Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, tüm dünya ekonomilerinin, kriz etkilerinden kurtulamadıklarını ve rahat bir nefes alamadıklarını belirterek, ''Türkiye, nispeten daha rahat. Borç yükü ve bütçe rakamları açısından pek çok Avrupa ülkesinden daha iyi durumdayız'' dedi.

Büyükekşi, Mersin'de bulunan Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Toplantı Salonunda düzenlediği basın toplantısında, Mersin'in ülke ihracatının önemli illerinden birisi olduğunu söyledi.

2010 yılında en fazla ihracat yapan ilk bin şirketin arasında 14 tane Mersinli firmanın bulunduğunu anlatan Büyükekşi, ''Mersin'in başarılı ihracat performansı 2011 yılında da devam ediyor. İlk 5 ayda Mersin'in ihracatı yüzde 26'ya yükseldi. Türkiye'nin ihracat artış hızı ise yüzde 20. Mersin, Türkiye'nin gösterdiği ihracat performansının üzerinde başarı gösteriyor'' dedi.

İhracatçının denizcinin hava durumunu izlediği gibi dış pazarları izlediğini ifade eden Büyükekşi, şöyle devam etti:

''Bizim seçim ortamından geçtiğimiz bu dönemde, dış dünyadaki ekonomik beklentilerin bozulduğunu görüyoruz. Yunanistan merkezli sorunlar AB'yi sıkıntıya sokmaya devam ediyor. bir borç yapılandırmasına gidilmeden Yunanistan sorununun çözülmesinin çok zor olacağını ön görüyoruz. Bu konuda atılan adımların geç kalması, ileride daha maliyetli ve can acıtıcı tedbirlere yol açabilir. Bu durumda Avro para biriminin zarar görmesi ve AB ekonomilerinin zora girmeleri gündeme gelecektir. Ülkemizin en büyük pazarının AB olması nedeniyle bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz.''

Dünyanın geri kalan bölümünde artan emtia fiyatlarının ekonomileri zorladığını bildiren Büyükekşi, dolayısıyla tüm dünya ekonomilerinin, krizin etkilerinden kurtulamadıklarını ve rahat bir nefes alamadıklarını gördüklerini ifade etti. Türkiye'nin nispeten daha rahat olduğunu, borç yükü ve bütçe rakamları açısından pek çok Avrupa ülkesinden daha iyi durumda bulunduğunu kaydeden Büyükekşi, ''Ancak rehavete kapılma lüksümüz ne yazık ki yok. Yıllardır söylüyoruz, cari açık Türkiye ekonomisinin en temel yapısal sorunudur. Bu sorun yeni başlamadı. Bu sorun bugünlerde sadece bütün haşmeti ile ortaya çıktı. Cari açıkta panik yapmaya değil, yapısal tedbirlere ihtiyacımız var'' dedi.

Büyükekşi, ''Bu tedbirlerin başında zihnimizi yeniden yapılandırmak geliyor'' diyerek, düşük kurdan yana olmanın, Türkiye'nin rekabet gücünden vazgeçmenin, Türkiye'yi ithalata kışkırtmanı, orta ve uzun vadede kimsenin işine yaramayacağını, bugün için gelecekten vazgeçemeyeceklerini söyledi.

ihracat odaklı üretim strateji çalışmalarının Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın önderliğinde başladığını bildiren Büyükekşi, konuşmasına şöyle devam etti:

''Bu noktada iki temel mesele gündeme alındı. Birincisi ara malını içeride üretmeyi mümkün kılmamız gerekiyor. Bunun yol haritası Girdi Tedarik Stratejisi ile çıkarıldı. Seçim sonrasında bunun hayata geçmesi gerekiyor. İkincisi, sanayinin katma değer ve teknolojik transformasyonunu sağlayacak finansal ve çevresel iyileştirmeleri yapmamız gerekiyor. Parasal tedbirlere cari açıkla uzun vadede mücadele etmemizin imkanı yoktur. Cari açık konusu, ekonomide giderek spekülasyona yol açıyor. Bunun sonucunda fiyatlar faizler ve döviz kurlarında dalgalanma artıyor. Cari açık ciddi bir sorundur ancak cari açık söylemiyle spekülatif olarak kurların aşırı oynaklığını istemiyoruz. Kurun aşağı yönlü hareketini nasıl istemiyorsak, kurun ani yükselişini de istemiyoruz. Aksi takdirde ani çıkan kurlar daha sonra düşmekte ve ihracatçılar zarar etmektedir.

