Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Fox Televizyonu'nda gerçekleştirdiği konuşmasında gündemde olan MTV zammının yeni alımlara uygulanacağı ve 21 milyon aracın söz konusu artıştan etkilenmeyeceği yönündeki ifadesini düzelterek, vergi artışının tüm araçlar için geçerli olacağını belirtti.

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, tahminlere göre ziynet eşyaları hariç 2 bin 200 tonu bulan, yaklaşık 100 milyar dolar değerinde atıl altın kaynağı olduğunu belirterek, vatandaşlara altınlarını tahvil veya kira sertifikası olarak değerlendirmeleri çağrısında bulundu.

Şimşek, Fox TV'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye'nin tasarruf açığı olduğuna ve bunun da Türkiye'yi dışa bağımlı hale getirdiğine değinen Şimşek, Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan ve bugün başlayan "altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası"nın önemine işaret etti.

Şimşek, kur baskısı, küresel risk iştahının azalması gibi birtakım sorunların gelişmekte olan ülkelerde yaşandığına dikkati çekerek, Türkiye gibi ülkelerde zamanında çok yüksek enflasyon oranları veya birtakım kaygılar nedeniyle vatandaşların yastık altında, kasalarda, evlerin bir köşesinde altını tasarruf aracı olarak tuttuğunu anımsattı.

Tahminlere göre ziynet eşyaları hariç 2 bin 200 tonu bulan, yaklaşık 100 milyar dolar değerinde atıl altın kaynağının olduğunu dile getiren Şimşek, "1980'li yıllardan itibaren Türkiye'nin ithal ettiği altın miktarıyla ihraç ettiği altın miktarı arasındaki farka bakıyoruz. Öncesine giderseniz ortalama rakam çok daha büyük. Bu temkinli bir tahmin." dedi.

Şimşek, Türkiye'nin bankacılık sistemine bakıldığında, kaynaklardan çok daha fazla kredi talebi bulunduğunun altını çizerek, "100 liralık mevduatın 90 lirasını kullanabiliyorsunuz, biz 125 lirasını kredi olarak vermişiz. Bu, sistemin dışa bağımlı olması demek." ifadelerini kullandı.

"Muhatabınız Hazine, Ziraat Bankası aracılık yapacak"

Türkiye'nin kaynağının olduğunu ancak bu kaynağın atıl ve verimsiz tutulduğunu vurgulayan Şimşek, altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikasının önemine değinerek, şöyle devam etti:

"Hazine istediği zaman zaten piyasadan borçlanıyor, borçlanma problemi yok. Peki biz bunu niye yapıyoruz? Biz, Türkiye'de tasarruf havuzunu büyütmek istiyoruz yani vatandaşımız kazansın, ülkemiz kazansın, milletimiz kazansın. Kasada, orada, burada duran altınları bugünden itibaren Ziraat Bankasına götürüyorsunuz. Devletin güvencesinde Hazine bu işlemi yapıyor. Muhatabınız Hazine, Ziraat Bankası sadece aracılık yapacak. Biz, Hazine olarak altın tasarruflarını sisteme çekmek için masrafa katlanıyoruz. Ziraat Bankasına komisyon ödeyeceğiz çünkü elemanları ve şubeleri çalışacak. Bunu külçeler haline getirmek için altın rafinesine götürecek. Vatandaşımız istediği zaman tahvilini, kira sertifikasını getirip 'altınımı istiyorum' derse, onu da vereceğiz."

Şimşek, 2-6 Ekim arasında talebin toplanacağını belirterek, vatandaşların Ziraat Bankasının belirlenen şubelerine gideceğini, uygulamanın peyder pey ülkenin tamamına yayılacağını söyledi.

Konuya ilişkin detayların Hazinenin web sitesinde bulunduğuna işaret eden Şimşek, herkesin duyarlılığının dikkate alındığını dile getirdi.

