Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları: 

Bir haksızlığı anlatacağım sizlere. Gazi İrfan Bayar. Bir derneğin yöneticileri arasında. Bu kardeşimiz geçen cumartesi günü intihar etti. Bir gazi neden bir arabanın içinde intihar etsin. 93-98 yılları arasında asayiş özel hareketta görev yapmış. Kuzey Irak'ta yaralanıyor ve görevinden ayrılıyor. Gazi çocukları özel okula gidebilir. Bu gazimiz de ben gaziyim, işte belgem diyor. Kastamonu'da 2 özel okul var. Milli eğitim müdürü bir okula kaydediyor. Okulun FETÖ'ye ait olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. Çevre Bakanlığı'nın müfettişleri çağırıyorlar Ankara'ya. Derdini anlatmaya çalışıyor. FETÖ'cü diye suçlarlar, Kastamonu'da da aynı şekilde suçlanıyor. "Ben vatan haini miyim?" der. Gelen tepkiler bir noktaya gelir ve gazimiz intihar etmek zorunda kalır. 

Vallahi de billahi de bunların yatacak yeri yok. Bu gazinin ne günahı var. Hangi okula kaydedeceğine milli eğitim müdürü karar veriyor. Bir devlet böyle yönetilemez. Bu bayrak için canlarını ortaya koyan insanların hayatı bir kurşuna teslim edilemez. Bu ülkenin bütün annelerine sesleniyorum. Sizin çocuklarınızın hakkını savunuyoruz biz. Ben sadece ve sadece sizin çocuklarınızın hakkını savunuyorum. Biz, hakkı, hukuku ve adaleti savunuyoruz. Kimsenin boşu boşuna mağdur edilmesini istemiyoruz. 

Düne kadar Pensilvanya'dan talimat alan hakimler, şimdi roller değişti, saraydan talimat alıyorlar. Bu ülkenin gariban insanları mağdur oluyor. Kim iktidara muhalifse onlar hesap verecek deniyor. FETÖ unutuldu. 

Burak Akbay'ın bütün para hareketleri incelenmiş. FETÖ ile hiçbir bağlantısı yok. Her kuruşun, her milyonun kime gittiğini araştırıp soruyorlar hiçbir şey yok ama olsun diyor. Davayı açıyorlar. Yeni bir suç icat ediyorlar. Cumhurbaşkanının yerini haber yapma suçu, ben ceza kanununda görmedim. Cumhurbaşkanının nerede olduğu dünyanın her tarafında haberdir. Toplumun tanınmış kişilerinin nerelerde oldukları hep haber olur. FETÖ'ye ne istedin de vermedik diyen, asıl baş FETÖ'cü sen değil misin? 

Diyorlar ki tanıkların ifadesine başvurduk. Tanık kim? Kesin FETÖ'cü. FETÖ elebaşı Gülen'le yemek yemişler. Böyle bir iddianame mizah dergilerinde yer alır ama o da inandırıcı olmaz ama burada bu kadar da oluyor.  Bir masada yemek yiyorlar, kapının önünde de garson var. FETÖ'cü garson diye. Fetullah Gülen orada, ihbar eden adamlar orada, sadece garson FETÖ'cü. 

Burak Akbay'ın FETÖ'nün yurtlarında kaldığı iddia ediliyor. Öyle bir yurt yok. Devletin çivisi çıkmış. Kimin ne yaptığı belli değil. 

TORBA KANUN ELEŞTİRİSİ

Zonguldak'ta 170 yıldır kömür çıkarılır. Kömür Zonguldak için stratejik üründür. Kömür sayesinde düğünler yapılır, sofralar kurulur, gelir artar. 'Kara elmas' der zaten Zonguldaklı kömüre. Torba kanun içine 58. madde yerleştirdiler. Bölecekler, parçalayacaklar ayrıca ruhsatlandıracaklar sonra bunları birilerine peşkeş çekecekler. Zonguldaklı kardeşlerim iyi dinlesinler. Senin derdini, yerin altında çalışan işçinin derdini, tek ama tek anlatan parti CHP'dir. Bunu unutma. 

