Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Borsa İstanbul'da yıl başından bu yana sektörel olarak önemli oranda bir ayrışma dikkati çekerken, mali sektör hisselerinin yılın ikinci yarısıyla birlikte görece daha zayıf seyrettiği, sanayi şirketlerinin ise güçlenerek lokomotif görevini devraldığı görülüyor.

AA muhabirinin Borsa İstanbul verilerinden derlediği bilgilere göre, önceki yıllarda Borsa İstanbul'un lokomotifi konumunda olan bankacılık sektörü ve buna bağlı olarak BIST Mali Endeksi, bu yılın ikinci yarısıyla birlikte bu görevi sanayi şirketlerine bıraktı. Borsa İstanbul'da hesaplanan BIST Mali Endeksi, yıl başından bu yana yüzde 24 yükselirken, BIST Sınai Endeksi'nin getirisi yüzde 47 oldu.

Borsa içindeki ağırlıkları ve halka açıklıklarının daha sınırlı olması nedeniyle BIST 100 endeksinin üzerindeki etkisi sınırlı ve pay bazlı hareketlerin öne çıktığı BIST Hizmetler ve BIST Teknoloji Endeksi ise Mali ve Sınai endeksin üzerinde performans gösterdi. Yıl başından bu yana BIST Hizmetler Endeksi yüzde 49 ve BIST Teknoloji Endeksi de yüzde 94 değer kazandı.

Bu yıl hükümetin genişlettiği teşvikler, Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) desteği ve Türkiye'nin yüksek büyümesi şirket karlılıklarını olumlu yönde etkilerken, bankacılık sektörünün artan maliyetleri yılın 3'üncü çeyrek karlılık beklentilerini düşürdü.

Bu gelişmelerle özellikle hazirandan itibaren mali sektör hisselerinin hizmet, sanayi ve teknoloji şirketlerine göre negatif ayrışması, hatta ağırlığının yüksek olduğu BIST 100 endeksinin yüzde 38'lik getirisinin de altında bir performans göstermesi dikkati çekti.

Analistler, yılın ikinci yarısında yükseliş eğilimindeki faizler ve buna bağlı olarak artan maliyetler ile kredi büyümesinde doyuma ulaşılmış olabileceği beklentilerinin özellikle banka hisselerinde kar satışlarının artmasına neden olduğunu ifade etti.

BIST Mali Endeksi ve BIST 100 endeksi içinde ağırlığı yüksek bankacılık hisseleri bu beklentilerle eylül ayında ortalama yüzde 11 değer kaybederken, ekim ayında ise bugüne kadar yüzde 1,3'lük sınırlı bir yükseliş kaydetti.

BIST Sınai Endeksi ise eylülde yüzde 2,8 değer kaybetmesinin ardından ekimde yatırımcısına yaklaşık yüzde 6 kazandırdı ve BIST Mali Endeksi ile arasındaki farkı açmaya devam etti.

TL'deki seyir ve Avrupa'daki toparlanma sanayi şirketlerine katkı veriyor

AA muhabirinin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdürü Erol Gürcan, yatırımcılar tarafından yakından takip edilen Mali Endeks-Sınai Endeks arasındaki performans ayrışmasının özellikle yılın ikinci yarısı itibarıyla son derece bariz bir şekilde kendini gösterdiğini ifade etti.

Ekonomi yönetiminin attığı adımlarla iktisadi faaliyeti desteklemesi, dış talepteki toparlanma ve TL’deki seyrin ihracatı desteklemesinin sanayi şirketlerine önemli bir destek verdiğini ifade eden Gürcan, fonlama maliyetlerinde gözlenen artışın ise mali sektör üzerinde baskı oluşturduğunu kaydetti.

Gürcan, Sınai Endeks tarafında, BIST 100 endeksinde önemli ağırlığa sahip olan Metal Ana Sanayi ve Kimya sektörlerinde gözlenen toparlanmanın etkili olduğunu belirterek, "İhracatın önemli rol oynadığı bu sektörlerde, TL’deki seyir ile en büyük dış ticaret pazarımız olan Avrupa'da gözlenen toparlanma eğilimi önemli bir katkı vermekte. Ayrıca, 2016 yılının ikinci yarısı itibarıyla ekonomiyi destekleme yönünde atılan adımların verdiği desteği de göz ardı etmemek lazım." dedi.

Emtia fiyatlarındaki seyrin de petrokimya ile demir-çelik sektörüne destek verdiğini dile getiren Gürcan, hizmet sektöründe ise ulaştırma ve iletişimin verdiği katkının dikkat çekici olduğunu söyledi.

Gürcan, 2017 yılı itibarıyla turizm tarafında gözlenen toparlanmanın ulaştırmayı; 2016 yılındaki 4,5 G yatırımları ile artan maliyetlerin karlılıkta oluşturduğu baskının 2017 yılı itibarıyla önemli ölçüde geride kalmasının da iletişimi destekleyen ana unsurlar olduğunu ifade etti.

Fonlama maliyetindeki artış beklentisi bankacılık sektörünü olumsuz etkiliyor

Mali Endeks tarafında ise bu yılın ikinci yarısında KGF etkisinin azalması, yıl içindeki hızlı kredi büyümesi ve enflasyondaki yüksek seyrin mevduat maliyetlerinde artışa yol açmasının marjlar üzerinde baskı oluşturacağı beklentisinin bankacılık, dolayısıyla da Mali Endeks'te gözlenen baskının en önemli gerekçelerinden olduğunu aktaran Gürcan, değerlendirmesine şöyle devam etti:

"Hazine borçlanmasında gözlenen artış ile ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) beklentilerinin fonlama maliyetlerini artıracağı düşüncesi, artan siyasi-jeopolitik riskler gibi gelişmeler de fonlama maliyetlerini artırıcı etkiye sahip olduğundan mali sektörü negatif etkilemekte. Faizlerdeki yüksek seyrin mali sektör altında yer alan GYO sektörünü de olumsuz etkilediği görülüyor.

Gerek yılın ilk yarısında gerekse de sonraki dönemde gösterdiği prim ile dikkat çeken BIST Teknoloji Endeksi'nin içinde ASELSAN son derece güçlü bir ağırlığa sahip. Dolasıyla, BIST Teknoloji Endeksi'ndeki güçlü seyrin çok büyük ölçüde ASELSAN kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. ASELSAN'ın aldığı siparişlerdeki artışa ek olarak bu siparişlerin büyük çoğunluğunun Döviz cinsinden olması ve TL’deki seyir şirket finansallarını desteklemekte. Ayrıca, jeopolitik riskler ile milli teknolojilere ağırlık verilmesi yönündeki geleceğe dönük beklentiler de savunma sanayisini ön plana çıkarıyor diyebiliriz."

Borsa İstanbul'da hesaplanan BIST 100 ve ana endekslerin yıl başına göre, yılın ilk yarısı ve ikinci yarısındaki performansları şöyle:

Endeksler Getiri (%)
2017 Yılı 2017 İlk Yarı
BIST 100 38,1 28,5
BIST MALİ 24,3 25,3
BIST SINAİ 46,9 30,3
BIST TEKNOLOJİ 93,5 50,5
BIST HİZMETLER 48,8 27,4