Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

TÜSİAD tarafından yapılan "Türkiye için birlik ve reform zamanı" başlıklı yazılı açıklamada, geride bırakılan halk oylamasına atıfta bulunularak, tarihsel önemde küresel değişimlerin yaşandığı bir dönemden geçildiğine işaret edildi. Referandum sonucu hangi yönde olursa olsun, Türkiye için toplumsal dayanışma ve vakit kaybetmeden geleceğe bakma çağrısında bulunulan TÜSİAD açıklamasında, Türkiye'nin yapısal sorunlarının, dün olduğu gibi bugün de varlığını sürdürdüğü değerlendirmesi yapıldı.

"Bu sorunları çözmek, milli menfaatlerimiz doğrultusunda küresel ölçekte rekabetçi Türkiye’ye giden yolun anahtarıdır. Şimdi Türkiye için toplumsal özgürlük, çoğulculuk ve dayanışma içinde ilerleme zamanıdır. Ülkemizin önünde, devletimizin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve hükümetimizin odaklanmasını önerdiğimiz ve kararlılıkla destek olacağımız somut bir reform gündemi bulunmaktadır." yorumu yapılan açıklamada TÜSİAD önerileri, "Demokrasi", "Ekonomi" ve "Avrupa Birliği ile İlişkiler" ana başlıkları altında sıralandı.

Dünya rekabet koşullarında hukuk, demokrasi ve özgürlükler toplumu olmanın milli menfaatler açısından elzem olduğu belirtilen açıklamanın "Demokrasi" başlığında şu ifadeler yer aldı:

"Halkoylamasına giden süreçte tüm tarafların dile getirdiği güçlü demokrasi taahhütleri doğrultusunda, şu reform maddelerinin ivedilikle gündeme alınmasını öncelikli olarak görüyoruz; 15 Temmuz darbe teşebbüsünün zorunlu kıldığı olağanüstü hali geride bırakarak, olağan hukuk devleti ortamına mümkün olan en kısa sürede dönülmesi, yargı erkinin bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda toplumun tüm kesimlerini kapsayacak düzenleme ve uygulamaların devreye alınması, mevcut seçim barajının, temsil zenginliğine adil ve azami seviyede olanak tanıyacak şekilde düzenlenmesi, kamu yönetiminde liyakat kriterlerinin tavizsiz uygulanması, Siyasal Partiler Kanunu’nda reform yapılması, adalet sisteminde düşünce ve ifade özgürlüğüne daha fazla imkân sağlayan bir yapının oluşturulması, iletişim ve bilgiye erişim hakkının güvence altına alınması, özgür medya ve internet ortamının güçlendirilmesi ve kişisel verilerin korunması mevzuatının AB standartları ile uyumlu hale getirilmesi."

-"Enflasyonun indirilmesi için alınacak önlemleri kararlılıkla destekliyoruz"

Türkiye'nin, dünya ekonomisinin içinden geçmekte olduğu belirsizlik döneminde ciddi risklerle karşı karşıya olmakla birlikte güçlü makroekonomik dengeleri, dinamik demografisi ve genç insan kaynağıyla büyük fırsatlara da sahip olduğu belirtilen açıklamada, ekonomik büyümeye geri dönüşün, talep yönlü politikalar yerine verimlilik artışını destekleyen reformlar yoluyla mümkün olacağı değerlendirmesi yapıldı.

Kısa vadede makro iktisadi istikrarın sağlanması amacıyla enflasyonun yüzde 5'lik hedefin altına hızla ve kalıcı olarak indirilmesi için alınacak önlemleri TÜSİAD'ın kararlılıkla desteklediği belirtilen açıklamada, bu çerçevede ulusal ve uluslararası ekonomik ortama güven ve güç kaynağı teşkil edecek yapısal reformların hayata geçirilmesinin kritik önem taşıdığı ifade edildi. Açıklamada, derneğin reform önerileri şu şekilde sıralandı:

"Piyasaları denetleyici ve düzenleyici kurum ve kuruluşların bağımsızlığının korunması, kayıt dışı ekonomi ile mücadele ve vergi politikalarında saydamlık ve etkinliğin tesisi, sermaye piyasalarının gelişimi ve alternatif finansman araçları yoluyla reel sektöre kaynak yaratılması, finansal kapsayıcılığın yaygınlaştırılması amacıyla finansal okur yazarlık ve dijitalleşmeye destek sağlanması, kamu ihaleleri mevzuatının AB standartlarında rekabetçi, saydam ve verimli olacak şekilde yasalaşması, analitik, özgür ve yaratıcı düşünme, STEM (fen, teknoloji, mühendislik, matematik) ve İngilizce yetkinliği başta olmak üzere bilgi çağının gerektirdiği becerileri önceliklendiren kapsamlı bir eğitim reformunun hayata geçirilmesi, KOBİ'lerin verimlilik ve finansmana erişimde dijital çağın gereklerine uygun açılımlarına destekler verilmesi, sanayi stratejisinin, 21'inci yüzyılda ülkelerin gücünü belirleyecek olan Sanayi 4.0 Devrimi ve dijital teknolojik dönüşümle uyum arz eden somut hedeflerle güncellenmesi, gıda enflasyonuna da neden olan artan üretim maliyeti, arz açığı, ürün zincirlerindeki aksaklıklar gibi yapısal sorunların çözülmesi, sürdürülebilir turizmin tesisi yönünde bütüncül bir eylem planının hazırlanıp devreye alınması, enerji sektöründe serbest, sürdürülebilir ve öngörülebilir piyasa hedefli reformların hayata geçirilmesi."

