmeye yönelik tedbirlerimiz devam edecek. Özel sektörümüzün asgari ücret desteğinden yararlanmaları, prime esas gün sayısına karşılık gelecek şekilde 2017 ocak, şubat, mart primlerini, ekim, kasım, aralık aylarına öteliyoruz. Ekonomiye, reel sektöre ihtiyaç duyduğu tüm finansmanı enjekte ediyoruz. Finans-nakit akışındaki bozulma nedeniyle hiçbir üretim firmamızın üretimden çekilmesine müsaade etmeyeceğiz. 250 milyar liralık finansman paketi bu amaç için yeterlidir."

Aynı zamanda ekonomiye ciddi satın alma gücü enjekte ettiklerini de ifade eden Canikli, bunu gelecek yıl 500 bini kamu desteği ve özel sektör eliyle, 100 bini ise kamu eliyle olmak üzere toplam 600 bin yeni istihdam imkanı açarak gerçekleştireceklerini belirtti. Canikli, "İhtiyaç hasıl olması halinde bu rakamlar daha da artırılacaktır. Bu şekilde marjinal tüketim eğilimi yüksek olan gruplara, talebin artırılması için aynı zamanda hem istihdam potansiyeli oluşturulması, hem de bu kesimlere ciddi bir satın alma gücü veriyor, talep artışına neden olacak kaynak aktarıyoruz." şeklinde konuştu.

- "Ekonomide Türkiyenin yükseldiği bir yıl olacak"

Canikli, belirttiği düzenlemelerin önemli bir bölümünün 2017 yılında olumlu sonuçlarını ortaya koyacağına işaret ederek, şöyle devam etti:

"2017 yılı ekonomide Türkiyenin yükseldiği bir yıl olacaktır. Para ve sermaye piyasalarındaki küresel kaynaklı dalgalanmaların artık sonuna gelinmek üzeredir. Para, döviz piyasaları dahil dalgalanmadaki dalga boyu küçülmüş, daha istikrarlı bir trende girilmiştir. Dolar baskısı, faizlerin yükselmesini sağlayamamıştır. Özellikle Türk lirası kullanımında yaygınlığın artması, kurdaki dalgalanmanın sakinleşmesinde itici güç olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki çağrısına toplumdan inanılmaz destek, döviz kurunun yükselmesi üzerine etik olmayan hayaller kuranları hayal kırıklığına uğratmıştır. En sofistike ve güçlü para politikası araçlarıyla elde edilmesi son derece zor sonuçlar, Cumhurbaşkanımızın Türk lirasına dönüş çağrısıyla elde edilmiştir. Özellikle bu yolla hanehalkının dövize olan muhtemel talebi önlenmiş ve hatta hanehalkı sürekli olarak piyasaya döviz sağlayıcı pozisyonuna gelmiştir. Bu da özellikle döviz piyasalarındaki dalganın sakinleşmesine önemli katkı sağlamıştır. Bugün bu gelişme neticesinde dolarizasyon tehlikesi, Türkiye ekonomisi için azalmıştır ve çok da küçük boyutlardadır."

Gelecek yıl Türkiye ekonomisini etkileyen jeopolitik ve bölgesel risklerin azalacağını da vurgulayan Canikli, Türkiye ve Rusyanın garantörlüğünde Suriyede sağlanan ateşkesin, bu bölgede normalleşmenin önünü açacağına dikkati çekti. Benzer gelişmelerin kısa zaman diliminde Irakta da ortaya çıkacağını ifade eden Canikli, "2017de Suriye ve Irak ile olan ticari ilişkilerimizde sıçrama yaşanacaktır. AB ile ekonomik ilişkilerimiz ivme kazanacak, mal ve hizmetler dolaşımında yeni fırsatlar ortaya çıkacak. Özellikle Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmesiyle AB ile olan ticaret hacmimiz genişleyecektir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik düzenlemeye de değinen Başbakan Yardımcısı Canikli, "Güçlü ve istikrarlı yönetim yapısının oluşumunu sağlayacak cumhurbaşkanlığı sistemi 2017 yılı için altın vuruş olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Yatırımlar, üretim ve istihdamı öne çıkaracak"

2017nin tüm makroekonomik göstergelerin olumluya döndüğü bir yıl olacağına vurgu yapan Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Güçlü büyüme 2017ye damgasını vuracak, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 80lerin üzerine çıkacak, 600 binin üzerinde net bir istihdam kapasitesi oluşacaktır. Kamu ve özel kesim yatırımları, üretim ve istihdamı öne çıkaracaktır. Finansal piyasalar, uluslararası sermayenin yoğun talep ve tercihiyle muhatap olacaktır. 2017de, turizmde de 2016da yaşanan kayıpların önemli bir bölümü telafi edilecektir. En son kasım ayı rakamları aslında turizmle ilgili bu telafinin 2016nın son çeyreğinde de ortaya çıkmaya başladığını göstermektedir."

Başbakan Yardımcısı Canikli, Türkiyenin içinden geçtiği bu süreçte daha fazla yatırım, istihdam ve refahın artırılması için "ekonomik seferberlik" ilan edildiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın çağrısına milletçe cevap vermek üzere, başta iş adamları ve sanayiciler olmak üzere tüm kurum ve kuruluşları bu seferberliğe katılıma, yatırıma, üretime, ihracata, taleplerini ve tüketimlerini ertelememeye, realize etmeye çağırdı.

Seferberlik sürecinde hükümet olarak reform gündemini canlı tuttuklarını anlatan Canikli, ülkenin ihtiyaç duyduğu yapısal reformları hayata geçirmek için daha büyük azim, gayret ve kararlılıkla üzerlerine düşenleri yapmaya devam edeceklerini söyledi. Canikli, Türkiyenin geleceğine inanan, yatırım yapan, istihdam sağlayan, "taş üstüne taş koyarak" bu ülkenin kalkınmasına katkı sunan bütün yatırımcılara, YOİKK üyesi sivil toplum kuruluşları nezdinde teşekkür etti ve 2017 yılının hayırla vesile olması temennisinde bulundu.