Kurun şu andaki seviyesi ihracatçı eğilim anketlerinde ihracatçılarımız tarafından dile getirilen ideal seviyededir. Bunun bu seviyelerde tutulması ve bu haliyle ara malı üretimini içeride üretmeyi mümkün kılması, hedefimiz olmalıdır. bizim beklentimiz cari açıkta önümüzdeki aylardan başlayarak, bir dengenin oluşacağıdır. Döviz kurları bu seviyede kalırsa, ithalat talebinde azalma ve ihracatta artış eğilimini göreceğiz. Dün açıklanan nisan ayı ithalat ve ihracat rakamları da bunun sinyallerini verdi.''

SEÇİMLERDEN SONRA

Seçimlerden sonra güven ve istikrar ortamı devam eder ve ara malı üretimini içeride üretecek kararlı bir politika uygulanırsa, cari açığın kontrol altına alınabileceğine işaret eden Büyükekşi, ''Türkiye yakın zamanda fiyat istikrarı anlamında ekonomide yapısal bir dönüşüm sağladı. Aynı şekilde ülkenin cari açığı da kontrol altına alınabilir'' dedi.

Büyükekşi, şunları söyledi:

''Bunu kendi kendimize becerecek bilgi ve deneyime sahibiz. Türkiye ekonomisinin karar alıcı aktörleri ile düzenli olarak görüşüyor, istişare yapıyoruz. Ekonomik gündemin peşinden giden bir kurum yerine, ekonomi yönetimini bilgilendiren bir kurumuz. Geldiğimiz noktada gördüklerimizi en üst seviyede paylaşıyoruz. Türkiye, büyüme modelini ihracata ve üretime dayalı hale dönüştürmelidir. Döviz kazandırıcı ekonomik faaliyetleri desteklemeliyiz.

Bu amaçla yurt genelinde cari açığı doğuran ürünlerde ve sektörlerde özel uygulamalara gitmek zorundayız. Bu ürünlerin içeride üretilmesi ve ihracatı için özel teşvikler uygulamalıyız.''

İHRACAT PAZARLARINDAKİ GELİŞMELER

İhracat pazarlarındaki gelişmeleri de aktaran Büyükekşi, ''Ülke bazında Mayıs ayı rakamlarına baktığımız zaman AB ülkelerine başarılı performansın sürdüğünü görüyoruz. Mayıs ayında en büyük pazarımız Almanya'ya ihracatımız yüzde 40 artarken, İtalya'ya yüzde 30, İngiltere'ye yüzde 13, Fransa'ya yüzde 31, İspanya'ya yüzde 17, Hollanda'ya yüzde 26 arttı'' dedi.

Komşu ve çevre ülkelere gerçekleştirilen ihracatın olumlu seyrine devam ettiğini dile getiren Büyükekşi, Mısır ve Irak'a ihracatın yüzde 39, Rusya ve İsrail'e yüzde 26, İran'a ise yüzde 20 arttığını anlattı.

Mayıs'ta, en fazla ihracat yapılan ilk 20 ülkeden 18'inde ihracat artarken, 2'sinde ise düşme eğilimi yaşandığını, Ortadoğu'da yaşanan sorunlara rağmen Libya ve Suriye hariç diğer ülkelere ihracatın tekrar artmaya başladığını bildiren Büyükekşi, gerginliklerin durulmaya başlamasıyla eski temponun yakalanacağını söyledi.

İLLERDEKİ DEĞİŞİKLİK

Büyükekşi, Bakan Çağlayan'ın kendilerine gösterdiği katkıdan dolayı teşekkür ederek, illerdeki ihracat gelişmelerini ise şöyle açıkladı:

''En fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında, Mayıs ayında en fazla ihracat artışını yapan ilimiz yüzde 67 ile Gaziantep. İhracatı aynı dönemde yüzde 50 artan Denizli ikinci sırada yer alırken, yüzde 47 artışla Kocaeli üçüncü oldu. Hatay'ın ihracatı mayıs ayında yüzde 46, Adana yüzde 41, İzmir yüzde 25, Bursa yüzde 22, Manisa yüzde 19, İstanbul yüzde 15 artarken, Ankara'nın ihracatı ise yüzde 1'lik artış performansı gösterdi. Mersin'in ihracatı ise mayıs ayında yüzde 12 artarken, ilk 5 ayda Mersin'in ihracatı yüzde 26 artış gösterdi.''