Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Türkiye'nin geçen yıl yaptığı varlık barışı düzenlemesi, AB dahil, hiçbir uluslararası örgütten eleştiri almadı. Uluslararası normlara ve uygulamalara uygun." dedi.

Milletvekilleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınan Maliye Bakanlığı'nın 2018 yılı bütçesi üzerindeki görüşlerini ifade etti.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Türkiye'nin gerek siyasi gerekse ekonomik olarak çok zor bir dönemden geçtiğini, iktidarın, ABD ve AB ile siyasi ilişkileri iç politikaya malzeme sağlamak amacıyla germesinin faturasının, Türkiye ekonomisine, Türk halkına çıktığını öne sürdü.

Ekonomi yönetiminin, döviz kurunda yaşanan artışları da uluslararası komplolara bağlayıp, yan gelip yattığını savunan Çam, Merkez Bankası'nın ise akla, bilime uygun önlemler almak yerine, çeşitli yöntemler deneyerek, ülke ekonomisini kobay gibi kullandığını iddia etti.

Çam, Maliye'nin artık normal yollardan vergi toplayamadığını, "yeniden yapılandırma" adı altında getirilen vergi aflarının normal vergi tahsilatının yerine geçtiğini belirtti.

Vergi yükünün, haksız biçimde dar gelirli vatandaşların üzerine yüklendiğini ifade eden Çam, "Vergi cennetlerine gidenler tek kuruş vergi ödemezken, ekmek, su, bulgur, makarna, ilaç için vergi ödeyen vatandaşların, devlete, hukuk sistemine, adalete olan saygısı yok edilmektedir." dedi.

Varlık barışı olarak bilinen kanunun uygulanması nedeniyle AB'nin, Türkiye'yi kara listeye aldığına yönelik haberlerini anımsatan Çam, bu kanunun uygulanmasında bütün şeffaflığın yok edildiğini, tek kuruş vergi alınmadığını ileri sürdü.

"Uluslararası normlara uygun"

Konuşmasının ardından Maliye Bakanı Naci Ağbal söz alarak, Çam'a yanıt verdi.

Bakan Ağbal, Çam'ın, dün basında yer alan bir habere istinaden, geçen yıl yapılan varlık barışı düzenlemesinin, Türkiye ile ilgili vergi cenneti değerlendirmesine neden olduğunu söylediğini belirtti.

Ağbal, Çam'ın bu değerlendirmesini, bilgi eksikliğine ya da yanlış bilgilendirilmeye bağladığını kaydetti.

Türkiye'nin geçen yıl yaptığı varlık barışı düzenlemesinin, AB dahil, hiçbir uluslararası örgütten eleştiri almadığını bildiren Ağbal, uluslararası normlara ve uygulamalara uygun olduğunu vurguladı.

"Kara para cennetiymiş gibi bir değerlendirme"

Maliye Bakanı Ağbal, şöyle devam etti:

"Dün bir basın yayın organında, maksatlı şekilde, olmayan bazı şeyler varmış gibi gösterilerek, Türkiye ile ilgili sanki AB, 5 Aralık'ta maliye bakanları toplantısında bir değerlendirme yapacak diye bir haber çıktı. Hiçbir şekilde doğruluğu olmayan, içeriği dikkatlice incelenirse de açıkça maksatlı şekilde yapıldığı anlaşılan bu habere ilişkin gerekli açıklamaları yaptım.

Türkiye, uluslararası vergilemeyle ilgili bütün konularda hem OECD hem AB bünyesinde bütün çalışmalara aktif şekilde katılıyor. Vergi cennetleri veya zararlı vergi uygulamasıyla ilgili bütün platformlarda ve komisyonlarda da aktif şekilde yer alıyor. AB tarafından genel anlamda, bütün ülkeleri ilgilendiren bir çalışma var. Her ülke, kendi ülkesiyle ilgili değerlendirmeleri komisyona bağlı olarak çalışan çalışma grubuna gönderiyor. Türkiye olarak biz de bu bilgileri gönderdik. 2019'a kadar AB'nin gelişmekte olan ülkelerden istediği bazı hususlar var. Türkiye olarak bu hususları yerine getirdiğimizi, birtakım düzenlemeleri zaten yaptığımızı kendilerine bildirdik. Komisyon üyesi bir üyenin maksatlı, dayanaktan yoksun bir haberi, hazine buldum edasıyla buraya getirip Türkiye Cumhuriyeti sanki kara para cennetiymiş gibi değerlendirme yapmasını üzüntüyle karşılıyorum."

