Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

ABD ile Kuzey Kore arasındaki gerginlik tırmanırken ABD'nin Güney Kore ve Japonya başta olmak üzere bölgedeki yoğun askeri varlığı ve son teknoloji füze savunma sistemleri Pyongyang'ın muhtemel bir füze saldırısının başarılı olmasını neredeyse imkansız kılıyor.

Karşılıklı açıklamalarla tırmanan Kuzey Kore krizi dünyanın gündemine otururken, taraflar arasında sıcak çatışma çıkması riskini de tartışmaya açtı. ABD'nin Kore yarımadası ve Pasifik'te konuşlu yüksek askeri teknolojileri ve savaş ekipmanlarına karşı Pyongyang yönetiminin geliştirdiği kıtalar arası balistik füzelerin, menziline ulaşsa bile hedefini vuramayacağı belirtiliyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kuzey Kore yönetimini "ateş ve öfke" ile tehdit etmesi ve Kuzey Kore'nin de ABD toprağı olan Guam Adası açıklarına balistik füze fırlatmayı planladığını açıklaması üzerine ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, Kuzey Kore'ye "rejimi ve halkını yıkıma götürecek bir adımı" tasavvur etmemesi çağrısında bulundu.

Söz konusu açıklamalar, Washington'da Kuzey Kore'ye yönelik askeri seçenekleri kullanma eğiliminin arttığı tartışmalarına yol açarken, gözler ABD'nin Pasifik bölgesindeki askeri gücüne çevrildi.

Pasifik Komutanlığı

Kuzey Kore, ABD ordusunun 9 muharip komutanlığından biri olan Pasifik Kuvvetleri Komutanlığının (PACOM) operasyon bölgesinde yer alıyor.

Karargahı Hawaii Adaları'nda bulunan PACOM, ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon) bütçesinde en büyük paya sahip, en ağır donanımlı muharip komutanlığı olarak biliniyor.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Amerikan donanmasının 7. Filo'sunun da bağlı olduğu PACOM'da, 375 bin askerin yanı sıra 200 savaş gemisi, denizaltı ve bin adet savaş uçağı görev yapıyor.

PACOM'a teknolojik yığınak

İkinci Dünya Savaşı yıllarına dayanan ABD'nin Pasifik Okyanusu'ndaki varlığı, özellikle eski ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin Çin'i çevrelemek için kullandığı "Pasifik'te denge stratejisi" ile daha da pekişti. ABD hem bölgedeki askeri varlığını artırdı hem de ileri teknoloji silahların öncelikli olarak bölgede kullanılmasını sağladı.

ABD 5. nesil F-35 uçaklarını geçen yıl Japonya'ya konuşlandırırken Gri Kartal olarak bilinen silahlı insansız hava araçlarını da geçen mart ayında Güney Kore'ye sevk etti.

Bölgede nükleer kapasiteli denizaltıların yanı sıra onlarca F-22 Raptor tipi 5. nesil savaş uçağının da görev yapıyor olması, ABD'nin Asya-Pasifik bölgesindeki "demir yumruğunun büyüklüğü" olarak değerlendiriliyor.

Kuzey Kore'nin yanı başında 75 bin ABD askeri

ABD'nin Güney Kore ve Japonya başta olmak üzere Kore yarımadasına yakın bölgelerde bulundurduğu askeri güç, başta Çin olmak üzere dünyanın dikkatini çekiyor.

Bölgedeki ABD varlığının sadece Kuzey Kore'yi hedef almak üzere konuşlandırılmadığı belirtilirken, Japonya ve Güney Kore'de halihazırda 75 bin Amerikan askeri bulunuyor.

Güney Kore'de ağırlıklı olarak Osan, Kunsan hava üsleri ve Cinhae Deniz Üssü'nde 40 bin kadar Amerikan askeri konuşluyken, ülkede Terminal Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi'nin (THAAD) yanı sıra sayısı belirtilmeyen uçak, helikopter ve insansız hava aracı bulunuyor.

Güney Kore'de, kara harekat ve tatbikatlarında kullanılmak üzere ABD'ye ait yüzlerce zırhlı aracın yanı sıra 300 adet M1 tankı bulunuyor.

Japonya'da da ağırlıklı olarak Misawa Hava Üssü, Yakota Hava ve Deniz Üssü, Kadena Hava Üssü ile Okinawa Deniz Üssü'nde olmak üzere 35 bin civarında ABD askerinin konuşlu olduğu ifade ediliyor.

Japonya'nın Kadena Hava Üssü'nde ABD'nin Patriot füzeleri konuşlu olduğu bilinirken, ülkeye sayısı açıklanmayan uçak ve hava aracının sevk edildiği belirtiliyor.

Guam'da 2 askeri üs, 4 bin asker bulunuyor

Diğer taraftan son zamanlarda Kim Jong-un yönetiminin hedefindeki Guam'da da ABD'nin önemli askeri varlığı söz konusu.

Kuzey Kore'ye 2 bin deniz mili uzaklıkta olan adada, Guam Deniz Üssü ve Andersen Hava Üssü'nde konuşlu 4 bin civarında Amerikan askeri görev yapıyor.

Adada bir THAAD sisteminin yanı sıra nükleer kapasiteli B-52 bombardıman uçakları ve sayısı belirtilmeyen savaş uçakları bulunuyor.

