Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Dünyada olup bitenler iç piyasaya da yansımaya başladı. Kaddafi’nin çözüm üretmeyen ve gerginliğe katkı yapan konuşmasının ardından Libya bölündü, ülkenin bazı bölümlerinin isyancılar tarafından ele geçirildi.

Bölgedeki gelişmelerin global petrol arzında arz yönlü şok yaratabileceği beklentisi ile petrol fiyatları yeni yüksekler yapmaya devam ediyor. Ham petrolün varil fiyatı 102 doları geçti. Tüm bunlar global ölçekte huzursuzluğa sebep olurken Türkiye de buna kayıtsız kalamıyor.

Aşağıdaki grafikte Türkiye’nin CDS fiyatları görülüyor. 180 seviyesine dayanan fiyatlar böylelikle son 6 ayın da zirvesine çıkmış oldu. CDS ( Temerrütten Koruma Anlaşması) fiyatları riskin arttığı zamanlarda artıyor ve düşün tansiyon ortamında da klasik olarak gevşiyor. CDS’i satın alan yatırımcının amacı, kendini bono ihraççısının riskinden korumak. Bu örnekte kendini Türkiye’nin riskinde korumaya çalışan yatırımcıların fiyatı yükselttiklerini görmek mümkün. CDS fiyatları belli bir dayanak varlığa bağlı olmamakla birlikte, o varlıkları referans alıyor denebilir. Bu örnekte kendini Türkiye’nin bono riskinden korumak isteyen yatırımcılar ülkenin iflası halinde belli bir prim ödeyerek kendilerini sigorta etmiş oluyorlar.

Kısa vadede piyasalarda arz yönlü riskler fiyatlanırken, Türkiye’nin de artan petrol fiyatlarıyla beraber daha yüksek cari açık verme olasılığı bulunuyor. Diğer yandan da Merkez Bankası’nın yaptığı enflasyon vurgusu sonrasında gelişen bu olaylara verilecek tepki izlenecek. Banka’nın tüm diğer Merkez Bankaları gibi gelişmelere öncelikle geçici olarak bakması bekleniyor. Talep yönlü olmayan ve şimdilik kalıcı olarak kabul edilmeyen fiyatların politikada bir değişiklik yaratmayacağı hakim düşünce.

Gökhan Şen
Blomberg HT Araştırma Bölümü