Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Saxo Bank Makro Analisti Chirstopher Dembik, dünyada ancak özellikle Avrupa’da toplumsal bir kırılma yaşandığını ve popülizmin zirve yaptığını belirterek, "Bunun sonucunda piyasadaki varlıkların değeri arttı." dedi.

Çoklu varlık, trading ve yatırım uzmanı olan Saxo Bank Grubu'nun Türkiye iştiraki Saxo Capital Markets'in düzenlediği toplantıda konuşan Dembik, siyasi gelişmelerin piyasalara etkilerini değerlendirdi.

Dembik, 2017'de finans dünyasını siyasi gelişmelerin yönlendirdiğini, yatırımcıların politik riske çok önem verdiklerini, bunun da temel bir risk oluşturduğunu ifade ederek, "Arka arkaya gelen Avusturya, İtalya, Hollanda, Fransa seçimleri ve eylül ayındaki Almanya seçimi, Avrupa'daki tabloyu belirledi." dedi.

Dünyada ancak özellikle Avrupa’da toplumsal bir kırılma yaşandığını ve popülizmin zirve yaptığını, bunun sonucunda piyasadaki varlıkların değerlerinin arttığını belirten Dembik, global büyümenin çeşitli sonuçlar doğurduğunu söyledi.

Dembik, dünyadaki yeni hikayeyi ortaya çıkaran üç önemli gelişmeyi "ABD ve Çin'de kredi döngüsü yavaşlaması", "İngiltere'nin Brexit’in gerçek etkisini hissetmesi" ve "şu ana kadar Avro Bölgesi'nde pozitif büyüme momentinin hakimiyeti" olarak sıraladı.

Bu yıl ABD'de büyümede sert bir yavaşlama olduğunu belirten Dembik, "Bir dizi negatif veri gösteren Citi ABD Ekonomik Sürpriz Endeksi, son günlerde Mayıs 2016’dan bu yana en düşük seviyeye indi. Bu bir yan etki mi yoksa yeni bir trend mi, süreç içinde göreceğiz." diye konuştu.

"ABD’nin zayıf noktası iş yatırımlarının düşük olması"

Chirstopher Dembik, enflasyon ve ücretlerin ABD'de en çok gerileyen ekonomik göstergelerden olduğunu vurgulayarak, "ABD Merkez Bankası'nın (Fed) en favori tüketici enflasyon ölçümü olana TÜFE, son 5 yıldır yüzde 2 hedefinin altında. Yani Fed'in hala yapılacak işleri var. Bu da para politikasında sınırlı normalleşme anlamına geliyor." değerlendirmesinde bulundu.

ABD'de kredi döngüsü ve tüketici harcamalarının da yavaşladığına işaret eden Dembik, şunları söyledi:

"Bankalar, tüketici kredilerinde kriterleri önceki yıllara göre sıkılaştırmaya başladıklarının işaretini veriyor. Yükselen sağlık harcamaları, toplam gelirden daha büyük bir pay alıyor. Bu gelişmeler enflasyon için olumlu fakat tüketim harcamalarını ve büyümeyi olumsuz etkiliyor. Düşük işsizlik nedeniyle şirketler açık pozisyonlarının yüzde 25’ten fazlasını dolduramıyor. Buna rağmen boş kadroları doldurmak için işverenler daha fazla ücret ödemeye de yönelmiyor. Bu, enflasyonda durdurulması zor bir yukarı gidiş riskini artırabilir. Sonuçta ABD’nin zayıf noktası üretkenliği körükleyen iş yatırımlarının düşük olması. Daha çok yatırıma ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, ABD'de çok ciddi özel sektör borcu söz konusu."

Avrupa piyasalarında olumlu bir tablo görünse de bu iyimserliğin çok sürmeyeceği öngörüsünde bulunan Dembik, Merkel ve Macron'a atfen "Merkcron" benzetmesi yaptı.

Eurocoin büyüme göstergesinin pozitif trendini koruduğunu ifade eden Dembik, "Ancak geçmiş verilere dayanarak soruyorum; başarılı bir Merkcron inisiyatifi Avrupa projesini yeniden başlatmadığı sürece Avro Bölgesi daha ne kadar ABD’nin üzerinde bir performans gösterebilir? Şu anda hüküm süren iyimserliğe rağmen bu durum maksimum 6-9 ay sürebilir. Bu süre sonunda Avro Bölgesi'nde gedik açılabilir." şeklinde konuştu.

Dembik, devalüasyonun İngiltere'nin 90 yıldır vazgeçilmez ekonomik aracı olduğunu dile getirerek, "Oysa enflasyon rakamları devalüasyonun hiçbir şeyi çözmediğini gösteriyor. Brexit öncesindeki yüzde 0,3 TÜFE’ye karşın Brexit sonrasında yüzde 2,6 olan TÜFE’nin ilk etkisi Londra’nın gayrimenkul ve sanayi üretiminde görülüyor. İngiltere için devalüasyon çözüm değil. Çünkü ihracat talebinin fiyat elastikiyeti düşük." ifadelerini kullandı.

"Henüz euronun düşeceğine ilişkin gösterge yok"

Saxo Bank Makro Analisti Dembik, yaklaşan İngiltere seçimlerine ilişkin şu anki anketlerden yola çıkarak büyük olasılıkla Muhafazakar Parti’nin seçimi önde bitireceği ve son dakika sürprizinin pek mümkün gözükmediği öngörüsünde bulundu.

Brexit'in olumsuz makroekonomik etkilerinin henüz o kadar güçlü olmadığını, İngiltere'nin reform yapmak ve var olan durumu müzakere etmek için önünde 5 yılı bulunduğunu vurgulayan Dembik, "Akıllı bir zamanlama ile gelişmeler olumlu yöne çevrilebilir. Popülizm destek kaybediyor gibi gözüküyor ancak ana akım partiler, 2016 referandumundan önce Brexit yanlısı olmasalar bile giderek Brexit yanlısı platformu benimsiyor ve teşvik ediyor." şeklinde konuştu.

Dembik, 3 yıldır ilk defa avronun, mutlak uzun pozisyondan geri geldiğini, henüz avronun düşeceğine ilişkin gösterge olmadığını söyledi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Chirstopher Dembik, Türkiye'nin hala kriz yönetimini sürdürdüğü bir dönemde bulunduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Yabancı yatırımcıların gelmesi için hala bir süre geçmesi lazım. Gelişen ülkelerde politik istikrar olmadığı sürece ciddi bir çıkış yaşanıyor. Bu noktada politikalar söz konusu olunca belki daha yüksek faiz oranları mantıklı gelebilir. Enflasyon yüksekse vatandaş için de, yatırımcı için de zordur. Tüketiciler krediye ihtiyaç duyacaktır ancak enflasyonla ciddi şekilde mücadele edilmezse tüketim de düşebilir. Buna rağmen Merkez Bankası iyi bir iş çıkardı."