Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sadece Katar isterse askeri üssümüzü kapatabiliriz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan France 24 kanalına konuştu. "ABD'nin YPG'ye verdiği silahları geri alması imkansız" diyen Erdoğan, Türkiye'nin Katar'daki askeri üssü için "Sadece Katar isterse askeri üssümüzü kapatırız. Arap devletlerinin Katar talepleri kabul edilemez. Putin ile G20'de çatışmasızlık bölgelerini konuşacağız. YPG'den tehdit gelirse ÖSO ile operasyon düzenleriz. " dedi.

Erdoğan, (Kuzey Irak'ta yapılması planlanan referandum) "Bağımsızlık referandumu doğru değil, pişman olacaklar" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, France 24 kanalına verdiği röportajda "13 maddelik yaptırım bir devleti, devlet olmaktan çıkarma yaptırımıdır. Katar bir devlettir. Asla kabul edilmez" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, France 24 kanalına konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20'ye ev sahipliği yapacak Hamburg'da hoş karşılanmadığına ilişkin soruya, "Bu yaklaşım tarzlarını uluslararası siyasette özellikle de özgürlüklerle noktasında gelişen demokrasi noktasında çok çok üzücü buluyorum.

"ALMANYANIN ÖZGÜRLÜKÇÜLÜĞÜNÜ GÖSTERMESİ BAKIMINDAN ÖNEMLİ"

Zira Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzde 52 ile halkı tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanının Almanya'daki Türk soydaşlarıyla bir araya gelmesini engelleme, onlarla bir sohbette bulunmasını engellememek, ona fırsat vermemek Almanya'nın ne kadar özgürlükçü olduğunu göstermesi bakımından çok önemli" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece bununla kalınmadığını belirterek, "Almanya'da başbakanlık önünde açılan bir pankart var. Bu pankartın arkasında bir otomobil. 'Bu aracı kazanmak istiyorsanız. Bu diktatörleri öldürün.' Kimdir o diktatörler: 'Erdoğan, Putin ve Suudi Arabistan Kralı Selman' bunlar orada sergilenirken Alman polisi de orada. Alman polisinin gözlerinin önünde böyle bir suça teşvik, şiddete teşvik yapılıyor. Buna ne yazık ki Alman makamları ses çıkarmıyor. Böyle bir şeyi demokrasi ile bağdaştırmıyoruz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "Bunlara rağmen G20'ye gideceğim. Bunu da G20'de dile getireceğim. Çünkü G20 bunlar için var. G20 dünyanın ekonomide yüzde 80'ini temsil eden bir oluşum. Hele hele gündeminde terörle mücadelenin de olduğu mülteci sorunlarının olduğu böyle bir G20 öncesinde bu tür kampanyaların Almanya'da yapılıyor olması düşündürücüdür, üzücüdür. Kaldı ki Türkiye'nin Almanya'da 3 milyon vatandaşı var. Bunların içerisinde yaklaşık bir buçuk milyonu çifte vatandaş. Burada Alman makamlarının çok daha dikkatli olması gerekir diye düşüyorum"
"Böyle bir faşizan uygulamaya Alman makamlarının fırsat vermemesi lazım"

"NAZİ BENZETMESİNDEN PİŞMAN DEĞİLİM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nazi benzetmesinden pişmanlık duyuyor musunuz?" sorusunu şu şekilde yanıtladı: "Bundan dolayı hiç pişman değilim. Bu hareket Nazizm'de olan bir harekettir. Tamamen faşizmin tezahürüdür. Nitekim şu anda yapılan bu hareketi faşizm dışında neyle izah edebilirsiniz. Bu ancak faşist yapılarda olan bir harekettir. Faşizandır ama böyle bir faşizan yapıyı uygulamaya Alman makamlarının fırsat vermemesi lazım. Teröre nasıl fırsat vermiyorsak, Faşist ve Nazi kalıntısı bu tür gösterileri de Alman makamlarının fırsat vermemesi lazım. Eğer buna benzer şeyler benim ülkemde oluyorsa benim de buna fırsat vermemem gerekir. Burada faşizm nedir, Nazizm nedir? Asıl olan budur. Bu uygulamayı kimler yapıyor. Asıl olan budur. Buna karşı yönetimler tedbir alıyor mu almıyor mu? Asıl olan budur. Benim de söylediğim bu. Burada kalkıp da alman yönetimi faşist yönetim olarak nitelendirmiyorum ki. Bu uygulamayı yapanları eleştiriyorum. Bunları gündeme getirmiyorum ki, bunların engellenmesi lazım"

