Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson Ankara'da bir araya geldi.

İki bakan görüşmeden sonra açıklamalarda bulundu.

Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

"Geçmişte de ilişkilerimizde de inişler, çıkışlar oldu. Ancak her zaman diyalog yoluyla, samimi bir ortamda tüm sorunları konuşarak geçmişte tüm kritik aşamaları birlikte geçtik. Şimdi de yine böylesine kritik bir aşamadayız.

Dün akşamki üçlü toplantıda, aynı samimi ortamda her iki tarafta düşünce, beklenti ve kaygılarını dile getirmiştir. 3 saat süren toplantıda bölgesel işbirliğimiz de değerlendirilmişti.

Ya bu ilişkileri tekrar yoluna koyacaktık, ya da daha kötüye gidecektik. Dün akşamdan itibaren ortaya koyduğumuz iradeyle ilişkileri normalleştirme yoluna girdik. Ancak atılması gereken adımlar var. Biz FETÖ konusunda, YPG'ye destek konusunda, PKK'yla mücadele konusunda beklentilerimizi dile getirdik. Yaşamsal güvenlik kaygılarımızın ciddiye alınması gerektiğini düşünüyoruz.

Bundan sonra sonuç odaklı adımları nasıl atabiliriz, konuştuğumuz konuların uygulanabilmesi için neler yapabileceğimizi konuştuk. Tüm bu konular için mekanizmalar oluşturma kararı aldık. Bir tanesi genel konular, konsolosluk konuları, FETÖ konusu gibi. Burada tüm bu sorunları nasıl çözeceğimizi birlikte konuşacağız. FETÖ konusunda delil var mı yok mu, uzun uzun kamuoyunda konuşmak yerine bu mekanizma içinde beraber değerlendireceğiz.

Aynı şekilde Suriye konusunda oluşturacağımız mekanizmayla, terörden nasıl arındıracağız, Cenevre süreciyle beraber siyasi çözüme nasıl gideceğiz, birlikte nasıl çalışacağız, Irak'ın toprak bütünlüğünü nasıl sağlayacağız, bunları konuşacağız. Bu çalışmalar bizim için önemli sonuçlar doğuracaktır. Bu mekanizmalar topu taca atmak değildir. Sonuç alınacak mekanizmalardır. Oyalama yok. İnşallah ilk toplantı da Mart ayının ortasında gerçekleşecek.

Dün ve bugünkü toplantılar ikili ilişkiler bakımından, bölgesel konulardaki işbirliği bakımında kritik bir ziyaret bve kritik bir görüşme olmuştur. Birlikte geleceğe yönelik ortak adımlar atacağımıza ve neticeler alacağımıza inanıyorum." 

Tillerson'ın açıklamalarından satır başları:

"Afganistan'da Bosna'da beraber çalıştık. Gerçekten çok büyük fedekarlıkları birlikte üstlendik. Türkiye birçok terör örgütünün tehditleriyle karşı karşıya. Türkiye çok önemli bir ülke. Bu anlamda Suriye'de işbirliğimiz, DEAŞ'la ilgili konular, bağımsız ve birleşik bir Suriye'nin kurulması için birlikte çalışmamız gerekiyor.

Suriye halkı için Cenevre konferanslarının bir çözüm getirmesini diliyoruz.

Türk halkı ve Türk hükümeti şimdiye kadar gösterdikleri misafirperverlikle hepimize örnek oldular. 3 milyon mülteciyi ağırlıyorlar. Türkiye'nin güvenlik endişelerini ciddiye alıyoruz. Bu anlamda sivil halka zarar gelmemesi için Türkiye'de bazı ricalarımız var.

Dün Sayın Erdoğan bugün sayın Dışişleri Bakanı'na ilettik. Her zaman SDG'ye sağladığımız desteğin sınırlı olacağı ve zaman sınırı olacağını ilettik. Türkiye'yi hukukun üstünlüğünü, basının özgürlüğü konusunda destekliyoruz.

15 Temmuz darbe girişimi suçlularının adil ve şeffaf bir şekilde yargılanması gerekiyor. OHAL çerçevesinde tutuklu sayısının fazla olduğu dile getirdik. Konsolosluk çalışanlarıyla ilgili ciddi kaygılarımızı ilettik. Serkan Gölge ile ilgili itiraz süresinin sürdüğünü biliyoruz. Burada da yargılamanın adil yapılmasını diliyoruz.

