Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, "Bu yıl da bizi rekabetçi ve zorlu bir süreç bekliyor ancak 2016'daki gibi büyümeye devam edeceğiz. Ajandamızda bazı yatırım planları var." dedi.

Ali Kibar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2016'nın önemli sıkıntılar, karmaşalar ve iniş çıkışlarla dolu bir yıl olarak hafızalara kazındığını ifade ederek, beklentilerini değiştiren ve dolayısıyla planlarında revizyonlara sebep olan gelişmelerin en önemlileri arasında Birleşik Krallık'ın referandum sonucu Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmaya karar vermesi (Brexit), Suriye'de süren savaşın çözüm sürecinin devam etmesi, ABD'de Cumhuriyetçi Parti'nin başkanlığa gelmesi ve 15 Temmuz darbe girişiminin sayılabileceğini söyledi.

Söz konusu karışıklıkların ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 2016'da beklenenin aksine sadece bir kez faiz artırmasının yaratabileceği iyimser gelişmeleri de tersine çevirdiğini belirten Kibar, uluslararası ilişkiler alanında yaşanan olumsuz gelişmelerin de turizm sektörünü olumsuz etkilediğini ifade etti.

Kibar, "Bütün bu yaşananlarla birlikte ekonomik görünüm istenen noktada olmasa bile TÜİK'in GSYH hesaplamalarında revizyona gitmesi ve hesaplama modelini uluslararası standartlara çekmesiyle milli gelirde artış yaşandı. Bu milli gelir seviyesiyle Türkiye, OECD'nin yüksek gelirli ülkeleri arasına girdi." dedi.

Kibar, Türkiye ekonomisinin özellikle sağlam bankacılık sektörü dikkate alındığında artık krizlere eskisi kadar kırılgan olmadığını vurguladı.

- "Şimdi birlik olma, dayanışma zamanı"

15 Temmuz'da Türkiye'nin, demokrasisine yönelik bir darbe girişimi yaşadığına işaret eden Kibar, "Arka arkaya terör saldırılarıyla üzüldüğümüz zor bir yıl geçirdik. Bizler birlik içinde ve dik durdukça ulusumuzu kimse bölemeyecek ve yıkamayacaktır. Şimdi birlik olma, dayanışma zamanıdır. Türkiye'nin istikrara her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğu bir dönemdeyiz." diye konuştu.

Ali Kibar, bu olayların ardından yurt dışındaki iş ortaklarına ve müşterilerine Türkiye'deki demokratik işleyişin ve ekonominin tüm dinamikleriyle çalıştığını anlattıklarını, faaliyet gösterdikleri sektörlerde yurt dışı ve yurt içindeki iş birliklerini, yatırımlarını, projelerini ve ticari ilişkilerini hiçbir aksama olmaksızın sürdürdüklerini söyledi.

Kibar, 2016 yılının global merkez bankalarının para politikası değişiklikleriyle şekil bulduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"2017'nin piyasalar için zor bir yıl olacağı aşikar. 2016'nın son toplantısında Avrupa Merkez Bankası (ECB), Avro Bölgesi ekonomilerinde büyüme ve enflasyon yaratma konusunda genişletici politikasını devam ettireceğini açıkça belirtti. Bu finansal açıdan söz konusu piyasaların rahatlaması anlamına geliyor. Bu bölgeler ağırlıklı olarak ülkemizin ihracat pazarlarını oluşturuyor. Böyle bir gelişmeden Türkiye ihracatı fayda sağlayabilir. Aynı dönemde Fed Açık Piyasa Komitesi toplantısından 0,25 puanlık faiz artırımı kararı ve 2017 yılına ilişkin olarak 3 kez faiz artırımı yapacağı beklentisi çıktı. Kamuoyuna yansıyan açıklamalar Donald Trump döneminin genişlemeci bir maliye politikası uygulayacağı izlenimini doğuruyor. Hem Fed hem de ECB tarafında her türlü senaryoda, 2017 yılında dış finansman ihtiyacı yüksek gelişmekte olan ülke ekonomileri Döviz çıkışları ile karşı karşıya kalabilir. Bu çıkışların sonucunda kurlar üzerinde baskı olması ihtimali oluşurken, merkez bankaları da döviz trafiğini tersine çevirebilmek için faiz konusunu daha hassas değerlendireceklerdir."

- "Kombine ciromuz 2017'de 27 milyar lira civarı olabilir"

Ali Kibar, siyasi ve ekonomik anlamda zor geçen 2016'da Kibar Holding olarak performanslarının iyi bir noktada bulunduğunu ifade ederek, otomotiv, metal, gıda, enerji, gayrimenkul, ambalaj ve alüminyum gibi farklı sektörlerde faaliyet gösterdiklerini, 2016 yılını bütçelerine paralel şekilde, hatta bir parça hedeflerinin de üzerinde kapattıklarını bildirdi.

