Advertisement

İşveren, işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranamaz. Diğer bir ifadeyle; dil, ırk cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrım yapamaz. Bu hükme aykırı olan sözleşmeler geçersizdir

Sayın Ali Tezel, şirketin her altı ayda bir yaptığı ücret zammından, bir işçinin veya belli bir grup unvanı taşıyan işçilerin faydalandırılmaması mümkün mü? İş Kanunu'nun 5. maddesindeki eşit davranma ilkesi, "Ücret zammı uygulamasında herhangi bir işçiye ya da işçilere ücret zammını vermemek mümkün değildir. Tüm işçiler ayrım yapılmaksızın ücret zammını alır" şeklinde mi yorumlanır? Hiçbir işçinin sözleşmesinde zam alır veya zam alamaz diye bir ifade de bulunmamaktadır.  ■ İsmi saklı

Sayın okurum, 4857 Sayılı İş Kanunu'nun "Eşit davranma ilkesi" başlıklı 5. maddesi, işverenin, işyerinde çalışan işçiler arasında, haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmamasını anlatır. Diğer bir ifadeyle; dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrım yapamaz. Konuyla ilgili Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E: 2008/32183, K: 2009/7045, T: 17.03.2009 kararında da bu durumu teyit etmiştir. 4857 Sayılı İş Kanunu sistematiğinde, eşit davranma borcu, işverenin genel anlamda borçları arasında yerini almıştır. Buna rağmen eşitlik ilkesini düzenleyen 5. maddede, her durumda mutlak bir eşit davranma borcunu düzenlemiş değildir. Belli bazı durumlarda işverenin eşit davranma borcunun varlığından söz edilmiş, ancak "esaslı nedenler olmadıkça" ve "biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça" bu yükümlülüğün bulunmadığı aynı dairenin kararlarında vurgulanmıştır (Yargıtay 9. HD. 25.07.2008 gün, 2008/27310 E, 2008/22095 K.) Eşitlik ilkesi, aynı durumda olan işçiler yönünden geçerlidir. Başka bir anlatımla işverenin, farklı konumda olan işçiler bakımından eşit davranma yükümü yerine yönetim hakkı kapsamında farklı davranma serbestisinden söz edilir. Siz de işyerinde işçilere farklı zam uygulaması yapacaksanız veya bazı işçilere zam yapmamayı düşünüyorsanız, herkes tarafından kabul edilebilir objektif kriterler koyabiliyorsanız bunu yapabilirsiniz. Objektif kriter koyamıyorsanız eşit davranmamış olursunuz.

EŞİT DAVRANMAYAN İŞVERENE YAPTIRIM
İşverenin eşit davranma borcuna aykırı davranmasının yaptırımı, yine 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 5. maddesinin 6. fıkrasında düzenlenmiştir. Anılan hükme göre işçinin, dört aya kadar ücreti tutarında bir ücretten başka, yoksun bırakıldığı haklarını da talep imkânı bulunmaktadır.

***

Kazanılmış hak ve Cumhurbaşkanının süresi

Cumhurbaşkanı'mızın görev süresi konusunda iki farklı görüş var; birisi 7 yıl, diğeri 5 yıl diyor. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin emeklilik yaşı konusunda verdiği kararlardan da görüleceği üzere beklenen hak ile kazanılmış hak farklıdır. Cumhurbaşkanı'mız seçildiğinde 7 yıl görev yapmayı bekliyordu ama birkaç ay sonra yapılan değişiklikle süre 5 yıla düşürülmüş ve bir kez daha seçilme hakkı getirilmiştir. Bu sebeple Cumhurbaşkanı'mızın görev süresi 5 yıldır ve bir kez daha seçilme hakkı vardır. 7 yıl görev yapmayı beklerken, süre 5 yıla düşürülünce bunu kazanılmış hak sayıyorsanız, işe girdiklerinde 38 ve 43 yaşında emekli olmayı beklerken, yaşları ileriye atılanlar için de 38 ve 43 yaşı kazanılmış hak saymanız gerekir.

***

Kadınlar yurtdışı ikametlerini borçlanabilir

01.11.1962'de doğdum, Almanya'da 24.07.1985 bitiş tarihli sigortam var. 1985 yılında Türkiye'ye kesin dönüş yaptım. 1988 yılında doğum yaptım, Türkiye'de sigorta başlangıcım yapılmadı. Almanya'da çalıştığım dönemin primlerini geri almıştım. Türkiye'de nasıl emekli olurum? ■ Ümran ŞIK

Hanımefendi, yurtdışındaki primlerinizi almış olmanızın bir önemi yok. Çalışma değil yurtdışı ikamet sürelerinizi de borçlanma hakkınız var. Şimdi ilk iş Türkiye'de SSK'lı bir işe girin, birkaç gün çalışın ve sonra ikamet belgesi getirip borçlanabilirsiniz. İsterseniz de hiç SSK'lı işe girmeden borçlanma yapın, bu sefer ödemeleriniz Bağ-Kur'a sayılır.