Göstermiş oldukları işbirliğinden dolayı çok teşekkür ediyoruz. ABD, Türkiye ilişkileri çok önemsiyor ve daha da ileri taşınabileceğini düşünüyor."

SORU-CEVAP

Münbiç konusu

Tillerson: Dün akşam sayın Cumhurbaşkanı ile yaptığımız görüşmelerde kritik öneme sahip konuları nasıl çözeceğimizi konuştuk. Spesifik olarak aramızdaki sorunlarla ilgili çalışacağız. Suriye'deki hedefler konusunda, Türkiye ile ABD'nin hedefleri örtüşüyor. Herhangi bir hedef farkı yok. Bağımsız, demokratik Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Suriye halkının özgür seçimlerle liderini seçmesini istiyoruz.

Önce Menbiç konusunu ele alacağız. ABD'nin bazı vaatleri vardı bunları tamamlayacağız. Kuzey Suriye'nin tamamı üzerinde çalışacağız. Cenevre sürecini destekleyeceğiz.

Çavuşoğlu: Dün akşamdan bu yana yaptığımız görüşmelerde, bizim beklentilerimizin nasıl karşılanacağını konuştuk. Bu endişeler, doğrudan bizim güvenliğimizle ilgili. YPG'nin saldırılarıyla ilgili. İnsanlarımız ölüyor. 100'e yakın insanımız roketlerle öldürüldü, şehit oldu. Bu çerçevede atılacak somut adımlar önemli. Diğer taraftan Münbiç'le ilgili cevabı Sayın Tillerson verdi. 2016'da ABD'nin Türkiye'ye verdiği sözler vardı. Fakat bu sözler tutulmadı. Bir keresinde bizden bir heyet davet ediliip, YPG'lilerin Fırat'ın doğusuna gittiğini söyledi. Ancak biz bunun böyle olmadığını öğrendik.

Münbiç'ten başlayacağız. Yüzde 95 Arap şehriyse, YPG'nin burayı yönetmesi buranın hiçbir zaman istikrara kavuşmaması demektir. YPG burda çıktıktan sonra, biz güvene dayalı adımlar atabiliriz ABD'yle. Bu her şeyden önce ABD'nin bize vermiş olduğu bir söz.

İki müttefikin anlaşması neden bu kadar zaman aldı? 

Tillerson: Biz dün sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte bundan sonrasını konuşalım diye kararlaştırdık. Bu ilişki çok önemli. Hem Amerikan halkı hem NATO için çok önemli. Dün sabaha kadar çalışanlarımızdan bazıları nasıl ilerleyeceğimiz hakkında çalıştılar. Açık bir şekilde düşüncelerimizi ifade ettik. Artık ABD başka bir şey yapıp Türkiye başka bir şey yapmayacak. Birlikte hareket edeceğiz. Bu çerçevede DEAŞ'a karşı başarılı olacağız. Alanların güvenlik ve istikrarını sağlayacağız. Bunlar DEAŞ tarafından ezilmeden önce neredeyse bunları oraya taşıyacağız. Bu çalışmaların ilkini Mart öncesinde gerçekleştireceğiz. Hala Suriye içerisinde ciddi bir durum var ve bunu birlikte ele almamız gerekiyor. Hedefimiz konusunda netleştik, anlaştık. Ve bunları kağıda döküp anlaşacağız.

OHAL ne zaman bitecek? Yüzbinlerce insan, konsolosluk çalışanı tutuklandı. Ne zaman Türk hükümeti kendini güvende hissederek OHAL'i kaldıracak?

Çavuşoğlu: Türkiye'deki tutuklama ve yargı süreçlerinin OHAL ile ilgisi yoktur. Bu OHAL vatandaşlarımızın temel hak ve hürriyetlerinin engelleyen bir OHAL değil. 2003'te iktidara geldiğimiz zaman ilk işimiz OHAL'i kaldırmaktı. Biz lideri ABD'de yaşayan FETÖ'nün darbe girişimi sonrası OHAL ilan ettik. Vatandaşlarımız hızlı yargılama bekliyor. 

OHAL içerisinde yargılama süreçlerini belirleyen bir kanun yok. O yüzden bağımsız mahkemeler, Avrupa kriterlerine göre reforme ettiğimiz kanunlar çerçevesinde yürür. OHAL'in bunlarla bir ilgisi yoktur. Bizim yapabileceğimiz yargılama süresinin hızlandırılması konusunda telkinde bulunmaktır. Biz AİHM'e de bağlıyız. Ordan çıkacak kararlar da bağlayıcıdır. 