Ar-Ge alanında farklı projeleri geliştirme aşamasında olduklarını kaydeden Kibar, "Metal ve metal dışı sektörlere hizmet edebilecek bir Ar-Ge merkezi kurduk. Bu merkezde yüksek teknolojili, inovatif ve katma değerli ürünler geliştirmek için çalışıyoruz. Satışlarımızın yüzde 60'ı ihracata yönelik. Dış ticaretimiz 2,5 milyar dolar seviyesinde. Dış ticaret şirketimiz Türkiye İhracatçılar Meclisi 2015 listesinde yer alarak Türkiye'nin ihracatta en başarılı 4'üncü firması oldu." değerlendirmesinde bulundu.

2017'de de kendilerini rekabetçi ve zorlu bir sürecin beklediğini ancak 2016'daki gibi büyümeye devam edeceklerini belirten Kibar, şöyle devam etti:

"Ajandamızda bazı yatırım planları var. Şartlara bağlı olarak bu yatırımımızı hayata geçirebileceğiz. Kombine ciromuz geçen yıl 23 milyar lira iken, 2016 yılını 25 milyar lira seviyesinde kapattık. 2017'de 27 milyar lira civarı olabilir. Biz bütçelerimizi yaparken doları kurunu 3,25 olarak öngördük fakat 3,50 olarak revize ettik. Üçer aylık dönemlerle bütçelerimizi gözden geçiriyoruz. Küresel dalgalanmaların devam ettiği ve ülkemizi de etkilediği bir zeminde temkinli olmayı sürdürmekle birlikte yatırım planlarımızı her zamankinden daha dikkatli ve katma değeri yüksek alanlarda yapmaya gayret edeceğiz."

Dolar kurundaki artışın iş planlarına etkisine ilişkin soru üzerine Kibar, "Bizim bu konudaki prensibimiz, alacaklarla borçların uyum içinde olduğu finansal modellerle süreçleri yönetmek şeklinde olacaktır. Bugüne kadar bu yönetim biçiminin olumlu sonuçlarına tanıklık ettik." ifadelerini kullandı.

Kibar, 2017'de büyüme, karlılık ve kurumsal gelişimin yine gündemlerinde ilk sırada yer alacağını, risk yönetimini en iyi yapan sanayi gruplarından biri olduklarını bildirdi.

- Ambalaj ve gıdada yeni yatırımlar

Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kibar, grup şirketlerinden İspak Ambalaj bünyesinde 2016'da yeni ve "Endüstri 4.0" için örnek gösterilebilecek bir fabrika yatırımı yaptıklarını, kapasiteyi 3 katına çıkaracak fabrikayı bu yıl açacaklarını bildirdi.

Yaklaşık 250 milyon liraya mal olacak bu yatırımla Avrupa'nın en büyük ambalaj firmalarından biri olmayı hedeflediklerini vurgulayan Kibar, "Türkiye'de tek seferde yapılan en büyük esnek ambalaj yatırımı özelliğini taşıyan bu tesisle 150 milyon avro ciro ve grubumuzun ihracat hacmine 75 milyon avro katkı hedefliyoruz. Yeni fabrika ile özellikle gıda ve medikal ambalaj alanlarında portföyümüzü genişletmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.

Kibar, Türkiye'nin en büyük ketçap ve sos ihracatçısı olan Assan Gıda'nın da yatırımlarına devam ettiğini, 4 kıtada 30'dan fazla ülkeye ürün veren şirkette üretim optimizasyonu ve genel iyileştirmeleri kapsayan 22 milyon liralık yeni yatırımla istihdamı da artırmayı planladıklarını kaydetti.

Söz konusu tesisin günlük 4 bin ton domates işleyebilme kapasitesine sahip olduğunu ve günde yaklaşık 1,5 milyon ürün ürettiğini bildiren Kibar, Assan Gıda olarak fideden gübreye, sulamadan zirai mücadeleye kadar üretimin her aşamasında çiftçileri desteklediklerini ve halen ürünlerinin yüzde 50'sini ihraç ettiklerini söyledi.

- "İlk yerli tasarım uçak koltukları Airbus'larda kullanılıyor"

Ali Kibar, otomotiv yan sanayisinin önemli oyuncularından olan Assan Hanil'in de uluslararası arenada gurur verici yatırımlara imza attığını ifade etti.

Assan Hanil'in Türk Hava Yolları (THY) ve THY Teknik AŞ ile Türkiye'de uçak koltuğu imalatını gerçekleştirmek üzere kurduğu TSI Uçak Koltuk Üretimi AŞ'nin ilk ürün tasarımlarını kendi Ar-Ge'sinde tamamladığını ve seri üretime başladığını kaydeden Kibar, "Şirketin ilk yerli tasarım uçak koltukları şu an Airbus'larda kullanılıyor. Ayrıca, Ar-Ge merkezinde geliştirdiği özgün tasarımlı, hava süspansiyonlu ticari araç sürücü koltuğu ile ihracat potansiyelini daha da artırmayı planlıyor. Ayrıca, bazı yeni faaliyet alanlarında da yatırım planlamaları da devam ediyor." şeklinde konuştu.

