Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Ekonomistler artan kur baskısı karşısında para politikasında geçici sıkılaştırma yoluyla Türk lirasının dengelenebileceğini, uzun vadede faiz indirim imkanının oluşabileceğini belirtiyor.

ABD Merkez Bankası’nın para politikasının gelişen piyasalar üzerindeki etkisi, Türkiye’nin içerisinden geçtiği olağanüstü koşullar, bölgesel risklerdeki artış ve son dönemde istikrarı hedef alan terör saldırıları kur baskısını artırmış olsa da ekonomistler, bunun yakın zamanda Türkiye’nin verdiği ilk zorlu sınav olmadığına işaret ediyor. Ekonomistler, bu anlamda gözlerin çevrildiği Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) da henüz elindeki enstrümanların tamamını kullanmadığını dile getiriyor.

Salı günü piyasalarda gözlenen aşırı oynaklığın yakından takip edildiği ve ekonomik temellerden uzaklaşan sağlıksız fiyat oluşumlarına karşı gerekli tedbirlerin alınacağı belirtilen TCMB açıklamasında, "Yapılan değerlendirmeler sonucunda, TCMB bünyesinde faaliyette bulunan Bankalararası Para Piyasasında bankaların borç alabilme limitleri 11 Ocak tarihinden itibaren toplam 22 milyar Türk lirasına düşürülmüştür. Ayrıca, yabancı para zorunlu karşılık oranları tüm vade dilimlerinde 50 baz puan indirilmiştir. Bu değişiklik ile finansal sisteme yaklaşık 1,5 milyar dolar ilave likidite sağlanmış olacaktır." ifadelerine yer verildi.

Ekonomistler ise hem Türkiye’deki gelişmeleri hem de TCMB’nin adımlarını yakından takip etmeye devam ediyor.

- "Mevcut görünüm Merkez Bankası'nın müdahalesi ile aşılabilir"

1999 yılından beri Türkiye ekonomisini yakından izleyen İngiliz ekonomist Timothy Ash, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde kur baskısının yoğun bir şekilde arttığını, öte yandan doğru manevralarla zorlu dönemin aşılabileceğini söyledi.

Daha önce 2014 yılının ocak ayında TCMB’nin para politikasında değişikliğe giderek kurdaki oynaklığın önüne geçtiğini hatırlatan Ash, “Darbe girişiminin sonrasında normalleşmenin kısa sürede gerçekleşeceğine ilişkin beklenti maalesef gerçekleşmedi. Güvenlik sorunu ve politik riskler yabancı yatırımcının mesafe almasına sebep oldu. Kurda ciddi artış gerçekleşti. Ocak 2014’te yapılan sert faiz artırımını hatırlayacak olursak lira dengelenmiş ve uzun vadede faiz yeniden indirilebilir hale gelmişti.” ifadelerini kullandı.

Uzun yıllardır Türkiye’nin kredi notunun “yatırım yapılabilir” seviyede olduğunu belirten Ash, mevcut görünümün Merkez Bankası’nın müdahaleleri ile aşılabileceğini belirterek, ilerleyen dönemde politika faizinin 2014 sonrasındakine benzer bir şekilde yeniden azaltılabileceğine işaret etti.

- "Piyasalar TCMB’nin faiz artırımına gidebileceğine ikna olmuş değil"

Capital Economics Kıdemli Gelişmekte olan Piyasalar Ekonomisti William Jackson ise, “Türk lirasındaki düşüşün temelde iki sebebi var. Biri ABD merkez bankası Fed’in para politikasını sıkılaştırma görünümü... Bu ABD hazine gelirlerini artırarak Türkiye’nin cari açığını finanse etmesini zorlaştırıyor. İkincisi ise piyasalar TCMB’nin para birimini dengelemek için faiz artırımına gidebileceğine ikna olmuş değil. Sermaye akışındaki azalışın hangi sektörlerden, kurumlardan kaynaklandığı tamamen net değil. Bunun için bilanço verilerini görmememiz gerekecek.” ifadelerini kullandı.

- "Dolar/TL kurundaki artış biraz ekstrem görünüyor"

Londra merkezli TD Securities Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Christian Maggio ise, “Dolar/TL kurundaki artış biraz ekstrem görünüyor bu günlerde. Mali tablolar sermaye çıkışının devam ettiğini gösteriyor. Finansal açıklaması ise kısa vadeli faiz oranları mevcut riskleri taahhüt altına alabilecek yükseklikte değil.” şeklinde konuştu.

AA