Advertisement

2004 öncesinde işveren işçisi için işe giriş bildirgesi verir, her ay kaç kişi çalıştırdığını ve kaç para ödediğini SSK'ya bildirip primleri öder, sonra da her 3 veya 4 ayda bir dönem bordro-suyla primleri kimler için ödediğini listelerdi. Çoğu kez işverenler primi öder ama cezası olmadığından bordro vermezdi

Merhaba Ali Bey, yazılarınızı takip etmeye çalışıyorum. Gerçekten çok faydalı bilgiler veriyorsunuz. Bunun için ayrıca teşekkür ederim. Benim yakın bir aile dostumun sorunu var. Onu size aktarmak istiyorum.
■ 1980'de ilk işe giriş yapılmış ancak prim yatıp yatmadığını bilmiyorum.
■ 1980-1988 yılları arası hiç prim yatırılmamış.
■ 1988'de birkaç ay prim yatırılmış SSK'ya.
■ 1990-1997 yılları arası Bağ-Kur'a prim yatırılmış.
■ 1997-2007 yılları için 6111 sayılı Kanun'a göre borçlandırılmış ancak borç ödenmemiş.
■ 1997'den bugüne kadar SSK'ya prim yatıyor.
Bu kişinin 1980 yılında ilk işe girişi yapıldığı halde 8 sene boyunca prim yatmadığı için ilk işe girişi SGK tarafından 1988 olarak hesaplanıyormuş. Bu durum ne kadar doğrudur? Uygulama tam olarak nasıl yapılıyor? Nurettin Albayrak

Sayın okurum, yakınınızın 1980 yılında işe girişi var ama SSK hizmet cetvelinde gün ve kazanç görünmüyorsa buna "günsüz işe giriş" adı verilir. Bu durumun iki sebebi olabilir; ya işveren o tarihlerde var olan "Aylık Sigorta Prim Bildirgesi" ve "Dört Aylık Sigorta Dönem Bordrosu"nu verdi ama her iki belge arasında mutabakatsızlık varolduğundan SSK işleme almadı veya çalışma gün ve kazançları gösteren "Dört Aylık Sigorta Dönem Bordrosu" verilmedi. Eğer birinci alternatifteki gibi mutabakatsızlık varsa ilk işe giriş bildirgesi verilen SSK Sigorta Müdürlüğü'nün arşivinde değil, mutabakatsız dönem bordroları, eski adıyla bordro kontrol servisinin bir köşesinde bekliyordur ve yakınınız bu servisten araştırtıp sonuca gidebilirse mahkemeye gerek yok.
Eğer bu yoldan sonuca ulaşılamazsa iki seçenek var. Hemen ilk işe giriş günü için
SSK'yı (istiyorsanız hem de işvereni) iş mahkemesinde dava edip bir günlük hizmet tespit davası açacaksınız. Dava açmazsanız bu defa 1988 yılı başlangıç kabul edilir.

YALNIZ SİZ DEĞİLSİNİZ
Karşılaşılan durum sizin yakınınız gibi pek çok insanın başına gelen bir olay olduğu için konuyu biraz açacağım.
Bir işveren, işçi aldığı zamandan sonra olmak kaydıyla (o zamanki kanunlar gereğince) 1 ay içinde SSK'ya işe giriş bildirgesiyle bildirmek zorundaydı. Ayrıca her ay aylık sigorta prim bildirgesi ve her üç ayda bir (o zamanlar) üç aylık dönem bordrosuyla SSK'ya çalışanını bildirmek zorundaydı, ama 1993 yılına gelinceye kadar bu belgelerin verilmemesinin (özellikle yakınınızın işini bozan dönem bordrosunun) cezası ya hiç yoktu ya da çok düşüktü. Bu nedenle de işverenler, bir işçisi emekli oluncaya kadar SSK'ya dönem bordrosu vermezdi.
Ancak burada SSK'nın da hatası var; işe girişi bildirilen (ki o zamanlar çalıştıktan sonra bildiriliyordu) sigortalının dönem bordrolarının SSK'ya verilip verilmediğini araştırması gerekir ve eksiklik varsa kendi kanunu (506 sayılı Kanun, 78-79'uncu maddeler) gereğince işverenden istemesi ve işverenin de vermemesi halinde resen (kendisi) düzenlemesi gerekirdi.
Yani, işveren işe giriş bildirgesi veriyor, ama dönem bordrosunda gün ve kazanç bildirmediği için SSK bu işe girişi geçerli saymıyor. Aslında 506 sayılı Kanun'un 79. maddesi gereğince en azından işe giriş günü için işverenden gün ve kazanç bildiren dönem bordrosu istemeli, işveren vermezse resen düzenlemeli. İşverenin ve SSK'nın görevlerini yapmamalarının vebali çalışanlara çektiriliyor.

***

YARGITAY'IN GÖRÜŞÜ
Ne var ki Yargıtay bu konuda SSK gibi düşünmüyor ve işe giriş bildirgesinin verildiği günü sigortalılık süresinin başlangıcı saydığı gibi, işe giriş bildirgesinin verilmiş olması nedeniyle en az bir günlük çalışmanın var olduğunu kabul etmeye devam etmektedir. (Yarg.10. Huk. Dai. 5259/5152, 20.06.1995)

ZAMANAŞIMI SÜRESİ
Genel olarak, 506 sayılı Kanun'un 79'uncu maddesine göre açılacak olan "Bir Günlük Hizmet Tespit Davası" işten ayrılınan yılı takip eden yılbaşından itibaren beş yıl içinde açılmalıdır. Beş yıl geçtikten sonra açılacak davalar, hak düşürücü süre geçtiği için hemen reddedilmekte. Ancak yine Yargıtay bu konuda sigortalılardan yana tavır koymuş ve işe giriş bildirgesi verilmiş, ama dönem bordrosu verilmemiş olaylarda bu beş yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olmayacağı kararını vermiştir.