Ziraat Bankasının belli şubelerinden teslim alınacak altınların tahvilinin veya kira sertifikasının düzenleneceğini anlatan Şimşek, şunları kaydetti:

"Bu, iki yıllık vade olacak. Hazine her 6 ayda bir, Ziraat Bankasındaki o vatandaşların şubesine yüzde 1,2, yıllık 2,4'ün biraz üzerinde getiri sağlayacak. Vadesi bitince altınınızı geri alacaksınız. Bu getiri, sizin hesabınıza otomatik ödenecek. Evde altın durunca hiçbir getiriniz yok. Altın zaten değerlenecek, vadenin sonunda altınınızı geri alacaksınız. Bu arada paraya ihtiyacınız oldu, 2 yıl bekleyemeyeceksiniz ne olacak? Ziraat Bankasına gideceksiniz, onu satacaksınız, Ziraat Bankası onu sizden alacak. Evde, kasada, yastık altında, orada burada tutacağınıza, yarın bir gün bir hırsızlık olayında risklerle karşı karşıya kalacağınıza getirin bunu, devletin güvenecesine, Türkiye'nin en büyük bankasına verin. Muhatabınız Hazine. Size de yüzde 2,4'ün biraz üzerinde getiri sağlayacağız. Dolayısıyla hem altınınız altın olarak duracak ve vadenin sonunda külçe olarak veya çeyreklik ya da tam altın olarak iade edilecek."

"Vergiyi de sıfırladık"

Şimşek, bugün başlayan sistemde Ziraat Bankasının şubesine gidilerek, "altın karşılığında tahvil veya kira sertifikası alımı" için başvuruda bulunulacağını anlatarak, faiz hassasiyeti olan vatandaşlar için faize dayalı olmayan, altına dayalı kira sertifikası verileceğini bildirdi.

İhtiyaç olduğu zaman Ziraat Bankasına satışın yapılabileceğini vurgulayan Şimşek, "Vergiyi de sıfırladık. Bugün bankada mevduat hesabı açsanız, en az 10 ve üzeri faiz üzerinden vergi ödüyorsunuz, buna stopaj diyoruz. Biz, altına dayalı kira sertifikasında veya altın tahvillerinde, stopajı yani vergiyi sıfırladık. Altına karşılık altın ya da Türk lirası geri iade ediyorsunuz, istediğiniz zaman satabileceksiniz. Artı biz size yıllık yüzde 2,4 getiri veriyoruz. Ülkenin burada getirisi ne? Atıl duran tasarrufların ekonomiye girişini sağlayacağız. Bu sayede Türkiye'nin dışa bağımlılığı azalacak, ülkenin finans sistemi, ekonomisi güçlenecek." değerlendirmesinde bulundu.

MTV'ye yapılan yüzde 40'lık zammın gerekçelerini açıklayan Şimşek, Türkiye'nin yakın dönemde önemli zorluklar yaşadığını ve bölgenin haritasının yeniden şekillendirildiğini söyledi.

Şimşek, Arap Baharı sonrasında bölgenin ciddi risklerle karşı karşıya kaldığına dikkati çekerek, "Savunma Sanayii Fonu'muz normalde her yıl fazla verir. Yeni silah sistemleri alımları nedeniyle ilk kez Fon gelecek sene 8-9 milyar lira açık verecek. Milli Savunma Bakanlığımızın ilave bütçe talebi söz konusu. Hiçbir hükümet durup dururken vergileri artırmak istemez. Bu harcamalar yapılacak. Bu vergi düzenlemelerinin üçte ikisi savunma sanayi odaklıdır." diye konuştu. Bu kapsamda gelecek yıl ilave olarak 17-18 milyar lira harcanacağını dile getiren Şimşek, alınacak bütün tedbirlerin tamamını yaklaşık 28 milyar lira olacağını ifade etti.

Söz konusu tedbirlerin finanse edilmesi için ya bütçe açığı verilmesi ya da gerekli düzenlemelerini yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Şimşek, MTV artışının kapsamına ilişkin de "Artış mevcut bütün araçları kapsıyor." dedi. Şimşek, söz konusu vergi artışına ilişkin bir soru üzerine, "Bize ilk gelen bilgi, sayın Başbakanın bütün bunlarda benzer bir yaklaşım sergilediği yönünde. Bu konu konuşalacaksa bugün konuşulacak. Yeniden bir değerlendirme yapılacaksa bugün yapılacak. Bugün Bakanlar Kurulu var. Sayın Başbakanımızın takdiri." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine, "Cumhurbaşkanımızın bir değerlendirmesi söz konusu. Böyle bir talimatı söz konusu olursa oturup değerlendiririz." dedi.