Bakan Ağbal, Çam'a, "Niye yalan haberlere sarılıyorsunuz? Niye kapitalistlerin kuyruğuna takılıyorsunuz? Sendikacı olarak şaşırıyorum." diye seslendi.

"15 Temmuzu yaşamış bir ekonomi"

AK Parti Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu, Türkiye ekonomisinin, 15 Temmuzu yaşamış bir ekonomi olduğuna işaret ederek, "Dünyada başka bir ekonomi yoktur ki 15 Temmuz gibi bir saldırıyı yaşadıktan sonra sanki hiçbir şey yokmuş gibi ertesi gün bütün piyasalarını çalıştırsın ve daha birinci yılın içinde dünya ortalamasının çok üzerinde bir büyüme performansını yakalasın." dedi.

Türkiye ile ilgili olumsuz haber ve beklentileri yayanların, ekonomik kuşatılmışlığı artırmayı, büyümeyi düşürecek para ve maliye politikalarını yeniden gündeme getirerek, Türkiye'nin 2018'e yeni bir kemer sıkma cenderesiyle başlamasını sağlamayı amaçladığını vurgulayan Kavcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onlar şunu iyi biliyorlar; krizi derinleştirip, aşılması için siyasetten, dış politikaya kadar oradan ekonomide yapılmış bütün yatırımlara kadar her şeyin hızla sıfırlanması ve buna bağlı olarak, ülkeyi, borç verenlerin siyasi iradesine terk edilmesini sağlamak. Darbeyle eşdeğer siyasi sonuç üreten bu tür ekonomik operasyonları Türkiye defalarca yaşamış ve sonuçta bütün darbeler, bu gibi iktisadi operasyon süreçleriyle öne çekilmiş ya da darbenin olası siyasi sonuçları, darbeye gerek olmadan, üretilmiştir. 15 Temmuz'da yapamadıklarını şimdi bu ekonomik kuşatma operasyonlarıyla yapmaya çalışıyorlar. Bunun için yerli işbirlikçilerden yukarıda anlattığımız ekonomik operasyon politikalarının doğru olduğunu sanan siyasetçilere, bürokratlara, sözüm ona iktisatçılara kadar herkesi, her kurumu, medyayı kullanıyorlar. Öyle anlaşılıyor ki bu ekonomik tetikçilik ve ekonomik algı operasyonları 15 Temmuz'un devamı olarak sürecek. Ancak unuttukları bir şey var, Türkiye, nasıl siyasette eski Türkiye değilse, ekonomide de eski Türkiye artık yok. "

İnsana dokunan bir bütçe hazırlandığını anlatan Kavcıoğlu, bütçenin, sadece kendi insanlarını değil, dünyanın her noktasındaki soydaşları, mağdurları, mazlum toplulukları ilgilendiren bir bütçe olduğunu kaydetti.

Kavcıoğlu, bugün bu bütçe sayesinde 3,5 milyon göçmeni en iyi şartlarda barındırdıklarını, hiçbir dönemde sosyal devlet uygulamalarının bu dönemde olduğu kadar yaygınlık kazanmadığını, bütçeden sosyal devlet uygulamalarına bu kadar kaynak ayrılmadığını ifade etti.

CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık da vergi yükünün azaltılmasının ekonomi açısından önemine değinerek, vergi yükü zamlarla birlikte geldiğinde ekonomide zedelenme ortaya çıktığını, dolaylı vergilerin yüksek olmasının vergi gelirlerini artırmak yerine azaltılması sonucunu getirdiğini aktardı.

Hormonlu büyümeyle mali disiplinin bozulduğunu iddia eden Karabıyık, Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarının çözülemediğini savundu.

AA