Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Merkez Bankası bugün beklendiği gibi faizleri sabit tutarak yüzde 6.25'te bıraktı. Kurul, gecelik faiz oranlarını borçlanmada yüzde 1,50, borç vermede de yüzde 9 düzeyinde sabit tuttu.

Bankadan gelen kısa açıklamada enflasyona vurgu yapılırken, alınan kararların etkisinin izleneceği belirtildi.

Bankanın kararının ardından gösterge faiz yüzde 8.34'e inerken, Dolar/TL 1,5680'e kadar geriledi. İMKB 100 endeksi ise 65,502'ye kadar yükseldi. Merkez Bankası'nın bir dahaki toplantıya kadar zorunlu karşılıklarda değişime gitmeyeceği çıkarımı, bankacılık hisselerine alım getirdi. Bankacılık endeksi gün içinde yüzde 1.70 yükseldi.  


"Faizleri sabit tutma kararına yurtdışındaki gelişmeler neden oldu"

J.P. Morgan Başekonomisti Yarkın Cebeci, Bloomberg HT'ye kararla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, bankanın bu kararı almasındaki en önemli sebebin 'yurtdışındaki gelişmeler' olduğunu söyledi. Cebeci, "Merkez Bankası'nın bu politikanın başladığı zamanki varsayımlarında dünya ekonomisiyle ilgili önemli değişiklikler oldu. Aralık'ta politika başladığında varsayım, Güney Avrupa'da sorunların gelişeceği ve Avrupa Merkez Bankası'nın parasal genişlemeye gideceği ve Türkiye'ye de hızlı sermaye girişi olacağı yönündeydi. Ancak bunun değiştiğini görüyoruz. İnsanlar Avrupa Merkez Bankası'ndan faiz artırımı beklemeye başladı." dedi.  

Bunun dışında bankanın politika faizini azaltarak kısa vadeli sermayenin uzaklaştırılma amacına ulaştığını belirten Cebeci, "Ancak kredi hızındaki yavaşlama elde edilemedi. Dolayısıyla bu politikanın gücü hakkında soru işaaretleri oluştu. Bu yüzden bence adım atmadan önce datalarda ne olduğunu görmek istediler" şeklinde konuştu.

"Önceki faiz indirimleri yeterli görülmüş olabilir"

EFG İstanbul Başekonomisti Haluk Bürümcekçi ise, bankanın faizleri sabit tutma kararıyla ilgili olarak Bloomberg HT'ye, "Faiz indirimleri kısa vadeli sermaye hareketlerini caydırmak için yapılıyordu. Orada beklenen sonuç alındı, bu anlamda yeterli görünmüş olabilir. Çünkü ekonomik aktivite gücünü artırıyor, birçok gösterge bunu gösteriyor. Dolayısıyla bu süreçte yeterli bulunmuş olabilir" açıklamasını yaptı.

Mart'ta munzam karşılıklarda artış olacağını söylemenin doğru olmadığını dile getiren Bürümcekçi, "Çünkü açıklamada gerektiği takdirde tedbirler alınacağı belirtilmiş. Yani gelecek ay da normal şartlarda faiz ve zorunlu karşılıkların sabit olduğu bir sonuçla karşılaşma ihtimali şu anda baz senaryo gibi duruyor" dedi.