- "Folyo kapasitemizi yıllık 110 bin tona çıkarmayı hedefliyoruz"

Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kibar, grubun "amiral gemisi" olarak tanımladığı Assan Alüminyum'un Dilovası tesisinde döküm ve folyo kapasitesini artırmaya yönelik yatırım kararı aldıklarını ve ambalaj tesisiyle yaklaşık 450 milyon liralık bir yatırım yaptıklarını bildirdi.

Pazar liderliği konumlarından aldıkları güç ve teknolojik birikimleriyle alüminyum döküm ve folyo kapasitelerini artırmak üzere yeni yatırımları hayata geçirmeye hazırlandıklarını belirten Kibar, bu sayede kurulu kapasitelerini ilk etapta 300 bin tonlara ulaştırmayı hedeflediklerini kaydetti.

Kibar, "Yatırımların ilk aşaması kapsamında 2017 başında devreye girmesi planlanan iki yeni döküm hattımız var. Ayrıca, yüksek hızlı ve ileri seviye otomasyon sistemli yeni folyo hadde yatırımımız bulunuyor. Daha sonraki aşamalarda ise ek folyo haddeleri ve düşük kalınlıklarda üretim yapabilen bir soğuk hadde, üzerinde çalıştığımız projelerimiz arasında. Özellikle ambalaj sektörüne yönelik bu yatırımlar sayesinde folyo kapasitemizi yıllık 110 bin tona çıkarmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

Her geçen yıl verimliliği ve kapasite kullanımını artırdıkları Assan Alüminyum'un, yıllık 80 bin ton alüminyum folyo üretim kapasitesiyle Avrupa'nın ilk 3 üreticisinden biri olduğunu, Türkiye'de de pazar lideri konumunda bulunduğunu belirten Kibar, başta AB ülkeleri olmak üzere 70'ten fazla ülkeye ihracat yapan şirketin, çeyrek milyon tonun üzerinde üretim yapan ilk Türk yassı alüminyum üreticisi olma hedefini gerçekleştirdiğini kaydetti.

- "Hyundai Assan'da yeni model yatırımı için görüşmelerimiz devam ediyor"

Ali Kibar, Hyundai Assan'da üretimin mevcut kapasite limitine geldiğini ve saatte 40 otomobil üretildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"240 bin araç seviyesindeyiz. Yeni model yatırımı ciddi bir yatırım olur. Bununla ilgili görüşmelere ortağımızla devam ediyoruz. İç pazarda A segmentinden pazar lideri durumdayız. Yüzde 28 civarında bir pazar payına sahibiz. Toplam pazardaki payımız yüzde 5,5-6. Hyundai i10 ve i20 olmak üzere iki model üretiyoruz. Yeni i10 versiyonu banttan çıkmaya başladı. Hedefimiz ihracat, iç pazara daha sonra vereceğiz."

Hyundai Assan olarak araç üretiminde rekor kırdıklarını bildiren Kibar, üretimin yüzde 85'ini ihracat pazarlarına yönlendirdiklerini ve pazarın üzerinde bir büyüme gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Otomobil pazarı için de kritik bir yıl olan 2016'da başarılı sonuçlar elde ettiklerini aktaran Kibar, 2017'de Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve jeopolitik gelişmelerin pazara yön vermesini beklediklerini dile getirdi.

- “Bir birliktelik veya bir satın alma planlıyoruz”

Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kibar, yeni bir alanda yatırım planları olup olmadığına yönelik soruyu şöyle yanıtladı:

"2015 yılının sonlarında atık yönetimi ve çevre danışmanlığı konusunda ABD'li bir şirketle ortaklık anlaşması imzaladık. 2017'de de çevre ve sağlık sektörleri gündemimizde olmaya devam edecek. Global bir oyuncu olmak adına yurt dışındaki pazarlarda daha da genişleyeceğiz. Bu amaçla ana sektörlerimizden birinde yabancı oyuncularla bir birliktelik veya bir satın alma ile strateji yol haritamızda bir adım daha atmayı planlıyoruz. Burada temkinli büyümenin altını çizmekte fayda olacaktır. Büyümeyi kaydederken mevcut karlı pazarlarda pazar payımızı da korumayı her zaman önceliklendireceğiz."

Türkiye ve Avrupa'da esnek ambalaj sektöründe satın alma ve birleşme imkanlarını yakından takip ettiklerini, ayrıca alüminyum sektöründe satın alma planları olduğunu belirten Kibar, grup şirketlerinin insan kaynağı bakımından da ciddi bir dönüşümden geçtiğini, son 3 yılda yönetim kademelerinde ciddi bir yenilenme ve yeniden yapılanma gerçekleştiğini kaydetti.

Bu değişimin iş sonuçlarına da pozitif yansıdığını, karlılığın yüzde 100, cironun ise yüzde 30-40 civarında arttığını belirten Kibar, yapılacak yeni yatırımlarla çalışan sayısının 7 binden 10 bin civarına yükselmesini öngördüklerini söyledi.

AA