Türkiye'nin doğa hazinesini koruyacak ve düşük karbon ekonomisine geçişi destekleyecek düzenleme ve destek politikalarının uygulanması da istenen açıklamada, başta dijital yetkinlikler olmak üzere 'yetişkin becerileri'nin geliştirilmesine yönelik eylem planının devreye alınması talep edildi. Açıklamada, ekonomi başlığı altında ayrıca şu önlemler talep edildi: "Genç işsizliği ile mücadele için eğitim ile iş gücü piyasası arasındaki bağın güçlendirilmesi ve vasıf uyumunun gözetilmesi, istihdam üzerindeki vergi ve prim yükünün OECD ülkeleri ortalamasına çekilmesi, güvenceli esnek çalışma biçimlerinin geliştirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğinin eğitim, çalışma ortamı ve yönetime katılım başta olmak üzere hayatın her alanında sağlanmasına yönelik kararlı adımlar atılması, bu reformların başarısı için toplumsal desteği pekiştirecek ve Türkiye'nin uluslararası saygınlığını, çekim gücünü ve marka değerini yükseltecek bir iletişim stratejisinin oluşturulması ve uygulanması."

-"Türkiye-AB ilişkileri tarihsel derinlik, güncel ortaklık ve geleceğe yönelik kazanımları içermekte"

Üçüncü başlık olarak "Avrupa Birliği ve ilişkiler" konusuna değinilen TÜSİAD açıklamasında, Türkiye-AB ilişkilerindeki tarihsel derinliğin, güncel ortaklık ve geleceğe yönelik kazanımları içerdiği görüşü paylaşıldı. Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin, küresel rekabette daha güçlü bir Türkiye hedefi için belirleyici öneme sahip olduğu belirtilen açıklamada konuya ilişkin şu değerlendirmeler yer aldı:

"AB üyelik süreci, sağladığı rekabet gücü, sosyal refah, teknolojik ilerleme, finans, yatırım, ihracat, turizm ve öngörülebilir bir hukuk devleti düzeni unsurlarıyla Türkiye'nin öncelikli milli çıkarıdır. Türkiye, AB sürecinde ilerledikçe, dünyanın yükselmekte olan ülkeleri açısından ekonomik cazibe ve demokratik referans kaynağı olmuştur. Diğer taraftan, dünyanın tüm bölgeleriyle güçlü ilişki kuran bir Türkiye'nin Avrupa'da çok güçlü bir etkisi olmaktadır. Ayrıca, yakın zamanda tartışmaya açılan 'Avrupa’nın geleceği' stratejisi, merkezinde federal bir çekirdek Avro bölgesinin yer aldığı geniş bir konfederal AB'den oluşan, çok çemberli bir yapıya yönelmektedir."

AB'nin esnek bir entegrasyon yapısı, Türkiye'nin ise demokratik istikrar alanlarında ilerleme dönemindeyken, müzakerelerin hedefini korumanın mümkün olduğu belirtilen açıklamada, bu yönde şu alanlarda ilerleme sağlanabileceği kaydedildi: "Mevcut Gümrük Birliği rejiminin, dijital ekonomi boyutun da dikkate alacak bir yaklaşımla, stratejik öncelik olarak güncellenmesi, göç ve mülteci politikaları, örgütlü suç ve terörle mücadele ve vizesiz seyahat alanlarında, Türkiye'nin Avrupa iç güvenlik iş birliğine dahil olması, enerji politikalarında uluslararası tedarik ağları, piyasa düzenlemeleri ve yenilenebilir enerji teknolojileri boyutlarında AB ile daha yakın bir iş birliği, Kıbrıs'ta çözüme yönelik irade ve desteğin sonuca ulaşması, Suriye’de barışa ve toplumsal düzene, NATO üyesi bir Avrupalı ülke olarak aktif katkı sağlanması."

Açıklamada, TÜSİAD'ın "İnanıyoruz ki demokrasi, ekonomi ve AB süreci başta olmak üzere reform gündeminde kararlı adımlar atmak, küresel ölçekte rekabetçi ve müreffeh bir ülke olarak yıldızımızı parlatacaktır." değerlendirmesine de yer verildi.

AA