Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Reklamcılar Derneği tarafından bu yıl “İnsanlık için Yaratıcılık” teması ve “Yaratıcılık Bulaşıcıdır” mottosuyla 5-6 Ekim tarihlerinde düzenlenecek olan, Bloomberg HT ve Habertürk'ün sponsor olduğu Kristal Elma Festivali, birbirinden ilginç konuşmacıları ağırlamaya hazırlanıyor.

Mülteciler için yaptığı tasarım ve bağış kampanyasıyla Forbes dergisinin “30 yaş altı 30 başarılı kişi” listesine 22 yaşında giren ABD’li Angela Luna ile Orta Doğu’da kadın hakları ve sivil özgürlükler konusuna odaklanan İsrailli gazeteci Rula Jebreal ve olağanüstü hikayesiyle Saroo Brierley bu yılın uluslararası konuşmacıları arasında dikkat çekiyor.

Angela Luna, kendi tasarladığı çadıra dönüşen ceketleri mültecilere bağışlıyor

Angela Luna, sosyal girişimci ve çözüm temelli bir moda tasarımcısı. New York’ta, Parsons School of Design moda tasarımı alanında eğitim alan Luna, modanın gerçek dünya ile bağlarının kopukluğunu fark edince, bu konuda çözüm geliştirmeye odaklandı. Bu çabalarının sonucunda, göç sorunuyla ilgili farkındalık geliştirilmesinde ve yardım toplanmasında moda endüstrisinin gücünü kullanma hedefiyle, bir “insani marka” olarak “ADIFF”ı kurdu.

Bağış tabanlı bir model olan ADIFF, dış giyim pazarında çift yönlü giyilebilir, dayanıklı, çok fonksiyonlu ceketler üretip satıyor. Satılan her ürün için ADIFF; mülteci, evsiz ya da kriz mağduru bir göçmene ceket bağışlıyor. Bu ceketler, istendiğinde bir göçmenin acil ihtiyacını karşılayabilecek bir çadıra dönüşebiliyor. ADIFF aracılığıyla bugüne kadar uluslararası mültecilere yaklaşık 450 ceket bağışlanırken, Luna Forbes listesine girmesinin yanısıra, U Penn Küresel Sosyal Etki Birliği’ne de kabul edildi. 2016 yılında WomenWear Yılın Tasarımcısı ve Eyes of Talents organizasyonunda İnovasyon ödülü aldı.

Angela Luna, hikayesiyle TEDx etkinliklerinin de aralarında olduğu birçok toplantıda konuşma yaptı. Seyahat etmeyi seviyor. Kendisini önce insan diye tanımlıyor, sonra, tasarımcı, girişimci, hümanist, aktivist vs diyor.

Rula Jebreal, Orta Doğu’ya içeriden bakacak...

Hayfa kentinde doğan ve ilk İntifada hareketinin yaşandığı 1980’lerde Kudüs’te büyüyen Rula Jebrael; İsrail, Suriye, Mısır, Lübnan gibi bir çok sıcak bölgede gazeteci olarak görev  yaparken, kadınların rolüne ve savaş koşulları altındaki zorluklarına tanık oldu. İslamcı hareketlerin bölgedeki yükselişini ve Batı’yla ilişkilerindeki gelişimi yakından gözlemleyerek,  Orta Doğu’daki çatışmalara ve sosyo-politik diyaloğun önemine ilişkin özgün bir bakış açısı geliştirdi. Çatışmaların sona erdirilmesinde özellikle kadınların ve kız çocuklarının eğitiminin kilit rol üstlendiğini savundu.
 
Hem Doğu hem Batı coğrafyasının vatandaşı olan ve dört dili akıcı olarak konuşabilen bir kültür elçisi olan Jebrael, yaptığı programlarda ve konuşmalarda, barışın sağlanmasında askeri ya da siyasi yaklaşımlar yerine ‘sivil toplumun eğitimle güçlendirilmesinin ve mutedil insanların sesinin daha çok duyulmasına destek verilmesinin’ önemine dikkat çekiyor.

Bologna Üniversitesi’nde gazetecilik eğitimi alan Jebreal, İtalyan televizyonlarındaki ilk yabancı haber sunucusu olarak başarılı bir habercilik kariyerine imza attı. İtalya’nın en prestijli ödülü olan Uluslararası Ischia Ödül organizasyonu tarafından “En İyi Gazeteci” seçildi. 2006’da eş-sunucu olarak görev aldığı, dönemin politik tartışma programı AnnoZero ile Silvio Berlusconi, Massimo D'Alema, Bill Gates ve 2012 Nobel Barış Ödülü sahibi Mohamed ElBaradei’nin de aralarında olduğu isimlerle röportajlar yaptı.

Jebreal’ın 2003’te insan haklarının evrenselliğine ve çatışma bölgelerindeki kadınların ve çocukların korunmasının önemine dikkat çekmek amacıyla kaleme aldığı, Filistinli evsiz kız çocukları için bir yetimhane ve yatılı okul açan Hind Husseini’nin hikayesini içeren kitabı bir filme de konu oldu. Film, 2010’da UNICEF Çocukların Korunması Ödülü’ne değer görüldü ve ABD galasını Birleşmiş Milletler Genel Kurul Salonu’nda yapan ilk film oldu.
 
Kristal Elma’da Rula ile Arap-İsrail ve Suriye çatışmasına içeriden bir bakış, İslam Dünyasında Kadınların Mücadeleleri ve Orta Doğu: Değişim ve İlerleme Devrimi başlıklı bir söyleşi yapılacak.

Saroo Brierley, Kristal Elma Festivali kapsamında olağanüstü hayatta kalma hikayesini anlatacak…

Hindistan’ın küçük bir kasabasında doğan ve 1986 yılında, henüz beş yaşındayken tren istasyonunda kaybolmasının ardından ailesiyle iletişimini kaybeden Saroo,  üç hafta Kalkütta sokaklarında tek başına yaşadıktan sonra, Saroo bir yetimhaneye alındı.  Daha sonra Avustralyalı bir aile tarafından evlat edinildi ve 25 yıl boyunca yeni anne babasıyla Hobart Tazmanya’da yaşadı. Ancak doğduğu memleketini hiç unutmadı, unutmak istemedi. Geçmişini yeniden keşfetmeye kararlı olduğu için, memleketine doğru sanal bir yolculuğa çıktı. 5 yaşından aklında kalan imgelerle saatlerce Google Earth’e baktı; sonunda doğduğu yeri hatırlayabildi ve annesini aramaya başladı.

2012’de annesiyle yeniden buluşması dünyanın her yerinde manşetlere taşındı. A Long Way Home adıyla çıkardığı otobiyografisi de dünya çapında en çok satanlar listesinde bir numaraya yükseldi. Brierley’in hayat hikayesine dayalı Lion filmi Kasım 2016’da gösterime girdi ve dört dalda Altın Küre, altı dalda Oscar ödülüne aday gösterildi. Filmin oyuncuları arasında Nicole Kidman ve Dev Patel vardı.