Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Küçük ve Orta Ölçekli̇ İşletmeleri̇ Geli̇şti̇rme ve Destekleme İdaresi̇ (KOSGEB) Başkanı Recep Bi̇çer, 50 bin liralık "Sıfır Faizli İşletme Kredisi Faiz Desteği"ne ilişkin bankalara çağrıda bulunarak, "Anapara riski bankanın olmakla birlikte hem şubelerden hem de banka genel müdürlüklerinden KOBİ'lerimizi mümkün mertebe geri çevirmemelerini, ne olursa olsun krediden bir şekilde istifade etmeye yönelik alternatifler sunmalarını bekliyoruz." dedi.

Biçer, Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'nda, KOSGEB tarafından verilen faizsiz kredilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

KOSGEB tarafından verilen 50 bin liralık sıfır faizli kredi talebi uygun bulunan işletme sayısının ne olduğunun sorulması üzerine Biçer, söz konusu destek programının geçen yılın sonunda başladığını, o uygulamanın akabinde başvuru sayısının yüksek olması nedeniyle hükümetin 2,5 milyar liralık büyük bir kaynak tahsis ettiğini söyledi.

Bu rakamın idarenin yıllık bütçesi̇ni̇n 2,5 katı ci̇varında olduğuna i̇şaret eden Bi̇çer, programa bi̇r seferde bu kadar kaynak ayrılmasının KOSGEB tarihinde ilk olduğunu aktardı. Biçer, "Hükümetimizin de muhtemelen reel sektöre, KOBİ'lere uyguladığı en büyük programlardan biri. 460 bin 167 uygun başvurusu olan KOBİ'miz oldu. Bunları biz Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına gönderdik, küçük esnaftan başlayarak, ciroyu en küçükten tutarak yukarı doğru bir sıralama yapıldı. 2,5 milyar liralık bütçe çerçevesinde 460 bin 167 civarında KOBİ'miz bu imkandan istifade edecek." şeklinde konuştu.

Cirolara göre kredi tahsis limitlerinin de belirlendiğini anlatan Biçer, "20 bin, 25 bin 30 bin gibi.. Herkese 50 bin verilseydi, bu rakam 460 bin olmazdı, 200 binler civarında kalırdı." dedi.

-"Piyasanın ihtiyacı doğrultusunda süreyi uzatabiliriz"

Başbakan Binali Yıldırım'ın 28 Şubat'ta grup toplantısında yaptığı konuşmayla işlemlere başladıklarını ifade eden Biçer, şunları kaydetti:

"O akşam itibarıyla bütün KOBİ'lerimize hem e-mail hem de SMS ile programın başladığını, sistemden bir hak sahipliği belgesi diyebileceğimiz başvuru formu çıktısı alarak, bankalarla görüşmeye başlayabileceklerini söyledik. Şu ana kadar 400 binin üzerinde KOBİ'miz web sitemizden çıktısını alıp bankayla görüşmeye gitti. 60 binlik kitle var, henüz o belge dökümünü almayan, demek ki zamana yaymak istiyorlar. 2 aylık bir süre var ama eğer yetişmezse süre bunu KOBİ'lerimizin istekleri, piyasanın ihtiyacı doğrultusunda uzatabiliriz. Henüz çıktısını almayan firmalara da zaman zaman çağrı yapıp bankalara yönlendireceğiz. Bankalara giden ve görüşme yapan 110 bin civarında firma ön onay almış durumda."

Biçer, şu an 10 bine yakın kredisi hazır müşterinin sistemde görüldüğünü bildirdi.

İşletmelerin bankaya ödeyeceği faiz yükünü KOSGEB'in karşılaması kaydıyla müşteriyle kredi ilişkisi kurulduğunu dile getiren Biçer, kredinin ana para riskinin tamamen bankaya ait olduğunu söyledi.

Kredi geçmişi zayıf olsa da KOBİ'lerin bu imkandan olabildiğince fazla yararlanması için bankaları teşvik ettiklerini belirten Biçer, bankalarla bu anlamda sürekli görüşme yaptıklarını kaydetti.

Biçer, bunun büyük bir program olması nedeniyle bu sene bunun dışında yeni bir program uygulamayı da şu an itibarıyla düşünmediklerini ifade etti.

