Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Fırat Kalkanı Harekatına ilişkin "Rakka Rakkalılarındır. Gelsinler, uluslararası koalisyon veriyorsa desteğini versin, oradaki ılımlı muhalefetle birlikte bu operasyonlar yapılsın. Eğer böyle olursa Türkiye de bu operasyona destek vereceğini her vesileyle dile getiriyor. Ama 'Biz böyle yapmayacağız, oradan DEAŞ'ı çıkarırken yerine PYD'yi koyacağız' derseniz Türkiye buna asla izin vermez. Operasyonda yer almayız" dedi.

Kurtulmuş, Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'nda son durum nedir? Terör örgütü PYD'nin, Münbiç'teki varlığına son verilmesine yönelik çalışmalar, El Bab'da kontrolün sağlanmasının ardından Münbiç ve Rakka'ya dönük planlanan harekat hangi aşamada?" sorusuna karşılık Kurtulmuş, harekatın baştan planlandığı gibi başarılı şekilde yürüdüğünü dile getirdi.

Bunun Türkiye'nin sınırlarının korunması ve ulusal güvenlik meselesi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bu terör örgütlerinin Türkiye'ye zarar vermesine karşı atılmış bir adımdır. Fırat Kallkanı Harekatında başından beri söylediğimiz gibi Rakka Rakkalıların, Şam Şamlıların, Musul Musulluların, Halep Haleplilerin tezini sahada doğrulayan bir model de ortaya koyduk. El Bab ve Cerablus'un alınması, oradaki yerel muhalifler ile Türkiye'nin verdiği destekle sağlandı. Cerablus'a 45 bin insan, oranın halkı geri dönmüştür. Şimdi bu bir modeldir. Bu modeli bütün Suriye'de işletelim. Uluslararası camiadan beklentimiz bu.

Rakka'yı DEAŞ'tan temizlerken, aşağı yukarı yüzde 95 Arap olan bir şehirden bahsediyoruz, DEAŞ'tan alalım diyerek buranın etnik yapısını değiştirmeyelim, bir başka terör grubunu oraya sokmayalım. Bizim tezimiz o. Rakka Rakkalılarındır. Gelsinler, uluslararası koalisyon veriyorsa desteğini versin, oradaki ılımlı muhalefetle birlikte bu operasyonlar yapılsın. Böyle olursa Türkiye de bu operasyona destek vereceğini her vesileyle dile getiriyor. Ama 'Biz böyle yapmayacağız, oradan DEAŞ'ı çıkarırken yerine PYD'yi koyacağız' derseniz Türkiye buna asla izin vermez. Operasyonda yer almayız."

Kurtulmuş, her vesileyle Türkiye'nin kırmızı çizgilerini ifade ettiklerini, Amerikalılar ve Ruslarla bu meseleyi konuştuklarını, meselenin kalıcı bir barışın sağlanacağı operasyonlar yapmak olduğunu dile getirdi.

Astana ve Cenevre görüşmeleriyle Suriye barışının sağlanacağı bir noktaya gelindiğini, sürecin ister istemez ilerleyeceğini belirten Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Suriye ve Irak topraklarında daha fazla vekalet savaşı verilemeyeceğinin altını çizdi.

"Devam ediyoruz" denilirse ABD ve Rusya'nın çatışma noktasına geleceğini ifade eden Kurtulmuş, çözüm için herkesin, "Sahada ben şu örgütü destekleyeyim, sahada biraz mesafe kazanayım, sonra masada o örgüt üzerinden kendi lehime bir barış süreci yürütürüm." sevdasından vazgeçmesi gerektiğini kaydetti.

Kurtulmuş, burada sadece Suriye halkı lehine barış süreci yürütülebileceğinin altını çizerek, bu kadar ağır bedel ödemiş Suriye halkının özgür, adil ve kalıcı bir barış içerisinde yaşamayı hakettiğini vurguladı.

Buna katkıda bulunmak gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, örgütler üzerinden sahada kendilerine zemin oluşturmaya çalışan ülkelerin yaptıklarının Suriye barışına hiçbir katkı sağlamayacağına vurgu yaptı.

Türkiye'nin özgür, adil ve kalıcı bir barış için Suriye'nin tümüne ilişkin ABD ve Rusya ile görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine Kurtulmuş, bu görüşmelerin sürekli yapıldığını söyledi.