7. Filo Japonya açıklarında

ABD'nin önemli muharip donanma filolarından 7. Filo da Japonya açıklarında konuşluyken, filoya bağlı Ronald Reagan Uçak Gemisi'nin Japonya'da demirli olduğu biliniyor.

7. Filo'da 2 uçak gemisi, 70 civarında savaş gemisi ve denizaltının yanı sıra 140 savaş uçağı ve 20 bin asker görev yapıyor.

Söz konusu 70 gemi arasında Tomahawk füzeleri ve balistik füze önleme silahlarının bulunduğu 14 adet Destroyer ve Kruz gemisi bulunuyor. Filoda 12 adet nükleer kapasiteli denizaltı mevcut.

Kuzey Kore'den uzak da olsa PACOM Karargahı'nın bulunduğu Hawaii'de de hava ve deniz üslerinde konuşlu 40 bin ABD asker görev yapıyor.

Ayrıca Tayvan, Singapur, Filipinler'in yanı sıra diğer pek çok Doğu ve Güneydoğu Asya ülkesinde de ABD'nin muharip kuvvetleri bulunduğu ifade ediliyor.

Füze savunma sistemleri Kuzey'in tehditlerini imkansız kılıyor

Kuzey Kore'nin balistik füze denemelerinin artması üzerine Pyongyang'ın ABD, Güney Kore veya Japonya'yı vurabilme kabiliyetine sahip olup olmadığı ABD'de önemli tartışma konularından biri haline geldi.

Askeri literatürde, 5 bin 500 kilometre irtifaya veya uluslararası uzay istasyonun bin 500 kilometre üzerine çıkabilen füzeler kıtalar arası balistik füze olarak kabul ediliyor. Kuzey Kore'nin en son denediği iki füze, bu eşiği aştığı için Pentagon tarafından kıtalar arası balistik füze olarak değerlendirilirken, söz konusu irtifaya çıkan füzenin atmosfere başarılı şekilde geri dönüş yapıp hedeflenen yeri vurabilmesi önem taşıyor. Bu nedenle Kuzey Kore'nin olası bir saldırısında füzelerinin hedeflenen menzile ulaşması durumunda bile isabetli şekilde hedefini vuramayacağı belirtiliyor.

Kuzey Kore'nin temmuz başında denediği balistik füzenin başarılı bir dönüş yapmadığı değerlendirilirken, geçen haftalarda denediği füzenin atmosfere dönüşü başarılı şekilde gerçekleştirdiği ve bin kilometre yatay menzile ulaştığı değerlendirmesi yapıldı.

Bu değerlendirmeyle Kuzey Kore füzelerinin uzun bir süredir Kim Jong-un'un vurmakla tehdit ettiği Alaska başta olmak üzere ABD'nin kuzeybatı kıyılarını vurabileceği tartışmalarına yol açtı.

Pyongyang'ın nükleer başlık üretmesi de artık Kim Jong-un yönetiminin balistik füzeleriyle ABD ve müttefiklerini vurabilme kapasitesini yakaladığı algısına yol açtı.

Kuzey Kore füzelerinin, teknik birçok sorunu olduğu ve isabet yazılımları konusunda bir dizi çalışma yapılması gerektiği ifade edilirken, söz konusu çalışmalar tamamlansa bile ABD'nin bölgede kurduğu füze savunma sistemleri Kuzey Kore'nin füzelerinin herhangi bir yeri vurmasını neredeyse imkansız hale getiriyor.

ABD, Kuzey Kore tehdidine karşı bölgede 3 aşamalı balistik füze savunma sistemi kurmuş durumda.

ABD'nin uydularda kurulu olan radar sistemleri, Alaska, California, Tayvan ve Japonya'da kurulu sabit ve mobil radar sistemleri ile bölge füzelere karşı taranıyor.

Japon Denizi'nde ve Pasifik'te konuşlu 7 adet Aegis sınıfı destroyerde bulunan SPY-1 radarları ve Pasifik Okyanusu'nda yüzer halde olan X-Band erken uyarı sistemleri de bölgedeki her türlü balistik hareketi izliyor.

Radarlar fırlatılan herhangi bir füzeyi tespit ettikten sonra önce Güney Kore ve Guam'da konuşlu THAAD sistemleri devreye girecek, THAAD'ın başarısız olması durumda Japon Denizi'nde konuşlu Aegis gemileri, onların da başarısız olması halinde Japonya, Güney Kore ve Tayvan'da konuşlu Patriot füzeleri aktif olacak şekilde bir stratejinin kurulduğu belirtiliyor.

Bunların dışında ABD'nin Hawaii Adaları, Alaska ve California eyaletlerinde konuşlu THAAD ve Patriot füzelerinin yanı sıra birçok orta ve uzun menzilli füze savunma sisteminin Amerikan topraklarını korumak üzere kurulu olduğu ifade ediliyor.

ABD topraklarını veya müttefiklerini balistik füzelerle vurmak tüm bu sistemlerin işe yaramaması durumunda mümkün olabiliyor.

ABD, Japonya ve Güney Kore'nin bölgede teyakkuzda olan askeri unsurları da hesaba katıldığında Kuzey Kore'nin saatler içinde askeri tüm alanlarının vurulması ve tahrip edilmesi ihtimalini beraberinde getiriyor.

AA