Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

2017 yılının ilk işlem günlerinde bulunmamıza karşın, Türkiye varlıkları için daha şimdiden kötü bir yıl olmaya başladı.

Türk Lirası, geçtiğimiz aya ilişkin enflasyon verisinin faizin 53 baz puan üzerinde yüzde 8.53 seviyesinde gerçekleşmesi ardından Salı günü dünyanın önemli para birimleri arasında en fazla değer kaybeden parası oldu. Bu durum, halihazırda giderek artan güvenlik baskısı altında bulunan Türk varlıklarının kazançlarını olumsuz etkilerken, merkez bankasının üzerindeki faiz artırımı baskısını güçlendirdi.

Londra'da Nomura International Plc. ekonomisti İnan Demir, “TL'nin Eylül sonundan bu yana değer kaybı, reel kurun istikrarını koruması için en az 200 baz puan faiz artırımı gerektiriyor” dedi. Demir, lirayı desteklemek için faiz artırımlarının daha sert olması gerektiğini ekledi.

Enflasyonun hdefin üzerinde kalmasına karşın ekonomik büyümeyi desteklemek için borçlanma maliyetlerini indirmesi yönünde siyasi baskı altında bulunan Merkez Bankası, Kasım ayı toplantısında faiz koridorunun üst bandında 25 baz puan artırıma giderken, haftalık repo faizini 50 baz puan artırarak 2014 yılından bu yana ilk kez yüzde 8 seviyesine çekti.

Bloomberg anketine katılan analistlerin arasında yıllık ve aylık enflasyonu isabetli bir şekilde tahmin eden Odeabank analisti Şakir Turan, tütün mamülleri ve alkollü içeceklerde geçtiğimiz ayki vergi artırımının etkisiyle, Türkiye'nin Ocak ayı enflasyonunda önemli ölçüde bir yavaşlama görülebileceğini belirtti.

Turan'a göre Merkez Bankası, bu ayki toplantısında fiyat artışlarındaki ani yükselişin bekleti dahilinde olduğunu söyleyerek politika değişikliğine gitmemeyi seçebilir.

Bloomberg News