Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

ABD'de 10 yıllık Hazine tahvillerinin faizinin 4 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak yüzde 3'ün hemen aşağısından işlem görmesi, yatırım ortamının değişmesine yol açıyor. 

Tahvil faizlerindeki yükseliş, piyasalar için yeni bir problem değil. 10 yıllıklardaki gösterge faiz, sadece Ocak ayında 30 baz puan sıçramıştı, ancak bu defa, faizdeki yükseliş, artan emtia fiyatlarından kaynaklanıyor. Bu da, özellikle hisse senedi piyasasına ilişkin tartışmaları karıştırıyor. 

Leuthold Group baş yatırım stratejisti Jim Paulsen, Pazartesi günü müşterilerine yazdığı notta, "Tarihsel olarak, hisse piyasası, ekonominin de hızlanması koşuluyla, artan enflasyonla başa çıkabilmiştir, ancak, ekonomik durgunluk ile birlikte gelen enflasyon dönemlerinde hem hisse hem tahvil piyasası, olumsuz sonuçlar göstermiştir" ifadesini kullandı. 

Piyasaların tahvil faizlerindeki artışa olası tepkileri

Finansal krizden bu yana, hisseler, sabit getirili varlıklardan daha fazla ödeme sağladı, ancak, bu ikisi arasındaki prim azalıyor. S&P 500'deki temettü getirileri ve 10 yıllık Hazine tahvillerinin faizi arasındaki fark, sekiz yılın en düşük seviyesinin yakınında seyrediyor. 

Strategas Research Partners'da teknik analiz başkanı Chris Verrone'ye göre, tahvil faizinin yüzde 3'ün üzerine çıkması durumu, önümüzdeki yıllarda, hisse senetleri ve tahvillerdeki değer algısını değiştirebilir.  

Stokholm'de SEB gelişen piyasalar başstratejisti Per Hammarlund ise, emtia kaynaklı enflasyonun parasal sıkılaşma döngüsünü hızlandırabileceği ve bunun da gelişen piyasalara orantısız şekilde zarar verebileceği yönünde görüş belirtti. 

- Kurumsal Krediler

En az kredi verilen şirketler, düşük gösterge faizlerden fayda sağlamaktaydı, ancak kolay paranın ortadan kaybolduğu ve borçlanma maliyetlerinin arttığı durumda, borçları ödemek daha pahalı bir hal alacak. Şu an için, kurumsal krediler, yüksek faiz spreadlerinin finansal kriz öncesinden bu yana olan en küçük seviyede kalmasıyla birlikte havada asılı kalmış durumda. Bunun ne kadar süreceği ise belirsiz. 

-ABD Doları

ABD'de daha yüksek faizler - özellikle de reel borçlanma faizleri - yatırımcıları yavaşça dolara çekti. Bloomberg Dolar Spot Endeksi, 2016'daki başkanlık seçimlerinden bu yana gerçekleştirdiği en iyi dört seanslık kazanç serisinin tam ortasında. Ayrıca, gösterge ve 10 yıllıkların faizi arasındaki bir aylık korelasyon, giderek artıyor. 

Renaissance Macro Research LLC'de ABD ekonomisi yöneticisi Neil Dutta, "Önümüzdeki çeyreklerde doların çoğu büyük para karşısında değer kazanacağını ve ABD'de reel faizlerin artmayı sürdüreceğini öngörüyoruz" yönünde görüş bildirdi. 

-Japonya

Japon yatırımcılar, yüksek hedge maliyetleri dolayısıyla aylardır ABD tahvillerinden uzak durmaktaydı. Ancak şimdi, bu durum değişebilir. Nomura Securiities'de Japonya Döviz araştırmaları müdürü Yunosuke Ikeda, "ABD 10 yıllıklarının faizinin yüzde 3 civarında seyretmesi beklenirken, yatırımcıların hedge işleminde bulunmaksızın dolar varlıklarına yatırım yapmayı düşünmesi doğal" diye konuştu.