-"Piyasaya 11 milyar liralık para girişi söz konusu"

Devlet tarafından bankalara kredi için ne kadar faiz ödeneceğinin sorulması üzerine Biçer, "Bizim bankalara ödeyeceğimiz faiz tutarı 2,5 milyar lira civarında. Yani 50 bin liranın aşağı yukarı 11 bin 490 liralık bir faizi var. Bu faiz hesabından gidersek 2,5 milyar lira civarında bir faiz yükünü bankalara 3 yıla yaygın şekilde ödeyeceğiz. Birinci taksiti bu sene, ikinci taksiti 2018'de, son taksiti 2019 olmak üzere karşılayacağız." dedi.

Biçer, "KOBİ'ler 10 milyar 855 milyon lira civarında, yaklaşık 11 milyar lira kredi kullanmış olacak. Yani piyasaya bu kadar bir paranın girişi söz konusu olacak. Bu ekonomi için çok önemli. İşin maliyet kısmında da herkes kendi kullandığı kredi ölçüsünde o faizden kurtulmuş olacak." diye konuştu.

- "Bizi arasınlar"

Biçer, esnaftan kredi için "masraf" adı altında ek ücret talep edilip edilmediğinin sorulmasına karşılık, ekspertiz ücreti, posta masrafı gibi masrafları çok kısıtladıklarını, yaptıkları görüşmeler sonrası bankaların bu işlemlerden işletme başına sadece 100 lira alabildiklerini söyledi. Bunun dışında başka ücret alınmadığını aktaran Biçer, "Onların kanunen kullanmaları gereken belli komisyon oranları var, yüzde yarım gibi. Onun dışında KOBİ'lerimiz başka ücret ödemek zorunda değiller. Eğer böyle bir ücret talep edilmişse kesinlikle bize dönsünler, müdürlüklerimizi arasınlar, biz onlarla ilgilenelim." ifadesini kullandı.

Biçer, bankalarla faiz pazarlığı yaptıklarını da belirterek, şu an itibarıyla 3 devlet bankası dahil, 9 bankanın programda yer aldığını bildirdi.

- Bankalara çağrı

"Sıfır Faizli İşletme Kredisi Faiz Desteği" konusunda bankalara çağrıda bulunan Biçer, "Anapara riski bankanın olmakla birlikte hem şubelerden hem de banka genel müdürlüklerinden kendilerine gelen KOBİ'lerimizi mümkün mertebe geri çevirmemelerini, ne olursa olsun krediden bir şekilde istifade etmeye yönelik alternatifler sunmalarını bekliyoruz." dedi.

Bu noktada Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve bankacılık mevzuatı çerçevesinde hiç kredi alamayacak yasaklı olanlarında da olabileceğine değinen Biçer, onlara yapılabilecek bir şey olmadığını ancak teminat, kefalet sorunu yaşayan işletmelere Kredi Garanti Fonu (KGF) ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliğinin devrede olduğuna işaret etti. İşletmelerin buralara yönlendirilmeleri gerektiğini dile getiren Biçer, "Geçen cuma günü Bakanlar Kurulu kararı çıktı. KGF kefaletlerine Hazine desteği artırıldı ve bizim bu yaptığımız işletme kredilerinde, geri ödemesiz dönemi de bu kefalet dönemine alacak yeni bir uygulama, düzenleme yapıldı. Tahmin ediyorum, bu hafta onun protokolünü KGF, Hazine tarafıyla imzalayacak. Dolayısıyla Hazine kefaletiyle KGF'nin, işletmelerin çoğuna kefil olması mümkün hale gelecek. Bunu bankaların, KOBİ'lerimiz bankaya gittiğinde söylemeleri, yönlendirmeleri ve bu çerçevede kredileri kullandırmaları gerekiyor." ifadesini kullandı.

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) Başkanı Recep Biçer, destek verilen işletmelerin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilişkisinin olup olmadığını incelediklerini belirterek, "Şayet haksız yoldan destek verilmişse, bunları geri almak için icra takibi başlatıyoruz, mutlaka savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu anlamda başlattığımız icra takipleri oldu" dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'na konuk olan Biçer, kredi kullandırılan KOBİ'lere yönelik güvenlik soruşturmalarını değerlendirirken, FETÖ'nün özel sektörde olduğu gibi Türkiye'deki kamu kuruluşlarını da negatif olarak derinden etkilediğini, öncelikle kurum içinde bu örgütle bağı olan kişileri hızla tasfiye ettiklerini söyledi. Daha sonra yayımlanan kararnamelerle tasfiyeleri tamamladıklarını kaydeden Biçer, "Değişik ihbar, bulgu ve tespitlerle bize gelen hususlarda personel bazında değerlendirerek gereğini yapıyoruz. Bu manada personel hareketliliği anlamında gereğini yaptığımızı çok rahat ifade edebilirim." diye konuştu.

