Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Vakıf Emeklilik Genel Müdürü ve Emeklilik Gözetim Merkezi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Bostan, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılında emeklilik fonlarının en az 100 milyar lira olacağını bildirdi.

Bostan, İstanbul Finans Zirvesi'nde düzenlenen ''Sermaye piyasaları'' konulu oturumda yaptığı konuşmada, Türkiye'de bireysel emeklilik alanının çok yeni bir sektör olduğunu kaydetti.

Bireysel emeklilik sisteminin içinde bulunduğu sermaye piyasalarına katkıda bulunduğunu ve bireysel emeklilik fonlarının piyasaların genişlemesini ve derinleşmesini sağladığını dile getiren Bostan, bireysel emeklilik fonlarının finansal piyasalardaki ürün çeşitliliğine katkıda bulunduğunu anlattı.

Bostan, finansal piyasaların ani sermaye dalgalanmalarından rahatça kurtulmasına katkı sağladığını ifade ederek, yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de 2050 yılında 25 milyonluk bir 60 yaş üstü kitlenin olacağını, bu durumun finansal sorunların yanında sosyal sorunları da beraberinde getireceğini, buna hazırlıklı olunması gerektiğini kaydetti.

Bireysel emeklilik fonlarının büyüklüğü ile ekonomik gelişmişlik arasında sıkı bir işbirliği olduğunu vurgulayan Bostan, ''Türkiye ekonomisinin en kırılgan tarafı cari açık. Bireysel emeklilik fonlarının büyümesi Türkiye'nin cari açığına da olumlu katkı yapacaktır'' diye konuştu.

Bostan, Türkiye'de bireysel emeklilik sisteminin 2003 yılında kurulduğunu ve bu sistemin yılda 25-30 oranında büyüdüğünü belirterek, Türkiye'de bireysel emeklilik sistemine her ay düzenli ödeme yapan kişi sayısının 2,5 milyona ulaştığını, toplam fon büyüklüğünün de 14 milyarı bulduğunu anlattı.

Türkiye'nin bugün dünyanın en büyük 16. ekonomisi olduğunu ve 2023 yılına kadar dünyadaki ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefinin bulunduğunu anımsatan Bostan, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıl dönümünde emeklilik fonları en az 100 milyar lira olacak. Bu dönemde ilk defa bireysel emeklilikle ilgili bir madde hükümet programına girdi. Bu da bizi çok mutlu etti'' dedi.



-''İÇ PİYASALAR DIŞ KAYNAKLI VERİLERDEN ÇOK ETKİLENİYOR''



Yıldız Holding Finansal İştirakler Grubu Başkanı Atilla Kurama da, Türkiye'nin dünyada çok teveccüh gördüğünü kaydetti.

Türkiye'deki finansal piyasaları hareket ettiren verilerin genellikle yurt dışı kaynaklı olduğunu ifade eden Kurama, bu durumun kendilerine Türkiye'de finansal ve sermaye piyasalarının derinliğinin ve boyutunun yeterli olmadığını gösterdiğini anlattı.

''Türkiye'de finansal piyasalar yeterli şekilde gelişmediği için bu tür dış kaynaklı ekonomik gelişmelerde dengelenmeler olmuyor'' diyen Kurama, Türkiye gibi ülkelerde bu tür dalgalanmaların olmaması için özel sektörde biriken girişim sermayesinin bir miktar yatırıma dönüşmesi gerektiğini söyledi.

Kurama, kendilerinin İstanbul'un finans merkezi olmasını ve gerçek anlamda sermaye piyasalarının oluşmasını istediklerini ve bu doğrultuda atılan bütün adımları doğru bulduklarını söyledi.

Frankfurt Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Frank Gerstenschlager finansal krizin borsaları da etkilediğini belirterek, sorunların başka alanlara sıçrama endişesinin bulunduğunu söyledi.

Krizle birlikte yepyeni bir oyun alanı ortaya çıktığını, daha sıkı düzenlemelerin söz konusu olduğunu dile getiren Gerstenschlager, politika yapıcıların artık finas sektörüne daha fazla eğildiğini anlattı.

Finansal sektörün artık çok karmaşık, ''çılgın mucit'' kafası gerektiren ürünler ortaya koymaya başladığını söyleyen Gerstenschlager, ''Bence kriz, finansal piyasaların spesifik zayıflıklarından kaynaklanıyor. 'Yatırımcıların iyi çalışan sermaye piyasasına olan güvenini nasıl yeniden tesis edebiliriz' sorusunu soruyoruz. Bu dönemde yapılması gereken en önemli şey, finansal kuruluşların yeniden yapılandırılmasıdır'' dedi.

Güney Kore Menkul Değerler ve Vadeli İşlemler Komisyonu Komiseri Young-Man Hong da, Kore hükümetinin 2003 yılında finans merkezi projesini başlattığını, yabancı finans şirketlerine yönelik yeni kanunlar hazırlandığını anlattı.

George Washington Üniversitesi'nden Finans Profesörü İsmail Dalla da, Türkiye'deki mali piyasanın iyi bir seyir gösterdiğini, Türk piyasalarında büyük bir potansiyel bulunduğunu belirtti.

Türkiye'de tamamen bankaların hakim olduğu bir piyasadan bahsettiklerini kaydeden Dalla, ''Türkiye'deki finansal sistemin en büyük problemlerinden biri yerel yatırımcı olmaması. Bunun yanında Türkiye'de tasarruf oranı da çok düşük'' dedi.