Türkiye Bankalar Birliğinin (TBB) yeni Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, TBB'nin kurumsal kimliğinin gerektirdiği çizgide faaliyetlerine devam edeceğini bildirdi.
Aydın, 2012'deki seçimli genel kurula kadar sürdüreceği yeni görevine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, TBB'nin misyonunun bankacılık sektörünün sağlıklı şekilde işlemesine ve büyümesine, bankaların rekabet gücünün artırılmasına ve bankacılık mesleğinin gelişmesine katkıda bulunmak olduğunu vurguladı.
53 yıldır misyonundan taviz vermeden çalışmalarını sürdüren TBB'nin, bugüne kadarki faaliyetleri ve değerlendirmeleriyle güçlü bir kurumsal yapıya sahip olduğunu en iyi şekilde ortaya koyduğunu dile getiren Aydın, ''TBB, kurumsal kimliğinin gerektirdiği çizgide faaliyetlerine devam edecek. Ben de görev sürem boyunca TBB'nin değerlerini sahiplenerek kuruma ve bankacılık sektörüne azami katkıyı sunmak için çaba sarf edeceğim'' değerlendirmesini yaptı.
Bankacılık sektörünün reel sektöre verdiği finansal destekle Türkiye'deki ekonomik büyümenin itici gücü olduğunu belirten Aydın, şunları kaydetti:
''Sektörümüz farklı büyüklükteki ve nitelikteki bankaları, yerli ve yabancı yatırımcılarıyla son derece güçlü bir finansal bünyeye ve dengeli bir portföy dağılımına sahip. 2008'de başlayan küresel krizde Türkiye'nin gösterdiği olumlu performansta bankacılık sektörünün sağlam duruşunun da büyük katkısı oldu. Bu durum, kamu–özel, yerli–yabancı, büyük–küçük ayrımına gitmeden sektördeki her oyuncuya ihtiyacımız olduğunu gösteriyor. TBB olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sektördeki tüm bankaları sahiplenip, bankalar arası ilişkiler ile devlet kurumları ve sektör arasındaki iletişimi en iyi şekilde yönetmeye çalışacağız.''
Sektörde yaşanan yoğun rekabetin serbest piyasa ekonomisinin doğal bir parçası olduğunu, reel sektöre maksimum faydayı sağlayacak ve ülke ekonomisinin dengesini bozmayacak şekilde devam etmesi gerektiğini ifade eden Aydın, sektörün bu anlamda 2008 krizinde iyi bir imtihan verdiğini kaydetti.
Hüseyin Aydın, ''2008 krizini, 2001 krizinden alınan dersleri aklımızda tutarak, şeffaf ve denetlenebilir işleyişimiz ve bankacılık sistemini düzenleyen kurumların yoğun gayreti sayesinde sağlıklı bünyemizi koruyarak atlattık. Sektör, önümüzdeki dönemde de bu büyümede başrol oyuncusu olmaya devam edecek'' dedi.
Bankacılık sektörünün 2009 ve 2010'da verimlilik odaklı büyüme sağladığına işaret eden Aydın, ''2011'e geldiğimizde artık finansal istikrar daha fazla önem kazanmıştır. Bankacılık sistemini ve ekonomiyi düzenleyen kurumların aldığı önlemler doğrultusunda ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gereken bir dönemdeyiz. Faaliyetlerimizi sürdürülebilir büyüme ve finansal istikrara katkı sağlayacak yönde şekillendirmemiz gerekiyor'' yorumunu yaptı.