Gelir vergisine de değinen Şimşek, mevcut durumda söz konusu verginin dilimlere ayrılarak uygulandığını söyledi. Şimşek, "Daha önce yüzde 27 olan bir gelir vergisi oranı vardı. Onu 3 puan artırarak yüzde 30'a çıkartmış durumdayız. Gelir düzeyi nispeten yüksek olan kesimleri etkileyecek bir düzenleme." ifadelerini kullandı.

Şimşek, mal hizmet alımı gibi konularda reel olarak yüzde 10 azalışa gidileceğini belirtti. Kamuda tasarruf seferberliğine başladıklarını belirten Şimşek, transfer harcamaları konusunda gereken bütün adımları atmaya devam edeceklerini bildirdi.

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Motorlu taşıtlar vergisinden (MTV) elde edilecek ilave gelir 2,8 milyar liraysa sadece bir silah sistemine vereceğimiz miktar ki ülkemizin savunması için elzem, 9 milyar lira. Bir zaruret, ihtiyaç olmasa bu düzenlemeleri yapmazdık" dedi.

Avrupa'nın, İspanya'da Katalonya'nın bağımsızlık referandumu konusundaki tavrına, Suriye ile Irak'taki gelişmelere yaklaşımına ilişkin değerlendirmede bulunan Şimşek, Avrupa'da bugün 28 ülkenin, yüzlerce etnik grup ve mezhebin bulunduğunu belirtti.

"Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'nda birbirlerini tabiri caizse boğazladılar" diyen Şimşek, bu savaşlarda milyonlarca insanın hayatını kaybettiğini ancak sonunda Avrupa'nın, farklılıklarını zenginlik olarak görerek birliktelik kurduğunu anlattı.

Şimşek, dikkatli olunmazsa Suriye ve Irak'taki benzer operasyonların bölgenin diğer büyük ve etkili ülkelerinde de oynanabileceğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

"Türkiye üzerinde operasyon yapamazsınız. Türkiye'nin eksiklikleri olabilir ama çok muazzam bir demokrasi, laiklik deneyimi var. Demokrasimizin standartlarını yükseltme konusunda kararlıyız. Temel hak ve özgürlükleri geliştirme, hukuk devleti ilkesini pekiştirme konusunda kararlıyız. Başımıza gelen felaketlere birtakım tepkiler veriyoruz. OHAL de dahil bu tedbirleri, geçici tehditleri bertaraf etmek için alıyoruz."

Batman'da dağlık bir köyde, okuma-yazma bilmeyen, geçimlik tarım yapan bir ailenin çocuğu olduğuna dikkati çeken Şimşek, "İlkokula başladıktan sonra Türkçe'yi öğrenmiş bir Türkiye vatandaşıyım. Eşim Türk, Ankaralı. 3 çocuğumuz var. Ankara'da oturuyoruz. Önce insanım ve buranın vatandaşı olmaktan gurur duyuyorum. Eksikliklerimiz olabilir, bunları konuşarak gidereceğiz." ifadelerini kullandı.

- "Ret, inkar, asimilasyon siyasetine son verdik"

Şimşek, AK Parti hükümetleri döneminde özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'daki konuşmasıyla daha önce "Kürt sorunu" diye bilinen sorunların aşıldığına işaret ederek, "Türkiye, önceki on yılların ret, inkar, asimilasyon siyasetine son vermiştir. Türkiye, kendi sorunlarını daha çok demokrasi, daha çok hak ve özgürlük, kardeşlik hukuku çerçevesinde çözmek için çaba göstermiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Şu anda İstanbul'un nüfus açısından belki de dünyanın en büyük Kürt şehri olduğunu belirten Şimşek, "İzmir, Antalya, Ankara da öyle. Bizi ayıramazlar. Biz zaten kardeşlik hukukunun gereğini yapıyoruz. Bugün terör olmasa, Güneydoğu Türkiye'nin en güçlü büyüme motoru olur." diye konuştu.

- KGF'den 320 binin üzerinde firma yararlandı

Şimşek, ekonominin geçen sene hain darbe girişimi ve terör olayları nedeniyle olumsuz etkilendiğini hatırlatarak, bu olağanüstü şoklara karşı hükümet olarak çok ciddi tedbirler aldıklarını söyledi.

Kredi Garanti Fonu'ndan (KGF) 320 binin üzerinde firmanın yararlandığına dikkati çeken Şimşek, ayrıca esnaflara uzun vadeli faizsiz kredi imkanı sağladıklarını anımsattı. İhracat, turizm ve istihdam teşvikleri de getirdiklerinin altını çizen Şimşek, "Bu sene istihdamda rekor kıracağız. Bu yıl net olarak en az 1 milyonun üzerinde istihdam söz konusu." dedi.

