Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

İpekyol Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın'ın Arzu Maliki ile yaptığı söyleşinin satır başları şöyle;

2017 yılı için hem Ayaydın Grubu hem de giyim perakende sektörü için beklentileriniz nelerdir?

Yalçın Ayaydın: 2017'ye geldiğimizde, turistlerin de artmasıyla mağazalarımızda ciddi bir tax free satışı gerçekleştirdik. 2017'nin ilk yarısını değerlendirdiğimizde hedefimizin çok çok üzerindeyiz. 2017'yi 2016 yılına göre %25 daha büyümeyle kapatmış olacağız. 2017'de yurtiçinde 35 mağazamızı açacağız, yutrdışında da 10 mağaza ilave edeceğiz. Ve böylece yurtiçi mağaza sayımız 235, yurtdışı mağaza sayımızda 2017 itibariyle 25 mağaza olacak. 

Değişken döviz kurlarının sektörde yansımaları nasıl oldu? Maliyetlere ve alım gücüne etkileri ne kadar oldu?

Yalçın Ayaydın: Ticarette matematik gerçekten bozuldu. Çünkü artık maliyet yapamıyoruz, gelecek projeksiyonları önümüze koyamıyoruz. Maalesef ben kur artışlarını fiyatlamının üzerine bindiriyorum. Bu sefer de tüketici zor durumda kalıyor, tüketici bir sezonda 10 parça alacakken, ancak 5 parça alabiliyor. Bu da tabiki yıl sonunda bütçemizi sarsıyor. Ben eskiden 3-4 bankaya sorardım, bana öünümüzdeki yıl döviz kurunu veriri misiniz diye ve ben bu verilen Döviz kuruyla bir sonraki yılın bütçesini yapardım. Fakat artık onlar bile döviz kurunu bilemiyorlar. Bende kendi tahminimce döviz kuru belirliyorum hesabımı yaparken ve tabikide yanılabiliyorum.

Türkiye'de "Fashion Week"ler "Moda Haftaları" düzenleniyor, peki bu Moda Haftaları ne kadar verimli geçiyor? Sektöre katkıları oluyor mu?

Yalçın Ayaydın: Bence bu iş belirli bir altyapı oluşturulduktan sonra yapılması lazım. Şimdi mesela İtalya, Fransa, İngiltere, Hong Kong bu ülkerin Moda okulları var, Moda kütüphaneleri var, ama Türkiye'de gençler okulu bitiriyor ama daha sonra gidip bilgileneceği bir arşiv yok. Londra olsun, Paris, New York, Milano burda her şehrin Moda Federasyonları var. Ve bu federasyonların başkanları oralarda protokole giriyor, Başbakan ve Vali gibi, çok kıymetli. Biz bu altyapıyı oluşturduktan sonra bu moda şehirleri gibi olabiliriz ve bunun için de çok çalışmamız lazım. İstanbul'da bir Moda Haftası oluyor ve Türkiye'nin en iyi markaları buna katılmıyor, ve kim gelip izliyor, işte cemiyet hayatında gördüğümüz birkaç hanım en önde oturuyor, fotoğrafçılar da çekiyo, ama nerde moda dünyası çok sığ kalıyor, kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz.

Ünlü isimlerim markalara kıyafet design etmesi Türkiye'de yeni bir trend olarak başladı..Daha fazla satış getiriyor mu? Bu trend devam eder mi?

Yalçın Ayaydın: Biz bu trendi ilk başlatanlardanız, yaklaşık 4 yıl önce biz Ajda Pekkan ile çalışmıştık. Biz dünya trendlerini takip ettiğimiz için bunu başlattık çünkü dünya çapında da ünlüler bunu yapıyorlar. Ajda Pekkan'dan sonra Hadise ile çalıştık, şimdi de Yasemin Özilhan ile şimdi bir proje gerçekleştiriyoruz ve çok ilgi gördü. Ve o gece satışa çıktık online ve ertesi sabaha kadar koleksiyonumuzun %50'sini tükettik. 

İnternet satışlarınız nasıl? Mağazacılık satışlarını nasıl etkiliyor?

Yalçın Ayaydın: Önümüzdeki dönem internet satışları mağaza satışlarının önüne geçecek, önümüzdeki senelrde mevcut mağazalarımızın %50'sini kapatacağız.