İşletmelerin FETÖ'ye ne kadar bulaştığını tespit etmenin gerekliliğine işaret eden Biçer, "Şayet, destek alırken her şey yasal ise bu işletmelere yasal zeminde ödeme yapıldıysa bir ihbar ile hareket etmemiz çok da mümkün değil. Mutlaka belge düzenine bakmak lazım. Hiç hak etmediği halde bu terör örgütü ile mensubiyeti veya irtibatı vesilesiyle geçerli olmadığı halde projesini geçerli kıldılarsa, komisyonu kendi adamlarından oluşturdular ve geçer not verdilerse, haksız yere destek ödedilerse bunların hepsi ayrı ayrı inceleniyor. Her ilden savcılık ve istihbarat teşkilatı buna yönelik ihbarları değerlendirerek bize mutlaka yazıyorlar. Müfettişlerimiz ve uzman personelimiz kanalıyla bunları mutlaka inceleyip kendilerine dönüyoruz. Onlar da bizim yazdığımız raporlara bağlı olarak konunun adli işlerini yapıyorlar." ifalerini kullandı.

Kamu kurum ve kuruluşlarının bilgilerinden de istifade ettiklerini, söz konusu şirketlerle ilgili toplu sorgulama yaptırdıklarını dile getiren Biçer, kendilerine ulaşan bilgiler çerçevesinde bu firmaları derinlemesine incelemeye aldıklarını söyledi. Biçer, incelemede, şirketin FETÖ'ye bağlı bir dernekle ilişkisi, 17-25 Aralık sürecinden sonra Bank Asya'daki hesap hareketleri gibi bir kaç noktayı değerlendirdiklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Bir taraftan FETÖ incelemesi yaparken, bir taraftan da belki de hiç hak etmediği halde bazılarını zan altında bırakıp belki de yüzlerce kişiyi çalıştıran bir firmanın itibarını da yerle bir edebiliriz. Bunu önlemek için uygulamaları tek tipleştirmek amacıyla bir başkan yardımcısı başkanlığında, daire başkanlarından müteşekkil bir komisyon kurduk. Bu komisyon sahada uygulama birliğini sağlıyor. Örneğin sahadan şikayet veya soru geliyor, bunları tek tek inceleyerek sahaya yeni görüşler gönderiyoruz. Şayet haksız yoldan destek verilmişse, bunları geri almak için icra takibi başlatıyoruz, mutlaka savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz. Bu anlamda başlattığımız icra takipleri oldu."

- Rus OPORA ile iş birliği

KOSGEB'in diğer ülkelerle iş birliklerine ilişkin bilgiler veren Biçer, idarenin 50'nin üzerinde ülke ile 67 civarında ikili iş birliği için mutabakat zaptı bulunduğunu belirtti. Biçer, bu yolla KOBİ'lere yönelik destek modellerini dışarıya ihraç etmeyi amaçladıklarını kaydederek, diğer ülkelerdeki kurumlarla tecrübe paylaşımı, saha ziyaretleri ve ikili iş görüşmeler yaptırma gibi, KOBİ'lerin dışa açılmalarına imkan sağlayacak bir ortam hazırladıklarının altını çizdi. Büyük firmaların zaman zaman Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) gibi kuruluşlarla yurt dışına ziyaret gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Biçer, KOBİ'lerin böyle bir imkanının bulunmadığını belirtti.

