Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Döviz kurlarında son dönemde aşırı oynaklık yaşanırken, Merkez Bankası’ndan da hamleler birbiri ardına gelmeye başladı. Merkez’in faiz artırımıyla birlikte yaptığı 3 hamle, kuru şimdilik istenen seviyelere düşürmese de, en azından “panik atak” havasını kısmen dağıttı ve piyasadaki dalga boyunu kısalttı.

Gazete Habertürk'ten Sefer Yüksel'in aktardığına göre; ilk olarak doların 4.50 TL’ye dayanmasıyla 16 Mayıs’ta “sözlü müdahale”de bulunan Merkez Bankası kuru 4.40 TL’ye kadar düşürmüş ancak piyasanın beklediği hamle gelmeyince, kur çarşamba günü 4.92 TL’nin üzerine çıkmıştı. Bunu üzerine Merkez çarşamba akşamı olağanüstü toplanarak faizleri 3 puan artırmış ve kur 4.54’lere kadar gevşemişti.

3.5 MİLYAR DOLARLIK HAMLE

Önceki gün vadeli döviz satım pozisyon tutarını mevcut 6.15 milyar dolardan 8 milyar dolara ulaşabilecek şekilde artıran Merkez, dün de 31 Temmuz’a kadar vadesi dolacak reeskont kredileri geri ödemelerinde TL ödeme imkânı getirerek, kuru sabitledi. Sabah 4.80 TL’ye dayanan kur, bu hamle ile 4.69 TL’ye kadar gevşedi.

Kur, günü ise 4.71 seviyelerinden tamamladı. Bankacıların, hesaplamalarına göre yeni düzenleme 3.5 milyar dolar reeskont ödemesine tekabül ediyor. Bankacılar, piyasada oynaklık halen devam etse de, Merkez’in attığı adımlarla varlığını göstermesinin yeni rekorların önüne geçtiğini belirtiyor.

"ATILAN ADIMLAR GAYET İYİ"

Reeskont kredilerinde kurun sabitlenmesinin yurtiçi döviz talebini azaltabileceğini söyleyen bankacılar, Merkez Bankası’nın faiz artışı sonrası atabileceği diğer adımları atmaya devam ettiğini ve bunun da gayet olumlu olduğunu kaydediyor. Ancak piyasanın yine de bir faiz artırımı daha beklediğinin altını çizen bankacılar, bu aksiyonun önlem alınmazsa TL’de bir tur daha kötüleşme olabileceği uyarısında bulunuyor.

TÜRKİYE PİYASALARLA İNATLAŞMAYACAK

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin piyasalarla inatlaşmayacağını, Merkez Bankası’nın güçlü bir para politikası tepkisi verdiğini, gerekirse sadeleşme dahil ilave adımlar da atılabileceğini söyledi.

Şimşek, “Merkez Bankası para politikasında güçlü tepki verdi, vermeye devam edecek. Merkez Bankası’nın spekülatif saldırılara eli kolu bağlı değildir. Hükümetin tam desteğine sahiptir. TCMB ne gerekiyorsa yapacaktır” dedi.

Son dönemde piyasalarda yaşanan hareketlerin sadece Türkiye’ye özgü olmadığına da dikkat çeken Şimşek, doların tüm gelişmekte olan ülke para birimleri karşısında değer kazandığına, ABD faizlerinin “kritik bir eşik olan” yüzde 3’ü aştığına dikkat çekti.

Şimşek, buna karşın Türkiye’ye özgü endişelerin de farkında olduklarını belirtti. Merkez Bankası’nın çok güçlü ve gerektiğinde devamı gelecek bir tepkiyle, bağımsız olduğunu ve gerektiğinde gerekeni yapacağını ortaya koyduğunu ifade eden Şimşek, “Bir aydan az sürede seçim aradan çıkacak ve Türkiye çok güçlü şekilde pozitif ayrışacak. İlave yeni dış kaynaklı birtakım hususlar ortaya çıkmaz ise 10 gün içinde atılan (faiz) adım etkili oluyor. Geçmiş deneyim bunu gösteriyor” dedi.

HALKBANK’LA İLGİLİ YALAN SÖYLENDİ, PİYASA ETKİLENDİ

Merkez’in adımlarının ne zaman etkili olacağına yönelik bir soruya ise Şimşek, şöyle yanıt verdi: 
“Merkez Bankası geç de olsa çok güçlü bir adım attı. Bu adım etkili oldu. Bazen hemen akabinde piyasanın normalleşmesi bekleniyor. Ancak öyle olmuyor. Arz talep dengesinin yeniden patikaya oturması zaman alıyor. Adım etkili. Adımın kısmen etkisini sınırlayan dün bir-iki gelişme var. Bir tanesi Halk Bankası’na ilişkin yalanlar. Halkbank bunu yalanladı... (Ceza olarak) 49 milyar dolardan bahsediliyor ki tamamen uydurma bir haber; ancak ister istemez etkili oluyor”.

Şimşek, etkiyi sınırlayan bir diğer gelişmenin ise ABD’nin dün bazı İran şirket ve vatandaşlarına yönelik yaptırımlara Türk şirketlerinin ismini de eklemesi olduğunu belirtti.