ABD'nin YPG'ye desteği kesilecek mi? YPG Münbiç'ten çekilecek mi? FETÖ elebaşı iade edilecek mi?

Tillerson: Savunma Bakanlığı DEAŞ'la savaş konusunda yeterli olacak bütçe ayrılmış durumda ve bunun dışında bir kaynak ayrılmadı. Münbiç bizim ortak çalışmamız gereken bir konu. Stratejik olarak son derece önemli bir şehir. Coğrafi anlamda önemleri olan bir şehir. ABD o şehrin müttefik kuvvetlerimizin kontrolünde olduğundan emin olmak istiyor. Bu tartışmalarımız içerisinde görüşecek. Dün Fetullah Gülen'le ilgili endişeleri de dinledik. Tüm kanıtları inceleyeceğiz, bağımsız soruşturmalarımızı yapacağız. Gerçekten yasadışı bir şey yapılıyorsa, gereğini yapacağız.

Kurulacak mekanizmaların kapsamı ve amacı ne olacak?

Çavuşoğlu: Mekanizmaların amacı artık somut adımların atılmasıyla ilgilidir. Bu YPG için de FETÖ için de geçerlidir. Türkiye, DEAŞ'la herkesten daha çok mücadele etmiştir. Yabancı savaşçıların yakalanması, hapse atılması, ülkelerine iade edilmesi için Türkiye önemli adımlar atmıştır. Çalışma gruplarında farklı kurumlar olacak. FETÖ'yle ilgili mekanizmada, biz de olacağız, istihbarat da ve özellikle MASAK gibi kurumlarımız da olacak. Son zamanlarda değişik eyaletlerde FETÖ okullarında FBI soruşturması başlatılmış durumda. Bu soruşturmada da nasıl yolsuzluklar yapıldığı görülecektir. Suriye mekanizmasında, askerlerimiz, Savunma Bakanlığımız ve istihbaratımız da olacak. Bundan sonra bir an önce bir aray gelip netice almaya bakmak lazım.

ABD, Türkiye'ye yaptırım uygulayacak mı? (S-400'lerin alımı hakkında)

Tillerson: Biz bu çerçevede Kongre'nin kabul ettiği kanunu değerlendirdik. Bu Rus askeri araçların alınmasıyla ilgili. Bu konuda bir grup uzmanı bir araya getireceğiz. Bu dostlarımızı zarara uğratmak için aldığımız bir karar değil. Rusya'ya yönelik bir karar. Her vaka kendi içerisinde özel koşullara sahiptir. Burada Türkiye'yle konuşup, neyin risk altında olduğunu anlamalarını sağlayacağız. Yasalara tamamen uyacağız.

Çavuşoğlu: Bu sadece dün akşam konuşulmadı. Kongre'de çıkan yasayı bize izah ettiler. Hava savunma sistemine bizim acil olarak ihtiyacımız var. Müttefiklerimizden basit silahlar alırken bile zorluk çektik. Benim acil ihtiyacım var, bir yerden de almam lazım. Rusya da bize cazip tekliflerle geldi. En son Erdoğan'ın Paris ziyaretinde Eurosan'la ortak üretim için mutabakata vardık. Demek ki bizim müttefiklerle bir sorunumuz yok. Ancak NATO içerisinde bu ihtiyaçlarımız karşılanmıyorsa biz kendimiz karşılarız. Bu konularda biz Rusya'yla görüşmelerimizi Kongre kararından önce anlaşmayı sağladık. Biz bunları komisyon içerisinde de ele alacağız ancak herkes birbirine saygı duymalı ve anlamalı diye düşünüyorum.

ORTAK DEKLARASYON YAYINLANDI

İki bakanın açıklamalarının ardından iki günlük temaslarla ilgili Türkiye-ABD ortak deklarasyonu yayınlandı.

İki sayfalık deklarasyondan öne çıkan noktalar şu şekilde:

“Suriye içinde oldu-bitti ve demografik değişim yaratacak tüm girişimlere yönelik kararlı bir duruş sergileyeceğiz

İki ülke arasındaki sorunların çözümü için en geç Mart ortasına kadar ortak mekanizma kurulması kararlaştırıldı

Türkiye ve ABD, Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve ulusal birliğinin muhafazasına olan bağlılıklarını teyit ederler"

Haberturk.com