Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Cumhuriyet tarihinin en büyük dış yardım programını Afganistan'da yürütmekteyiz ve ülkemizin NATO'nun Kararlı Destek Misyonuna katkıda bulunmasını, Afganistan'la ikili ilişkilerimizin ve bölgede izlemekte olduğumuz aktif dış politikamızın doğal bir neticesi olarak görüyoruz." dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarının, NATO'nun Afganistan'da icra ettiği Kararlı Destek Misyonu ve devamı kapsamında yurt dışına gönderilmesiyle ilgili kararın iki yıl uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi, TBMM Genel Kurulunda görüşüldü.

Hükümet adına söz alan Milli Savunma Bakanı Işık, 2017 yılının ülke, millet ve bütün insanlık için hayırlar getirmesini temenni ederek, yılbaşı gecesi İstanbul'da yaşanan terör saldırısını şiddet ve nefretle kınadı.

Işık, "Terörün hedefi milli birlik ve beraberliğimizdir. Bunun panzehiri ise bu milli birlik ve beraberliğimizi korumaktır. Bu noktada Türkiye yoğun bir terörle mücadele süreci yaşıyor. Şu anda dünyada bu kadar fazla terör örgütüyle aynı anda mücadele eden bir tek ülke var. O da Türkiye ama Allah'ın izniyle birliğimizi ve beraberliğimizi koruyarak bu terör belasının üstesinden gelmesini de bileceğiz." ifadesini kullandı.

Işık, NATO'nun, Avrupa-Atlantik bölgesinde ve ötesinde istikrar ve barışın temini amacıyla, Kosova'dan Afganistan'a uzanan coğrafyada muhtelif misyonlar üstlendiğini ve bu sayede uluslararası güvenlik ve istikrara önemli katkılar sağladığını anlattı.

"Türkiye, Kararlı Destek Misyonu'nda da önemli görevler üstleniyor"

Işık, 1979 yılından başlayarak büyük badireler atlatan Afganistan'ın, sonunda uluslararası camianın yardımına muhtaç hale geldiğini anımsatarak, ülkenin yeniden istikrara ve güvenliğe kavuşturulması için Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti'nin (ISAF) oluşturulduğunu hatırlattı.

Türkiye'nin de en başından itibaren ISAF Harekatı'nın içerisinde yer aldığını belirten Işık, şunları kaydetti:

"Türkiye, katkılarını sadece savunma ve güvenlik alanıyla sınırlamamış, Afganistan’da yeniden imar ve kalkınma faaliyetlerinde de bulunmuştur. Bu zor döneminde askeri, iktisadi, sosyal ve kültürel olmak üzere, her alanda verdiğimiz desteğin Afgan halkının gönlünde ayrı bir yeri olmuştur. Bu katkılarımız, Afganistan'la tarihe dayanan ve zor zamanlarımızda birbirimize yardımcı olmayı gelenek haline getirdiğimiz köklü ilişkilerimizin doğal bir neticesidir. Ayrıca, ISAF kapsamındaki görevlerimiz, İttifak dayanışması ve Kuzey Atlantik Antlaşması'ndan kaynaklanan yükümlülüklerimizle de uyum içerisinde olmuştur."

"Türkiye, Afgan halkının yanında bulunmaya devam edecektir"

Işık, Türkiye'nin Afganistan'da üstlenmiş olduğu sorumluluğu, tarihi dostluk ve kardeşlik bağlarına sahip olduğu cihetle memnuniyetle taşıdığını belirterek, "Üstlendiğimiz bu sorumluluklar, ülkemizin, uluslararası barışın sağlanmasına ve korunmasına verdiği önemi de somut olarak ortaya koymaktadır." dedi.

Bakan Işık, Türkiye'nin, NATO'nun gerek askeri gerek siyasi etkinliğinin muhafazası yönünde sarf ettiği çabalara ve üstlendiği önemli rollere yönelik hakkının, hem müttefiklerce hem de NATO ortağı ülkelerce teslim edildiğini dile getirdi. Fikri Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhuriyet tarihinin en büyük dış yardım programını Afganistan'da yürütmekteyiz ve ülkemizin NATO'nun Kararlı Destek Misyonu'na katkıda bulunmasını, Afganistan'la ikili ilişkilerimizin ve bölgede izlemekte olduğumuz aktif dış politikamızın doğal bir neticesi olarak görüyoruz. Türkiye bu anlayışla Afganistan'ın yeniden imarı ve kalkınması için 2012 yılındaki Tokyo Konferansı'nda ve 2016 yılındaki Brüksel Konferansı'nda Afganistan için 150'şer milyon dolar tutarında kaynak tahsis etmiştir. Afganistan'a katkılarımız sadece ikili düzeyde de kalmamıştır. Nitekim, Türkiye-Afganistan-Pakistan arasında üçlü iş birliği mekanizması olan Ankara süreci, keza Afganistan odaklı bölgesel iş birliğini teşvik etmek üzere 2011 yılında tarafımızdan Afganistan'la birlikte başlatılan Asya'nın Kalbi/İstanbul süreci bizim inisiyatiflerimizle ortaya çıkan ve hala devam eden çok tesirli girişimlerdir."

"NATO, terörle mücadelede Türkiye'nin yanında durmuyor"

Tezkere üzerinde MHP grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu, NATO'nun terörle mücadelede Türkiye'nin yanında yer almadığını belirterek, "Bugün hükümetimiz, terörle mücadelede NATO'nun Türkiye'nin yanında durmasını sağlayacak tedbirleri ve işbirliğini geliştirmelidir. NATO, terörle mücadelede Türkiye'nin yanında durmuyor. Türkiye, terörle mücadelesinde yalnız kalmıştır." diye konuştu.

HDP Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy da dış mihrakların Türkiye'yi her zaman karıştırmak isteyebileceğini, hükümetin ise buna karşı önlemler almakla yükümlü olduğunu ifade ederek, "Sen kendi ülkeni öyle bir dizayn edeceksin ki dışarıdan gelen tehditlerin zamanında farkına varıp bloke edesin." görüşünü savundu.

CHP adına söz alan Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, Afganistan'ın yaklaşık 30 yıldır kan kaybettiğini ve istikrara kavuşamadığını söyledi. Afganistan'ın toprak bütünlüğünü, istikrarını önemsediklerini dile getiren Yılmaz, bu doğrultuda tezkereyi destekleyeceklerini kaydetti.

Suriye'deki istikrarsızlığın Türkiye'yi olumsuz etkilediğine işaret eden Yılmaz, Suriye konusunun ötelenmeden, toprak bütünlüğü çerçevesinde sorunun çözülmesi gerektiğini bildirdi.

AK Parti Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, Türkiye'nin Afganistan'ın birliğini, bütünlüğünü ve bağımsızlığını her zaman desteklediğini söyledi.

Afganistan'da son 35 yıldır büyük çalkantılar yaşandığını aktaran Ünal, Afganistan'da güvenliğin sağlanması için 50 ülkenin seferber olduğunu anlattı. Türkiye'nin de bu 50 ülke arasında yer aldığını dile getiren Ünal, "Afganistan'ın istikrara kavuşması amacıyla, gerek bu ülkeyle sahip olduğumuz özel ve köklü ilişkiler çerçevesinde gerekse Afganistan'da yeniden istikrarsızlığın hakim olmasının bölgeden başlayarak tüm uluslararası toplum için tehdit oluşturacağı yönündeki genel anlayış doğrultusunda Afgan kardeşlerimiz ihtiyaç duyduğu sürece yanlarında olacağız." diye konuştu.

AA