Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Başbakan Binali Yıldırım, "Güya Türkiye ekonomisi için 2016'da felaket senaryoları yazanlar, o değerlendirme kuruluşları birbiriyle yarışa girdiler. 'Sen mi daha fazla indireceksin, ben mi daha fazla indireceğim?' Şimdi de tahminleri yükseltme yarışına girdiler. 6 ayda 3 sefer düzeltme yaptılar. Yıl sonuna kadar bir düzeltme daha yapacaklar merak etmeyin. Ne yaparsa yapsınlar. İster düzeltsinler, ister sırt üstü yatsınlar Türkiye büyümeye, istikrarla, güvenle devam edecek." dedi.

İstanbul Kongre Merkezinde "TİM İhracat Haftası 2017" etkinliğinde Yıldırım, ihracatta emek harcayanlara teşekkür ederek, küresel krizin 2008'in sonlarında başladığını ve halen de devam ettiğini anlattı.

Bu sene biraz toparlanma olduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:

"Allah'a şükür. Dünya büyüme hedefleri yüzde 3,6 gibi tahmin ediliyor. İnşallah başka bir sürprizle karşılaşmayız. Başka küresel ve bölgesel krizle karşılaşmayız. 10 yıldır devam eden bu küresel daralma artık açılır. Küresel krizin azalması, ortadan kalkması ne anlama geliyor? Daha çok üretim, ticaret, taşımacılık, iğneden ipliğe her sahada, her sektörde hareketlenme anlamına geliyor. Daha uzun vadeli yatırım, üretim, işsizliğe çare anlamına geliyor. O bakımdan dünyayı yönetenler, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere gelişmiş ülkeler kısa vadeli rekabeti bir yana bırakıp, uzun vadede küresel refaha, barışa yönelik aklı selim kararları almak durumundadır. Bunu yapmak onların tarihi sorumluluğudur." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, özellikle bugünlerde Kuzey Kore ve Ortadoğu kaynaklı bazı jeopolitik risklerin dünyanın geleceğine yönelik belirsizliği artırdığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Aynı şekilde dış ticarette artan korumacılık eğilimleri, İngiltere'nin Brexit müzakereleri de küresel büyümenin önünde bir engel gibi gözüküyor. Nitekim IMF ekim ayı içinde yayınladığı Küresel Ekonomik Görünüm raporunda yaşanan olumlu gelişmeleri ve bunun yanı sıra riskleri de bir bir saymış, tarif etmiş ve sonunda dünyanın büyümesiyle ilgili olumlu iyimser tahminini ortaya koymuş. Küresel büyümede yaşanan bu artış eğilimi özellikle Çin ve ABD'deki talep canlanmasına bağlı olduğunu anlaşılıyor. Dünya Ticaret Örgütü eylül ayı açıklamalarında mal ticaret hacmindeki büyüme beklentisini yükseltmiş gözüküyor. Özetle, dünya ekonomisinde olumlu gelişme belirtileri var ama Allah'a şükür Türkiye'nin gelişmesi dünya hızının üzerinde. Bu önemli bir nokta. Diyelim ki 3,6 ise dünya büyümesi, bizimki en az onun 2 katı kadar olmasını tahmin ediyoruz. 6'nın üzeride 7'ye yakın bir büyümeyle seneyi kapatırsak buna hiç şaşmayın."

Yıldırım, Türkiye olarak krizleri çöze çöze, risklere karşı tedbirleri anında, zaman kaybetmeden alarak bugünlere gelindiğini ifade etti.

- "Sorunları torunlara havale etmedik, sorunların üzerine gittik"

"Sorunları torunlara havale etmedik. Sorunların üzerine gittik. Dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştürerek, bugünlere geldik." diyen Yıldırım, "Hızımızı bugünlerde daha da artıyoruz. Bugün Türkiye 863 milyar dolara ulaşan milli geliriyle dünyanın 17. Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi konumunda. Satın alma gücüne göre baktığımızda durum daha da iyi. Dünyanın 13. ülkesi durumundayız." değerlendirmesini yaptı.

2002 yılında 3 bin dolar civarındaki kişi başı milli gelirin 11 bin dolara yaklaştığını aktaran Yıldırım, "Ancak Türkiye için bu rakam da hak ettiği bir yer değildir. Önümüzdeki 3 yıl içindeki hedefimiz, Türkiye'yi üst gelir grubu ülkeler arasına sokmaktır. İhracatçılarımız bir kenara not etsin. Demek ki birinci hedefiniz önümüzdeki 3 yıl içinde Türkiye'yi 13 bin dolar seviyesine getirecek atılımları, çalışmaları başlatmanızdır. Hayırlı uğurlu olsun. Allah kolaylık versin." ifadelerini kullandı.

- "Sonuçlar hedeflerimizin üzerinde"

Türkiye'nin güçlü performansıyla sadece bölgede değil küresel anlamda da öncü ülkelerden birisi olduğunu aktaran Yıldırım, ihracatta atılım yılı olarak kabul ettikleri 2017'de gerçekleşen sonuçların, koydukları hedeflerin üzerinde gittiğini belirtti.

Başbakan Binali Yıldırım, bu başarının devam edeceğini dile getirerek, "Güya Türkiye ekonomisi için 2016'da felaket senaryoları yazanlar, o değerlendirme kuruluşları birbiriyle yarışa girdiler. 'Sen mi daha fazla indireceksin, ben mi daha fazla indireceğim?' Şimdi de tahminleri yükseltme yarışına girdiler. 6 ayda 3 sefer düzeltme yaptılar. Yıl sonuna kadar bir düzeltme daha yapacaklar merak etmeyin. Ne yaparsa yapsınlar. İster düzeltsinler, ister sırt üstü yatsınlar Türkiye büyümeye, istikrarla, güvenle devam edecek." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin 2017’nin ilk yarısında büyümesinin Çin ve Hindistan'ın arkasında 3. sırada gerçekleştiğini hatırlatan Yıldırım, "Bu dönemde yaşanan badireler ve sıkıntıları da dikkate aldığımızda hiç de küçümsenecek bir sonuç değildir. IMF'nin açıkladığı Dünya Ekonomik Görünüm raporunda birkaç ay içerisinde Türkiye'nin büyüme beklentilerini yüzde 2 buçuktan 5,1'e yükseltti. Küresel mal ihracatındaki payımıza bakacak olursa 2002'de sadece de binde 5 seviyesindeydi. Şimdi ne kadarız? Neredeyse iki katı, binde 9. Esasında Türkiye'nin bütün büyüklüklerine bakarsanız dünyada, yüzde 1'e yakındır. Yüzde 0,45 ile 1 civarındadır. Ekonomik büyüklüğümüz, iletişimde, taşımacılıkta, ihracatta vesaire." ifadelerini kullandı.

AA