İSTANBUL (A.A) - 09.02.2011 - Akfen Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü (CEO) Süha Güçsav, sürdürülebilir, uzun vadede nakit akışı olan alanlara yatırım yapmak istediklerini belirterek, ''20-25 otele yatırım yapmayı planlıyoruz. Şu ana kadar 10 otel açıldı'' dedi.
Orta Asya'daki en büyük turizm yatırımcılarını ve işletmecilerini buluşturan Orta Asya ve Türkiye Otel Yatırımı Konferansında (CATHIC) ''Türkiye'de otel projesi geliştirme ve otel sahibi olma sürecinde ortaya çıkan engelleri aşmak'' konulu oturumda konuşmacılar PKF Hotelexperts Yönetici Ortağı Micheal Widmann'ın sorularını yanıtladı.
Süha Güçsav, otel işletmeciliğini pek iyi bilmediklerini, ancak yatırım konusunu gayet iyi bildiklerini ifade ederek, ''Biz sürdürülebİlir, uzun vadede nakit akışı olan alanlara yatırım yapıyoruz'' dedi.
Otel işinin dünyanın en fazla sermaye yatırımı isteyen işlerinden biri olduğunu ve büyük markaların genelde yatırım yapmadığını ifade eden Güçsav, Accor grubu ile yaptıkları uzun vadeli anlaşmanın, gelir düşmesine karşı koruma, gelir arttıkça da paylaşıma dayandığını belirtti.
Güçsav, ''20-25 otele yatırım yapmayı planlıyoruz. Şu ana kadar 10 otel açıldı. Accor bizden daha fazla kazanıyor biz yatırımı yapsak da, uluslararası bir marka için bunu ödemiş oluyorsunuz. Avantajı ise risk yüklenmiyorsunuz. Avantaj ve dezavantajları var. Sürdürülebilir, öngörülebilir bir nakit akışı var. Büyük bir otel yatırımcısı ya da işletmecisi olmayı planlamıyoruz. Belli bir noktaya ulaştıktan sonra yavaş yavaş çıkacağız bu alandan. Türkiye'nin potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu görüyoruz. Biz yatırım yapacağınız zaman gelir garantisi istiyoruz. Enflasyonun üzerinde olması lazım otel işletmesi iyi ise gelir artıyor ve ekstra geliri de paylaşıyoruz'' diye konuştu.
-TURSER GENEL MÜDÜRÜ BİRKAN-
Turser Turizm Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü İbrahim Birkan, uluslararası bir inşaat şirketi olan Turser'in 3 uluslararası oteli bulunduğunu, Türkiye'deki turizm yatırımcılarının büyük bölümünün inşaat sektöründen geldiğini söyledi.
Yatırımcılara, ''Hemen kar etmek istiyorsanız otele yatırım yapmayın. Otelin inşaatı ve işletme maliyetleri çok yüksek. Hemen kar beklemeyin. Para kazanacaksınız ama zamana ihtiyaç var. Yatırımın geri dönüşümü uzun sürecektir'' diye konuştu.
Tüm bunlara rağmen yatırımın verdiği zevkin de çok önemli olduğunu ve bazı otel sahiplerinin Türkiye'de başka nedenlerle otel kurduklarını belirten Birkan, ''Ceylan'lar Ankara'da tanınan iş adamlarıydı. Ama İstanbul'da tanınmak önemli. Ceylan bu oteli satın aldı ve ismini binanın üzerine yazdırdı. Büyük yatırımcılar için isimlerini duyuracakları bir tesise sahip olmak önemli. Bazen yeni bir sektöre girmek için adım atılıyor, en iyi karar bir otel inşa etmek oluyor'' dedi.
-HALEFOĞLU: ''OTEL SAHİPLERİ ÇOK FAZLA PARA KAZANMIYOR''-
Tekirova Turizm Yatırımları A.Ş. Başkan Yardımcısı Melih Halefoğlu da, otel mülkiyetinde karşılarında hala çeşitli güçlükler bulunduğunu, yapılan yatırımın karşılığının alınmasının başarı olduğunu söyledi.
''Otel sahipleri çok fazla para kazanmıyor'' diyen Halefoğlu, paranın işletmeciler, finansman şirketi, oteli yapan inşaat şirketi ve hükümete gittiğini ifade etti.
Halefoğlu, işletme masrafı olarak özellikle tatil köylerinde yüzde 30-35 kaynak ayırdıklarını, bunun da yüzde 10-20'sini yenilemeler için sermaye yatırımlarına tahsis ettiklerini, vergiler, kıdem tazminatı, sosyal güvenlik ödemeleri de yapıldıktan sonra yüzde 5'ten de az net kar kaldığını söyledi.
Alternatif yatırımlara baktıklarını, ancak arsa bulmanın çok zor olduğunu dile getiren Halefoğlu, önceden buldukları arsaları 49 yıllığına kiralarken, şimdi artık ihale yapıldığını ve tahsisat için yatak başına 10 bin dolar ödenmesi gerektiğini söyledi.
-TONBUL: ''AVRUPA TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK BİR PAZAR''-
Paloma Hotels Direktör ve Yönetim Kurulu Üyesi Ece Tonbul ise 35 yıllık bir firma olan Paloma otelciliğin kıyı şeridinde 9 bin yatak kapasitesine sahip olduğunu belirterek, ''Türkiye Akdeniz'in parlayan yıldızıdır. Zorluklar var, daha iyi yapılabilecek çok şey var ama bizim Avrupa'dan gelen büyük talebi göze aldığımızda, Avrupa Türkiye için büyük pazar'' dedi.
Kitle turizmine yönelik otel yapmak için elde çok sınırlı alan kaldığını, buna karşın planlanan çok proje bulunduğunu belirten Tonbul, Türkiye'nin kitle turizminde hala sağlam bir pozisyona sahip bulunduğunu, fiyat odaklı olan kitle turizminin çok hassas ve rekabetçi olduğunu söyledi.
Antalya'da bir yıllık işletmeden bahsettiklerini, kışın daha zorlandıklarını, ancak kazanç hedeflemediklerini ifade eden Tonbul, ''Ama gene de işletmemizi açık tutuyoruz. 220 gün açığız. Yüzde 95 doluluk oranına ulaşıyoruz'' dedi.