O ocakları kapatmak için elli numara çektiler. Dışarıdan kömür ithal ediyorlar. Bu ithalat niye yapılıyor? Neden elimizin altında kömür varken çıkarmıyoruz. Oyunun rengini, yerini değiştirmek zorundasın. Alın terinden yana tavır almak zorundasın. Senin kimliğini sömürüyorlar. Yaşam tarzını sömürüyorlar. Cebinden ekmeğini alıyorlar. Biz diyoruz ki, senin kimliğin başımın üstüne. Kim seni aç bırakısa, kim işsiz bırakırsa sözüm söz ben sana sahip çıkacağım.

Samanı, besmelesiz eti de ithal ediyorlar. Yılda 4 milyar dolar kömür ithalatına para veriyorlar. Zonguldak'ta ver, Zonguldak İstanbul, Ankara, İzmir olur. Sendikaya da sesleniyorum; İşçilere sahip çıktığınız sürece sizin hakkınızı sonuna kadar arayacağız.  

Bütün işsizlere sesleniyorum. Bu hükümet size iş bulmaz kardeşim. Herkes aklını başına almak zorundadır. Savrulan bir Türkiye istemiyoruz. 

DOLAR TEPKİSİ

Benzin 6 liraya yaklaşıyor, mazot 4 lirayı aşmıştı nereye gideceği belli değil. Hala hükümet akaryakıta yapılan zammın nerelere ve nasıl yansıyacağını bilmiyor. En yetkili makamda oturan kişi oturup vatandaşla dalga geçiyor. Bu Maliye Bakanı Naci Ağbal. Şöyle diyor; "Millet doların seviyesine bakacağına otursun işine gücüne baksın. 3-6 ay sonra dolar kuru ne olacak, sanki falcılar." Asıl biz sana şaşırıyoruz, o koltukta Maliye Bakanlığı'nı nasıl yapıyorsun diye. Çiftçinin traktöründeki mazot dolara endeksli. Çiftçinin gübresi, otoyoldan geçişler, doğalgaz, tüpgaz dolara endeksli. Kuzey Marmara Otoyolu, Avrasya Tüneli geçiş ücreti dolar üzerinden. İhaleyi yapan Türk, ihaleyi alan Türkiye vatandaşları, ihale neden dolar üzerinden yapılıyor? Kim yerli, kim milli.  Neden dolar üzerinden ihale yaparsın? Sen Türk lirasına güvenmiyorsun da onun için. 'En güvenli para dolardır, dolar üzerinden yaparım sözleşmeyi' diyorsun.  Rüşveti bile dolarla aldılar. Ruhlarına işlemiş dolar. Sen asgari ücreti neden dolara endekslemiyorsun, onu da endeksle. Dolar geliri olmayan, Döviz geliri olmayanlara döviz üzerinden borçlanma hakkı getirildi. O düşünmeyecek mi? Bilal'e telefon ediyordu, evladım paraları sıfırladın mı diye. O bile döviz üzerinden. Asıl dolardan size ne? Biz onu soruyoruz. Hep birlikte bu gerçekleri bütün topluma anlatmak zorundayız.

CHP gelir, AK Partili belediyeleri alırsa oradaki işçilerin işine son verir propagandasını yapıyorlar. CHP'li bir belediye başkanı o belediyeyi aldığında kimsenin görevine son verilmeyecek. Biz herkesin alın terine saygılıyız. Propagandayı bu noktaya taşıdılar çünkü zemin altlarından kayıyor. 