Şimşek, bu sene başında sosyal güvenlik prim ödemeleri gibi birçok yükümlülüğü yıl sonuna ötelediklerini, bunların hepsinin bir finansman maliyeti olduğunu ve söz konusu maliyetin bütçeyi de etkilediğini belirterek, "Hiçbir hükümet durup dururken vergi artışına gitmez." ifadesini kullandı.

Şu anda ekonominin kendi ivmesini kazandığını ve hızlı bir şekilde büyümeye devam ettiğini dile getiren Şimşek, kısmen enflasyondaki artışın da bunu yansıttığını, şirketlerin fiyatlama gücünü elde ettiklerini söyledi.

Şimşek, "Şu anda ekonominin yüzde 5,5 civarında büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Bu, OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranıdır. G20 ülkeleri arasında Çin ve Hindistan'dan sonra üçüncü sıradayız. Bu büyüme kapsayıcı, manşet büyüme değil, gerçekten tabana yayılmış, istihdam yaratan güçlü bir büyüme söz konusu." değerlendirmesinde bulundu.

Hazine'nin yıllık borçlanma yasal limitinin aşılmasına ilişkin bir soru üzerine de Şimşek, şöyle konuştu:

"Bu sene ekonomiyi desteklemek için tedbirler aldık. Savunma Sanayii Destekleme Fonu'ndaki harcamalar öngörümüzün çok üzerinde. Belediyelerin sıkıntılarını gidermek için borç kesintilerini bir süre kaldırdık. Biz bütçe açığı kadar borçlanabiliyoruz. Bakanlar Kurulunun yüzde 10 ilave yetkisi var ama yeterli olmuyor. Meclise giden Torba Yasa Tasarısı'nda ilave borçlanma yetkisi için de bir madde var."

- Gıda fiyatları için düzenlemeler bu ay yayımlanacak

Şimşek, Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi'ne ilişkin bir soru üzerine de burada bir erken uyarı sistemi geliştirdiklerini, herhangi bir ürünün arzında sıkıntı yaşandığında gümrük vergilerinin düzenlenebildiğini anlattı.

Yaş meyve sebzenin Türkiye'de 100 milyar liralık bir piyasası olduğunun altını çizen Şimşek, burada fire oranının yüzde 25-30 civarında bulunduğunu hatta bazı ürünlerde bu oranın yüzde 50'ye kadar çıkabildiğini belirtti.

Şimşek, bu fireyi aşağı çekmek ve yaş meyve sebze fiyatındaki dalgalanmaları ve yükselmeleri sınırlandırmak için temel bir reform yaptıklarını ifade ederek, "Ekimden itibaren düzenlemeler hayata geçecek, bir geçiş süreci tanıyacağız. Hasattan itibaren tek kullanımlık ve çok kullanımlık ambalaj standartları getiriyoruz. Soğutucu dorselerle bu ürünlerin taşınmasını sağlayacağız. Pazar yerlerinin standartlarında da dünyadaki en iyi standartları baz alacağız. Satış noktalarında bu ürünlerin soğutuculu reyonlarda satılmasını sağlayacağız." diye konuştu.

Üretici ve tüketici arasındaki fiyat farkının en çok fireden kaynaklandığını dile getiren Şimşek, et üretim maliyetinin yüzde 60'ının yem maliyeti olduğunu bildirdi. Şimşek, "Yemin içeriğindeki temel ürünlerin yerli üretimini artırmak için meraların ıslahı konusunda bir proje başlatıyoruz. Et fiyatlarını aşağı çekmek için gümrük vergilerinde gerektiğinde düzenlemeler yapıyoruz." dedi.

- SPK kitle fonlamasında platformlara lisans verecek

Orta Vadeli Program'da (OVP) kitle fonlamasının yer aldığına dikkati çeken Şimşek, erken aşamada gelecek vadeden projeler bulunduğunu, bu projelere kaynak sağlamak için teminat noktasında kitle fonlamasının önemli olduğunu vurguladı. Şimşek, dünyada bu konuda farklı modeller bulunduğunu, birçok modelin Türkiye'de hayata geçtiğini ifade ederek, yasal mevzuat çıktıktan sonra Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) kitle fonlamaları platformlarına lisans vereceğini söyledi.