LONDRA’DA ‘ENDİŞELERİ GİDERECEĞİZ’ MESAJI VERİLECEK

Önümüzdeki hafta yapılacak Londra ziyaretinde verilecek mesajlara ilişkin Şimşek, “Yatırımcıların tedirginliklerini anlıyoruz. Gerekli adımları atıyoruz, atmaya devam edeceğiz. Endişeleri anlıyoruz, gidermek için para politikasında normalleşme, sadeleşme dahil olmak üzere süreç devam edecek. Maliye politikasında Türkiye’nin güçlü duruşu var, bu devam edecek. Burada en ufak bir ödün vermeyeceğiz. Cari açığımız var; bütçe açığına ikiz açığa tolerans göstermeyeceğiz... Gündemimizde vergi artışı ve yeni vergi yok” dedi.

OHAL uygulamasının yatırım girişini kısmen etkilediğini belirten Şimşek, bunun terörle mücadele için bir gereklilik olduğunu ve bu sayede turizm sektöründeki toparlanmanın yaşandığını belirtti. Şimşek, firmalardan geri ödeme kapasitesi olanların döviz ile borçlanacağını belirterek “Bu reform başlı başına Türkiye’nin notunu iyileştirmeye ve kırılganlığı azaltmaya yeterlidir” diye konuştu.

MERKEZ HANGİ ADIMLARI ATTI?

1- 23 MAYIS: FAİZİ 3 PUAN ARTIRDI

Merkez Bankası olağanüstü toplanarak geç likidite penceresi borç verme faiz oranını yüzde 13.5’ten 16.5’e yükseltti.

2- 24 MAYIS: DÖVİZ SATIMINI ARTIRDI

Yılın ikinci çeyreğine ilişkin TL uzlaşmalı vadeli döviz satım pozisyon tutarını 6.15 milyar dolardan 8 milyar dolara güncelledi.

3- 25 MAYIS: REESKONTTA TL İMKANI SUNDU

31 Temmuz’a kadar vadesi dolacak olan ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetlerin reeskont kredilerinde
kuru 4.20 TL’de sabitledi,TL ödeme olanağı sundu.

KURU SABİTLEDİ, TL ÖDEME İMKANI VERDİ

Merkez Bankası, 31 Temmuz’a kadar vadesi dolacak olan reeskont kredilerinin, kredinin vadesinde ödenmesi halinde, dolar için 4.20, Euro için 4.90, sterlin için 5.60 kuru kullanılarak TL olarak yapılabilmesi imkânı getirdi. Açıklamaya göre ayrıca kredi kullandırım tarihindeki işlem kurunun sabitleme kurundan yüksek olması durumunda kredi geri ödemesinde kredi kullandırım tarihindeki işlem kurunun esas alınmasına da karar verildi.

IMF BAŞKANI'NDAN MERKEZ UYARISI

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bağımsızlığının önemli olduğunu söyledi. Lagarde, “Yatırımcılar TCMB’nin etki altında olduğunu gördü” dedi ve Merkez Bankası yetkililerinin işlerini yapmalarına izin verilmesi gerektiğini söyledi. Lagarde, piyasaların Türkiye’deki politikalarda tutarsızlıklar gördüğünü ve Türkiye’nin piyasaların baskısı altında olduğunu belirtti.

"MÜDAHALE 15 GÜN ÖNCE OLSA KUR 4.20'DE KALIRDI"

Eski İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Aydın Ayaydın, Marmara Üniversitesi’nin eski mezunları ile biraraya geldiği iftar yemeğinde “Dolar kurunun bu denli rekor kırmasının temel sebebi, Merkez Bankası’nın daha önce de tanık olduğumuz geç müdahalesidir. Son yıllarda Merkez Bankamız piyasayı takip etmekte ve geciken adımları ile ekonomiye olumsuz etki etmektedir. Örneğin kura 15 gün öce müdahale edilse 4-4,20 bandında tutulabilirdi. Şimdi ne oldu, hem faizler arttı, hem kur daha da yükseldi” dedi. Ayaydın, “Döviz kurunda gelinen noktalar kesinlikle Türkiye ekonomisinin dinamikleri ile bağdaşmamakta, doların en fazla olması gereken kur seviyesi 3.90-4.00” diye konuştu.

İLAÇ FİYATLARINA % 2.5 KUR AYARI

Gazete Habertürk'ten Fatmanur Boylu'nun aktardığına göre; hükümet, döviz kurundaki artış nedeniyle ithalatçıların bazı ilaçları getirmekten kaçınması üzerine harekete geçti. Bakanlar Kurulu kararı uyarınca, kurdaki artışı telafi etmek amacıyla yüzde 2.5 oranında ithal ilaç fiyatlarına ilave artış yapılacak. Eczacılar, “İthal ilaçta sıkıntı yaşıyoruz. Özellikle kanser ilaçlarında sorun var. Hem biz hem de vatandaş geriliyor ama ilaçlar depolardan geliyor. Biz ilaç stoklamıyoruz. Hastalara muadil ve yerli ilaçlar vererek çözüm arıyoruz” dedi.

Haberturk.com