"CHP'Lİ BELEDİYELERDE ASGARİ ÜCRET NET 1500 LİRA"

Bunların bir özelliği daha var. Fakirden alıp zengine vermek. En temel özelliği. Köprü geçişlerini dolar üzerinden yapıyorlar. Bu parayı sizin cebinizden ödüyorlar.  CHP ne yapacak? Zenginden alacağız fakire vereceğiz. Sözüm söz. Adaletle alacağız oradan da. Asgari ücretten vergi almayacağız. Asgari ücret vergi dışı kalacak. Bugün CHP'nin bütün belediyelerinde asgari ücret net en az 1500 liradır. Verdiğimiz sözü tuttuk. 

Önümüzdeki günlerde Rusya'ya domates ihracatı olacakmış. Üreticinin malını satabilmesi bizi memnun eder ama burada bir sorun var. Sadece 4 firmadan alacaksın diyorlar. 5. firma olmayacak. Biz bunu Rusya'nın açıklamasından duyuyoruz. Bu 4 firmanın adı nedir diye sordular isim vermiyorlar. Ben bu kürsüden 4 firmayı da açıklayacağım. Sen üreticiler arasına nifak sokamazsın. Diğerleri bu ülkenin üreticisi değil mi? 

Cumhuriyetimizin 94. yılını onurla, şerefle kutladık. Cumhuriyet coşkusunun meydanlara taşması bizim onurumuz oldu. Bu Cumhuriyet görkemli hale gelmek zorundadır. Cumhuriyet 80 milyonun Cumhuriyeti oldu. 

Siyasiler halka hesap veriyorsa orada tam anlamıyla demokrasi vardır. Mücadelemizi katılımcı demokrasi ile hayata geçireceğiz. Bizim anayasamızda değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek madde, laik, demokratik hukuk devletidir.  Egemenlik sarayda oturanların değil, milletindir.

Hiç kimse ben milli iradeyim diye ortaya çıkamaz. Kendi dayatmacı kültürünü millete sunamaz. 

Ne istediler de verdiniz siz onlara öğrenmek istiyoruz. Bütün bilgileri teslim etmediler mi? Devletin namusunu bir terör örgütünüe teslim eden bir iktidar nasıl halkın iktidarı olabilir? Onlar halkın değil, sarayın iktidarıdır. Darbe püskürtüldükten 5 gün sonra asık darbeyi yaptılar. 20 Temmuz darbesi... Anayasa değişikliği ile de tek adam rejiminin anayasal altyapısı oluşturulmaya çalışılmıştır. 20 Temmuz'da MGK bir karar aldı. 'Demokrasimizin, hukukd evletimizin hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla Hükümet'e OHAL ilan etmesi tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır' denildi. 20 Temmuz'dan sonra bu gerekçeler yerine getirildi mi? Nuriye ve Semih niye açlık grevi yapıyorlar? Sadece 'İşimi istiyorum' dediler. Darbenin özü budur, insan hakları ihlalleri.

ERKEN SEÇİM ÇAĞRISINI YİNELEDİ

Parti sözcümüz 'faşist diktatör' deyince çok alınmış, bir belediye başkanının ailesiyle uğraşmak zaten faşist diktatörlüğün gereğidir. Devlet mafya yöntemiyle yönetilmeye başlanmıştır. Aileyi tehdit etmek mafya yöntemidir. Mafya yöntemine başvuracaksan o koltuktan ayrılacaksın. Böyle bir rezalet Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiştir. Belediye başkanını bıraktın, ailesi ve çoluk çocuğuyla uğraşıyorsun. Sende ahlak yok mu, din iman yok mu? Sen hangi değere inanıyorsun? Aileden ne istiyorsun? 'Demokrasinin namusunu koruyalım diye yerel seçimleri erkenden yapalım' dedik. 'İstemediğin belediye başkanlarını aday göstermezsin' dedik. 'Sen de bu rezaletten kurtulursun. Hodri meydan' dedim. Bir daha söylüyorum. Erdoğan, sana açıkça milletin önünde 'hodri meydan' diyorum.