Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Olpak, Türkiye ve ABD ilişkilerinde yaşanan gelişmelere yönelik görüşlerini paylaştı. İki ülke arasındaki ticari ilişkilere bakıldığında 2017'de yüzde 35'lik bir artış yaşandığına işaret eden Olpak, "Bu demek ki siyasi gerilimler devam etmekle birlikte ekonomik ilişkilerimize birebir yansıması olmamış" diye konuştu.

Olpak, ABD hükümetine ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirme noktasında özel bir görev düştüğünü belirterek, "İş dünyasında şu anda şöyle bir algı var; 'Halkbank davasında gördük, Hakan Beyin başına böyle bir şey geldi. Neyin ne olacağı belli değil. Mecbur değilsen bu sıralar Amerika'ya gitme'. İş dünyasında böyle bir ürkeklik var. Bu algı ilerlerse, ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Ancak her türlü yaşanmışlığa rağmen 2017'de böyle bir tablo varsa, 2018'de de benzer şekilde, en azından ticari ilişkilerin kötüleşmeyerek devam edeceğini çok rahatlıkla söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yurtdışına para kaçıran iş adamlarına" yönelik eleştirilerini değerlendiren Olpak, şunları söyledi:

"Dış ekonomik ilişkilerimizin karşılık olarak ticaret ve yatırım tarafları var. Bu hem Türkiye'ye yatırım çekmeyi hem de yurt dışına yatırım yapmayı içeriyor. Yurtdışına yatırım yapmak, Türkiye'ye yatırım çekmek kadar Türkiye'nin olmazsa olmazlarındandır. Bizi geliştirir, önümüzü açar. Bütün dünyadaki gücümüzü, bilinirliğimizi artırır. Böyle olması DEİK'in ana misyonlarındandır. Bunun sonuna kadar arkasındayız. Ama bu, yatırım yapmak değil de farklı amaçlar taşıyorsa, sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle 'para kaçırma' noktasında birtakım operasyonları varsa, buna ne şahsen ne kurumsal olarak rıza gösterilemez ve bu hoş görülmez. Yatırım yapmak isteyenin sonuna kadar arkasındayız. Zaten görevimiz o. Yönetimimizle, iş konseylerimizle bu konuda bir sıkıntı varsa önünü açmamız gerekir."

GÜMRÜK BİRLİĞİ

Gümrük Birliği'nin güncellenmesi sürecine de değinen Olpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen mart ayındaki Varna Zirvesi'nden çok ümitli olduğunu dile getirdi.Olpak, zirvede gerçekleştirilen birebir görüşmelerde, yetkili kişilerin Türkiye'nin Gümrük Birliği konusunda tamamen haklı olduğunu söylediğini aktararak, "Bize, 'size karşı söyleyeceğimiz bir argümanımız yok. Kararın siyasi olduğunu siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz.' denildi. O zaman bu siyasi ilişkilerin çözülmesiyle belirlenecek bir nokta. Cumhurbaşkanımız pazar günü bu konuda 'Biz AB hedefimizden asla vazgeçmedik' diye vurguladı. Bu vurguladığı kararlılığı, onlara farklı ortamlarda da dile getirecektir diyorum. O da masaya bu şekilde yansıyacaktır" değerlendirmelerinde bulundu.

Nail Olpak, DEİK’te daha hızlı hareket edebilmek için başkan ve yardımcılarını Başkanlık Divanı adı altında bir araya getirdiklerini söyledi.Başkanlık Divanı'nın nasıl çalıştığını bir örnek üzerinden anlatan Olpak, "DEİK'in üyeleri içinde milletvekili aday adayı olanlar oldu. Bunun kurumsal yapıyı ilgilendiren bir alan olduğunu düşündük. Temsil makamındaki kişilerin aday adaylıkları süresince ne yapmaları gerektiği konusunda alınmış bir karar yoktu. Yönetim kurulu da 2 ay sonra toplanacaktı. Biz yönetimi beklersek seçim bitmiş olacaktı. Hemen Başkanlık Divanı'nda bunu değerlendirdik ve 'Temsil makamında olanların, yani yönetim kurulu üyesi, iş konseyi başkanı ve Dünya Türk İş Konseyi'nin bölge başkanlarının aday adaylıklarında görevlerinden ayrılmasını öneriyoruz' dedik. Dijital olarak bunu hızlı bir şekilde yönetimle paylaştık ve onların kararını alıp ilerledik" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN OTOMOBİLİBE ÖNCE BİZ SAHİP ÇIKACAĞIZ"

Türkiye'nin otomobili konusunun, iddia sahibi olmakla ilgisi bulunduğunu ifade eden Olpak, "İddia sahibi devletseniz bazı şeyleri aşabilmeniz gerekiyor. Türkiye aslında otomobil yapma konusunda becerisini yeterince ispat etmiş durumda. Farklı firmaların isimleriyle ve teknolojiyle biz bunu yapabiliyoruz ama onu yapabilmeyi de küçümsememek lazım. Yerli otomobilin yapılabilirliği konusunda bir şüphem yok. Türkiye bırakın yerli otomobili uçakla ilgili çalışmalar gerçekleştiriyor" diye konuştu.

Türkiye'nin Otomobili Ortak Girişim Grubu'nda 5 ismin 4'ünün DEİK yönetim kurulu üyesi olduğunu aktaran Olpak, şöyle devam etti:

"Ben o yapının başaracağına inanıyorum. Zaten daha önce belirli imzalar atılmıştı ama sayın Cumhurbaşkanımız bu yapının bir adım ileriye gitmesini, yöneticilerinin belirlenmesi tarzında bazı bilgileri açıklayacak. Belki bundan sonraki süreçte nerelerde pazarlanacağı, içeride ve dışarıda nasıl satılacağı üzerinde durulacak. Şöyle bir gerçek var; sen kendi insanına değer vermezsen, kendi insanın sana değer vermezse başkası sana değer vermez. Biz kendi insanımıza, kendi ürünümüze sahip çıkmazsak başkası sahip çıkmaz. Bu otomobile önce biz sahip çıkacağız. Bu hükümetin ve devletin bir projesi olduğuna göre ilk planda hükümet sahip çıkacak, kamudan başlayacak. Ondan sonra sen, ben buna destek olacağız. Bu ivmeyi aldıktan sonra dışarıya satılmasıyla ilgili de bir sıkıntı yok ama başlangıçta belirli bir aşamaya gelmesi için biz sahip çıkmalıyız. Bunu yaptıktan sonra kalan kısmı ticaridir. Ben ticareti de başarabileceğimizi düşünüyorum."

haberturk.com