Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye'nin sıkça konuşulan ve ekonominin ana gündemini oluşturan konularından biri olan cari açığı 60 milyar dolara ulaştı. Şu anda 60 milyar doları bulan yıllıklandırmış cari açığın, yıl sonuna kadar 65-70 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Cari açıktaki artış sürerken, Türkiye'deki sektörlerin cari açığa etki ve katkıları da öne çıkıyor. Tekstil sektörü, yalnızca hazır giyim sektöründe toplamda 18 milyar dolarla en fazla net dış fazla, dolayısı ile cari açığa en fazla olumlu katkı yapan sektör olarak öne çıkıyor.

Son 12 ayda ise tekstil sektöründe ithalat oranlarında yüzde 40'a varan bir artış görüldü ve sektör ithalatı 11-12 milyar dolara ulaştı. Ancak tekstil sektöründe giderler kaleminin büyük payını pamuk ithalatı oluşturuyor.

Tekstilin cari açığa, 23 milyarı ihracat ve 11 milyarı ithalat olmak üzere katkısı göze çarpıyor. 30 milyar dolar iç pazar payına sahip olan tekstil sektöründe, 16 milyar dolar ihracat, 7-8 milyar dolar ise Laleli gibi bölgelerde yapılan sıcak satışlar gelirlere katkı sağlıyor.

Bloomberg HT'de Cüneyt Başaran'ın Akıllı Para Programı'na katılan Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, Hey Group CEO'su Aynur Bektaş ve Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz da, sektör liderleri olarak tekstil sektörünün başarılarına ve cari açığa katkılarına, kurun ihracat ve ithalatlardaki etkisine ve cari açığa nasıl daha fazla katkı yapabileceklerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

HAZIR GİYİM KAZANÇ; KONFEKSİYON VE TEKSTİL GİDER KALEMİ

Tekstil sektörünün liderleri, Türkiye'de tekstil sektörünün hazır giyim ve tekstil&konfeksiyon olmak üzere de ayrı ayrı incelenmesi gerektiğini belirtiyor. Hazır giyim, verdiği yüksek miktardaki net dış fazla ile tekstil sektörünün katkılarını artırıyor. Diğer yandan tekstil ve konfeksiyon ise işçilik üretimi üzerindeki maliyetler ve ithalatın ana damarı hâline gelen pamuğun maliyeti, tekstil sektörü için daha çok gider kalemlerini oluşturuyor.

PAMUK ÜRETİCİLİĞİNDEN, İTHALATÇILIĞINA

Sektörün tüm önde gelenleri gibi Türkiye'de pamuk üretiminin desteklenmesi gerektiğini savunan Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, pamuk üretiminin 10-12 yıl önce 800 bin ton ila 1 milyon ton olduğunu hatırlatarak, şu an bunun 300 bin tona gerilediğinin altını çiziyor.

Orakçıoğlu, Türkiye'nin "pamuk ithalatçısı ülke" konumuna geldiğini belirterek, desteklerin önemini şöyle ifade ediyor:

"Türkiye, pamuk ithalatçısı ülke konumuna geldi. Özellikle de ABD'den ithal edilen pamuk öne çıkıyor, çünkü ABD'de pamukta halen daha kg başına 30-40 centlik destekler var. Bu sebeple Türkiye'de üretilen pamuk ve pamuğun desteklenmesinde çok farklı stratejiler izlenebilir."

"DOĞRU KUR İSTİYORUZ; SÜRPRİZLERLE KARŞILAŞMAK İSTEMİYORUZ"

Diğer yandan ithalat oranı da yükselen tekstil sektörü, hem ihracat hem de ithalatta aktif yer almasından ötürü yüksek ya da düşük kur uygulamalarından çok "doğru kur" istediklerini ifade ediyor.

İhracat ve ithalattaki ABD-Avrupa etkisinden ötürü alımları dolardan, satışları ise eurodan yaptıklarını belirten Hey Group CEO'su Aynur Bektaş, doğru kurdan yana olduklarını, Merkez Bankası'nın gerektiği zamanlarda müdahale etmesi gerektiğini savunarak, sürprizlerle karşılaşmanın ihracat ve ithalat ikilisindeki sektörde zarara yol açtığına dikkat çekiyor.

"Cari açığın temel nedeni kur politikası" diyen Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz ise, bugüne kadar Türkiye'nin doğru kuru hep krizlerle bulmuş olduğunu, ancak şimdi bunun hep aşılmış olduğunu belirtiyor.

İyimserliğe rağmen tekstil sektörünün başkanları, öngörülemeyek tehlikelere karşı uyarıda bulundu. Başkanlar, Türkiye'nin pansuman tedbirler almak yerine, daha kalıcı ve istikrarı destekleyen teşvikleriyle, tekstilin de hazır giyim gibi dış ticaret fazlası verebilecek duruma gelebileceğinin de altını çiziyor.

PEKİ TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN KATKISI NASIL ARTIRILIR?

Yükselen ithalat rakamlarına rağmen verdiği net dış ticaret fazlalarıyla başarılarından söz ettiren tekstil sektörünün cari açığa daha fazla katkı sağlaması da mümkün.

En çok ifade edilen çözümler ise şöyle sıralanıyor:

1. Pamuk üretiminin desteklenmesi:

Özellikle organik pamuğun Türkiye'de üretimi tekstilin hem yurtiçi hem de yurtdışı piyasalarında yer etmesi açısından çok önemli. Aynı zamanda sektörü büyük bir ithalat maliyetini de ortadan kaldırmasa dahi, azaltabilecek nitelikte.

2. Ar-Ge teşvikleri:

Tekstil sektöründe tasarım ve modelhaneler, ar-ge teşviklerinin dışında bırakılıyor. Sektör içinde bu alanların da teşvikten yararlanması ve desteklenmesi ihracat rakamlarına da olumlu yansıyacak, aynı zamanda maliyeti düşürecektir.

3. Bürokrasi engelinin aşılması:

Sektörün yalnızca Dış Ticaret Bakanlığı'nca değil, diğer bakanlıklarca da ilgilenilmesi ve yeni stratejilerin üretilmesi için işbirliği oluşturulması kadar, kıdem tazminatları ve istihdama ilişkin maliyet ve düzenleme sorunlarının çözülmesi açısından birçok bakanlığın işbirliği önem taşıyor.

4. Markalı ekonomi:

Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hazır giyim alt kategorisinde olmak üzere, tekstil sektöründe markalı ekonomi öne çıkıyor. Türkiye'nin merkez hâline gelmesi ve ticari engellerin kaldırılması bu bağlamda ihracat kadar önem taşıyor.