Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

 

Gelişen piyasa varlıklarındaki iyimser havayı sonlandırabilecek muhtemelen tek bir konu var: Fed'in para politikası.

ABD enflasyonunda görülebilecek olası bir sıçramanın Fed'i dev bilançosunu daraltmaya beklenenden daha önce ve daha hızlı bir şekilde daraltmaya teşvik etmesi durumunda gelişlen piyasa hisse senetleri, tahvil ve paralarında yatırım yapanları Ocak 2016'dan beri güldüren yükseliş tehlike altına girer.

Bununla birlikte para yöneticileri gelişen piyasa varlıklarında yakın bir zamanda satış dalgası öngörmüyor.

Merkez bankalarının teşviklerinden en falza yarar sağlayan varlıklar arasında bulunan ETF'ler, bugün dünyada portföylerde en fazla bulundurulan varlık tipleri arasında. Dünyanın en büyük para yöneticisi BlackRock Inc., aktif fonlara göre pasif fonların iki kat daha fazla yatırım aldığını ve ETF'lerin dayanak endekslerin kaderine bağlı olduğunu, yatırımcıların hedge şansının düşük olduğunu bildiriyor.

Paris'te Credit Agricole SA gelişen piyasalar kıdemli stratejisti Guillaume Tresca, konuyla ilgili olarak “ETF yatırımcıları fiyatlara karşı aşırı duyarlı olma eğiliminde” şeklinde görüş bildirdi.

Gelişen ülkelerdeki siyasi riskler, tüm gelişen piyasalar boyunca satış dalgasına sebep olnayabilir; ancak yerel piyasalar üzerinde etkisi şiddetli olabilir.

Londra'da Lega & General Investment Management stratejisti Simon Quijano-Evans, “Yabancı tahviller şu anda siyasi gerginliğe maruz kalanlar ve daha az etkilenenler olarak ikiye ayrılmış durumda.” dedi ve Brezilya, Güney Afrika, Türkiye ve Meksika'nın tetiklenecek bir satış dalgasından ilk etkilenecek ülkeler olduğunun altını çizdi.

Londra'da Rabobank stratejisti Piotr Matys, yüksek cari açığı bulunan ülkelerin olası sermaye çıkışına karşı en korunmasız piyasalar olduğunu belirtti. Matys, “Türkiye ve Güney Afrika iyi örnekler” dedi.