İhracat kabiliyeti olan ve dışa açılmayı isteyen KOBİ'lerin bu imkana kamu eliyle ulaşabilmesi gerektiğini kaydeden Biçer, KOBİ'lerin karşılarında resmi muhatap bulduğunda işlerini daha hızlı ve güvenli bir şekilde yapabildiklerini vurguladı. Biçer, muhatap kuruma karşılıklı anlaşmalar için ikili iş görüşmelerini zorunlu tuttuklarına işaret ederek, KOSGEB ile Rusya Federasyonu Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Kurumu (OPORA) arasında imzalanan mutabakat anlaşmasına ilişkin şunları kaydetti:

"Rusya ile bir kaç yıl önce başladığımız görüşmelere uçak krizi nedeniyle biraz ara vermiştik. Şimdi tekrar protokolümüzü yeniledik. Karşı tarafta da küçük ve orta ölçekli işletmelerin birliği diyebileceğimiz bir üst kuruluş var. Onlarla karşılıklı hem tecrübe paylaşımı hem de Türkiye ve Rusya'da iş yapmaya dönük olarak bir işbirliği çalışmamız var. Rusya'da coğrafya ve nüfus çok büyük, bizim avantajımız aslında bu konuda Rusya'nın çok zayıf olması. Tabiri caizse 'demir perde ülkesi olması' hasebiyle her şey devletin tekelinde, özel sektör, KOBİ'ler hiç gelişmemiş. Bizim onlara aktaracağımız tecrübelerle daha sonrasında yapacağımız ikili iş görüşmeleri ve KOBİ'lere sunacağımız fırsatlarla ticaret dengesi Türkiye'ye doğru yürür diye düşünüyorum."

- "26 bin 332 personel için destek sağladık"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesindeki istihdam seferberliğine KOSGEB'in nasıl bir katkı sağladığını da anlatan Biçer, idarinin 10 değişik destek türü olduğunu söyledi.

Bunların içinde "genel destek" adıyla 15 desteğin bulunduğu bir uygulamanın da yer aldığını ifade eden Biçer, nitelikli eleman desteğinin önemine işaret etti. Üniversite mezunu bir personelin istihdam edilmesi halinde bu kişinin net maaşının yüzde 50'sine 3 yıllık bir anlaşma döneminde 50 bin liraya kadar destek verildiğini anlatan Biçer, "Örneğin 3 bin liralık maaşla çalıştıracağınız bir kişinin bin 500 lirasını biz karşılıyoruz. Bin 500 liradan 50 bin liraya kadar yuvarlarsanız aşağı yukarı 33-34 ay ediyor. 3 yıl sonra süreç tekrar sıfırdan başlıyor. Her işletmenin, her KOBİ'nin böyle bir imkandan istifade etmesi mümkün." diye konuştu.

Son 4 yılda genel destek programı altındaki uygulama yoluyla 14 bin kişiye istihdam sağladıklarının altını çizen Biçer, Ar-Ge İnovasyon Destek Programıyla 4 bin 739, Endüstriyel Uygulama Destek Programıyla bin 152, KOBİGEL Destek Programıyla da 6 bin 441 kişiye destek verildiğini, böylece son 5-6 yılda toplam 26 bin 332 personele KOSGEB desteği sağlandığını bildirdi.

- 1 milyar liralık destek verildi

KOSGEB tarafından bugüne kadar kaç işletmeye, ne kadarlık destek sağlandığı hakkında da bilgi veren Biçer, en fazla Girişimcilik Destek Programı'na talep olduğunu, son 5-6 yılda uygulamalı girişimcilik eğitimi kapsamında yaklaşık 638 bin kişiye eğitim ve sertifika verdiklerini kaydetti. Bunlardan 30 binden fazlasının kendi iş yerlerini açtıklarını anlatan Biçer, "Bu kişiler 50 bin liraya kadar hibe, 100 bin liraya geri ödemeli ama faizsiz desteğimizden istifade ediyorlar. Onlara bu zamana kadar 600 milyon liranın üzerinde destek sağladık." ifadelerini kullandı. Biçer, Ar-Ge İnovasyon Destek Programı çerçevesinde de, 2010 yılından bu yana 3 bin 241 işletmeye 345 milyon lira civarında destek verildiğini kaydetti.

Biçer, KOSGEB kredileri kullandırılırken kadın girişimciler, engelliler, gaziler ve şehitlerin birinci derecedeki yakınlarına pozitif ayrımcılık yaptıklarını belirterek, "Biz bir oran tespit ediyoruz. Söz gelimi '100 lira harcadıysanız 60 lirasını geri alabilirsiniz' diyoruz. Bu, kadın girişimcilerimiz için 80 lira. Yüzde 20 fark veriyoruz. Engellilerimize, gazilerimize ve şehitlerimizin birinci derecedeki yakınlarında yüzde 20'lik bir avantaj sağlamış durumdayız. Bunlar bizim için özel gruplar." değerlendirmesinde bulundu.

AA