"BATI DARBEYİ DEMOKRASİYE TERCİH ETTİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişimine ilişkin Avrupa'nın değerlendirmelerine yönelik olarak, "Bu konuda Avrupa değerlendirmelerine dikkat etmesi lazım. Doğu Almanya ile Batı Almanya birleştiği zaman devletin kurumlarında çalışanlardan yaklaşık 500 bin insan işinden olmuştur. Önce Almaya bunu masaya yatırtsın. Buna benzer olağanüstü hal. Fransa da 10-15 kişi terör eylemİ gerçekleştirdi ve Fransa olağanüstü hal ilan etti. Ama bizde devlete karşı darbe girişiminde bulunuldu. Darbe girişiminde kimse kalkıp da 250 vatandaşımızın öldürülmesini gündeme getirmiyor. 2 bin 193 vatandaşımın yaralanmasını gündeme getirmiyor. Bunca yerler yakıldı yıkıldı, bombalandı. Devletin kendi F16 uçaklarıyla, helikopterleriyle, tanklarıyla, toplarıyla her yer vuruldu ve kimse bu darbe girişimini gündeme getirmedi. Tam aksine batı darbeyi demokrasiye tercih etti" açıklamasını yaptı.

"BATI KILIF UYDURMASIN"

Erdoğan, "Sessiz kalmak nedir? Bazıları bunu istiyor girişi. Benim halkım da buna böyle bakmıştır. Örneğin burada kınama faaliyetlerinde bulunanlar bile en erkeni bir haftayı buldu. Biz isterdik ki o gece kınama faaliyetinde bulunsunlar. Çünkü ne olduysa 24 saat içinde oldu. Eğer 24 saat içinde şahsım başta olmak üzere milletim sokaklara dökülmesiyle, milletim sokaklara dökülmesiyle her şey 24 sata içinde bitti. Bu milletin bir darbe girişimini önlemesi, engellemesi hadisesidir. Çok şanlı bir direniştir. Batı kılıf uyduruyor, batı kılıf uydurmasın. Batı önce dürüst olsun. Böyle bir darbe girişime kalkıp da kendilerinde olduğu zaman 'Bizde yargı var' derken teröristleri ülkesinde gezdiren, her türlü desteği onlara veren Batı kılıf uydurmasın. Örneğin Almanya'ya ben 4 bin 500 dosya verdim. Hala bir netice yok. Şu anda Almanyaki Alman makamlarının bir kısmı Almanya'ya gelen teröristlerle ilgili çok ilginç açıklamalar yapıyorlar. Burada da haklılığımız da teyit ediyorlar. Her an her fırsatta benim gündeme getireceğim fırsatlar oluyor. Dünyanın bunu bilmesi lazım. Kabul ederler veya etmezler biz doğruyu her fırsatta, her bulduğumuz objektif olayları değerlendirenlere anlatacağız. G20 de bunlardan biri olacak" açıklamasını yaptı.

"BU BİR ADALET YÜRÜYÜŞÜ DEĞİL. GAFLET YÜRÜYÜŞÜDÜR"

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüne ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu bir adalet yürüyüşü değil. Gaflet yürüyüşüdür. Darbe girişiminde bulundukları gece 15 Temmuz'da şuanda sözde adalet yürüyüşü yaptığı zat, o gece millet yürürken havalimanından kaçmıştır. Havalimanından kaçarak hemen o çevredeki Bakırköy'de onların belediyesine gidip belediye başkanının evine sığınmıştır. Bunların adalet arayışı diye bir şey yok. Yargıya kalkıp bu kadar hakaretler yapan bu kişi ajan provokatör durumunda olan bir kişiyi savunuyor. Nedir o? İstihbarat teşkilatları her zaman güvende altındadır. Eğer bir koruma altında olan istihbarat teşkilatını kalkıp da önünü keserseniz istihbarat teşkilatı çalışamaz. İstihbarat teşkilatının yapmış olduğu bir eylemde FETÖ terör örgütü ile bu zat ne yazık ki işbirliği tutmuştur. Oradaki elde edilen ki savcı gelip açamaz böyle bir açma eylemi içine girmiştir. Orada bir yanlış yapmıştır. Mahkum edilen kişi ise bu bilgileri almış bir gazeteciye ki Can Dündar denen kişidir. O da 5 yıl 10 aya mahkum olmuştur. 5 yıl 10 aya mahkum olan bu kişi tutuksuz yargılanması devam edecek diye kalkmış Türkiye'den Almanya'ya kaçmıştır. Almanya da bu tutuksuz yargılanması devam edecek olan kişi, kimler tarafından koruması altına alınmıştır? O dönemin Cumhurbaşkanı tarafından koruma altına alınmıştır. Türk istihbaratını karalamaya kimsenin hakkı yoktur. Tür istihbaratı elinden geleni yapmıştır. Türk istihbaratına gölge düşürme gayretinde olanlar da yargının onlar hakkında vermiş olduğu karara saygı duymalı" ifadelerini kullandı.

Haberturk.com