Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, bu yılın ilk 8 ayında 10,1 milyar dolarlık yabancı sermaye girişi olduğunu, bu rakamın, geçen yılın aynı döneminde ulaşılan 5,1 milyar dolarlık doğrudan yatırımın yaklaşık iki katına denk geldiğini bildirdi.

Çağlayan, yazılı açıklamasında, uluslararası doğrudan yatırımlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bu yıl olumlu bir tablo çizen uluslararası doğrudan yatırımların, Ağustos ayında da hız kesmediğini ifade eden Çağlayan, 2011 Ağustos ayı ödemeler dengesi verilerine göre, söz konusu ayda uluslararası doğrudan yatırım girişlerinin 2010 yılı Ağustos ayına göre yüzde 10 artarak 951 milyon dolar olduğunu belirtti.

Ağustos ayı ile birlikte 2011 yılının ilk 8 aylık döneminde Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırım girişinin 10,1 milyar dolar seviyesine ulaştığını ve 2010 yılının tamamında gerçekleşen 9,3 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım miktarını geçtiğini belirten Çağlayan, bu yılın ilk sekiz ayında gerçekleşen 10,1 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım miktarının, geçen yılın aynı döneminde ulaşılan 5,1 milyar dolarlık doğrudan yatırımın yaklaşık iki katı olduğunu bildirdi.

Söz konusu dönemde gerçekleşen sermaye girişlerinin yaklaşık yüzde 90'ının AB ülkeleri kaynaklı olduğunu ifade eden Çağlayan, ''Avusturya ve İspanya öne çıkan iki ülkedir. Avrupa Birliği'nin pek çok ülkesi ekonomik kriz ile uğraşırken AB'li yatırımcıların Türkiye'yi tercih etmesi, Türkiye'nin emin adımlarla yoluna devam ettiğini gösteriyor'' dedi.

Çağlayan, bu yılın ilk 8 ayında 5 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım girişi ile bankacılık ve sigortacılığın ilk sırada yer aldığının, 2,6 milyar dolarlık yatırım girişi ile enerji sektörünün ikinci, 1,2 milyar dolar ile imalat sanayinin üçüncü sırada bulunduğunu kaydetti.

İmalat sanayi içerisinde ise 511 milyon dolar ile gıda-içki sektörü ve 246 milyon dolar ile kimya sektörünün ön plana çıktığını ifade eden Çağlayan, şunları kaydetti:

''Uluslararası doğrudan yatırımların bankacılık sektörünü tercih etmesinin en önemli nedeni 2001 krizi sonrasında bankacılık sisteminde gerçekleştirdiğimiz düzenlemelerdir. Bankacılık sektöründe gerçekleştirdiğimiz yapısal reformların, düzenlemelerin, denetim ve gözetimin meyvelerini alıyoruz. Bankacılık sektörümüz dünyanın en gözde sektörü haline gelmiş durumdadır. 2003 yılı başından 2011 Ağustos sonuna kadar bankacılık sektörüne 36,1 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım girişi olmuştur. Bugün dünyanın pek çok ülkesinde bankacılık sektörü krizlerle boğuşurken, kredi notları düşürülürken Türk bankacılık sistemi sağlam adımlarla yoluna devam etmektedir.

Uluslar arası doğrudan yatırımların enerji sektörüne gösterdiği ilgi de dikkat çekicidir. 2011'in ilk 8 ayında enerji sektöründe 2,6 milyar dolarlık uluslar arası doğrudan yatırımın gerçekleşmesi, Türkiye'nin bu alanda büyük potansiyeli olduğunu, önümüzdeki dönemde bu sektöre daha fazla yatırımın gerçekleşeceğini göstermektedir. Enerji sektörüne 2003'ten bu yana 8,7 milyar dolar yatırım girişi olmuştur ve bunun 6,8 milyar doları 2009 yılı başından itibaren gerçekleşmiştir.''



-Şirket kuruluşları da arttı-



Bu yılın ilk 8 ayında şirket kuruluşu ve şirketlere iştirak rakamlarının da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17 oranında arttığını belirten Çağlayan, 2011 yılı Ocak-Ağustos döneminde, 2 bin 183 uluslararası sermayeli şirket ve şube kuruluşu ve 369 adet yerli sermayeli şirkete uluslararası sermaye iştiraki ile toplam 2 bin 552 şirketin faaliyete geçtiğini bildirdi. Çağlayan, 2011 yılı Ağustos sonu itibarıyla Türkiye'de 28 bin 500 uluslararası sermayeli şirketin faaliyet gösterdiğini kaydetti.

Bu yılın Ocak-Ağustos döneminde kayıtlı sermayesi 500 bin doların üzerinde olan 203 uluslararası sermayeli şirket ve şube kuruluşu ile yabancı ortak iştirak gerçekleştiğini ifade eden Çağlayan, bu şirketlerin 65'inin toptan ve perakende ticaret sektöründe, 36'sının imalat sanayi, 24'ünün ise ulaştırma, haberleşme ve depolama hizmetleri sektörlerinde faaliyette bulunduğunu ifade etti.

Bakan Çağlayan, bu yılın ilk 8 ayında kurulan 2 bin 552 uluslararası sermayeli şirketin, 992'sinin AB ülkeleri, 796'sının Yakın ve Ortadoğu ülkeleri, 327'sinin ise diğer Avrupa ülkeleri ortaklı şirketlerden oluştuğunu bildirdi.

Türkiye'de uluslararası doğrudan yatırımlarda yakalanan bu yükseliş trendinin, Türk ekonomisine uluslararası yatırımcıların duyduğu güvenin devam ettiğinin bir göstergesi olduğunu belirten Çağlayan, ''Türkiye yatırımcılar için en güvenli limanlardan biridir ve yıl sonuna kadar uluslar arası doğrudan yatırım miktarının artarak devam edeceğine inanıyorum'' değerlendirmesinde bulundu.