Şimşek, taşeron işçilere kadro konusunun da sorulması üzerine, "Bu sene sonundan önce bu konu tamamen çözülecek. Gerek Maliye Bakanlığımız gerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız bu konuları epey çalıştılar. Neredeyse artık nihai karar verme aşamasına gelindi ama hükümetimizin verdiği bir söz, Başbakanımız çok net bir şekilde bu sene bu sorunun çözüleceğini söyledi." değerlendirmesinde bulundu.

Geçen yıl yaşanan trafik sigortası primlerindeki yükselişlerin kontrol altına alınması ve inmesine ilişkin bir soru üzerine de Şimşek, sektörle ilgili belirsizliği ortadan kaldıracak düzenlemeleri yaptıklarını, istedikleri sonuçları alamadıkları için tavan fiyat uygulaması getirdiklerini belirtti. Şimşek, "Sektör zaman zaman şikayetçi olsa da şu an sistem iyi işliyor. Sigorta yapmaktan imtina edenler oldu, orada da bir havuz kurduk. Primlerde ciddi bir düşüş söz konusu. Olması gereken de buydu." diye konuştu.

- Her 100 liralık verginin 24 lirası eğitime harcanıyor

Şimşek, Türkiye'nin vergi sisteminin dünyayla uyumlu olduğuna dikkati çekerek, gelir vergisi, Vergi Usul Kanunu ve katma değer vergisi (KDV) konusunda yapılacak düzenlemeleri anımsattı. Önümüzdeki yılın ilk yarısına kadar bu vergi reformlarının hayata geçmesiyle verginin daha da tabana yayılacağını ifade eden Şimşek, "Biz 'mükemmeldir' demiyoruz. İyileştirilebilecek kısımları var, iyileştireceğiz." dedi.

Her 100 liralık verginin 24 lirasının eğitime harcandığına işaret eden Şimşek, Türkiye'de eğitime erişimde sorun yaşanmadığını, kalitenin artırılması için çaba gösterildiğini söyledi. Tekli eğitime geçmek istediklerinin altını çizen Şimşek, "Kimi illerde kapasite yetersiz olduğu için bazı öğrenciler sabahçı, bazıları öğlenci, ona da son veriyoruz." ifadesini kullandı.

Yabancı dil eğitiminde arayış içinde olduklarını belirten Şimşek, bu konuda yeni modeller üzerinde çalıştıklarını dile getirdi. Şimşek, vergilerin, eğitim, sağlık ve sosyal yardımlara gittiğini, milletten toplanan verginin yine millete harcandığını vurguladı.

- "Zaruret olmasa bu düzenlemeleri yapmazdık"

OHAL'e ilişkin sorular üzerine de Şimşek, şunları kaydetti:

"Durup dururken OHAL getirilmedi. Büyük terör eylemleri yapıldı, Doğu ve Güneydoğu'da önemli terör tehdidiyle karşı karşıyayız. OHAL'in bir sürü yetkisini kullanmıyoruz. Türkiye, birinci sınıf demokrasi, birinci sınıf hukuk devleti idealinden vazgeçmedi, vazgeçmeyecek, vazgeçemez. Başımıza gelen felaketlere karşı mecburen tepki verdik. FETÖ 40 yıllık problem, sıradan yöntemlerle çözemiyorsunuz. Biz de bu şartların olmasını istemeyiz fakat terör konusu gerçekten önemli. İlk defa yanıbaşımızda devlet niteliğini kaybetmiş ülkeler var."

Bedelli askerlik konusunda düzenlenen yoğun kampanyalara dikkat çekilmesi üzerine Şimşek, "Daha önce de çok net ifade edildi, 'gündemde değil' diye. Benim konum değil. Kampanyalar sürekli var." değerlendirmesinde bulundu.

Şimşek, yapılacak vergi artışlarının savunma harcamalarına gideceğinin anımsatılması üzerine "MTV'den elde edilen ilave gelir 2,8 milyar liraysa sadece bir silah sistemine vereceğimiz miktar ki ülkemizin savunması için elzem, 9 milyar lira. Bir zaruret ve ihtiyaç olmasa bu düzenlemeleri yapmazdık. Vatandaşımızın tepkisi değerlendirilecek. Farklı bir tedbirle telafi edilebilir mi, bakılacak." diye konuştu.