Advertisement

"Hak verilmez alınır" diyerek sizi yıllardır sigortasız çalıştıran işverene karşı idari yoldan yapabileceklerinizi yapmışsınız, sırada yargı yolu var. İki dava açın: Hizmet tespit davası ve alacak davası

Sayın Tezel, size yolladığım mektubun üzerinden 2 yıl 1 ay geçti, haliyle epeyce gelişmeler yaşandı. 2012 yılının şubat ayı başında işyerimize gelen SGK denetmenleri, benim SGK'sız yani kayıtdışı
çalıştığımı belirleyip tutanak tuttular ve o gün itibarıyla da resen işyerimde kayıt altına alındım. Bu tarihten 2013 Ağustos'una kadar da çalışmaya devam ettim. Yaklaşık bir ay kadar önce bir sabah işyerine geldiğimde patron beni odasına çağırdı ve bir buçuk yıl önceki SGK denetiminin nihai raporu ile cezalarını önüme koyarak benim onu nasıl sırtından bıçakladığımı ve ona ihanet ettiğimi, artı 70 küsur bin liralık bir cezaya neden olduğumu söyledi. Bunun üzerine de kovulduğumu sanıp yerimden kalktım ve çıkmaya hazırlanırken patron, "Dur nereye gidiyorsun, sen benim için çok önemlisin. Bunu unutacağız, kimseye söylemeyeceğiz, cezayı da bir iş yapar öderiz" falan diyerek beni işime geri gönderdi. Ancak günlerimin çok sayılı olduğunu hissedebiliyordum. Nitekim ertesi hafta yapacağımız bir işten kesildim, bunun üzerine ben de 15 gün yıllık izne ayrıldım. İzinden döndüğümün ertesi günü (3 Eylül 2013) patron yine beni odasına çağırıp yollarımızın ayrıldığını bildirdi ve cuma günü (6 Eylül 2013) ayrı bir yerde bulunan muhasebeye giderek hesabımın kesileceğini söyledi.
Eşyamı toplayıp ayrıldım. Cuma günü muhasebeye gittim hesabım kesilmedi, ne ağustos maaşım, ne ihbar tazminatım, ne de kıdem tazminatım henüz ödenmedi. SGK'ya ihbarda bulunduğum için "Bunu bize yapan adam nasılsa kayıtdışı çalıştığı dönemler için de hizmet tespit vs. davaları açar" savıyla hareket eden işveren, yaklaşık iki buçuk haftadır beni süründürüyor. Telefonlarıma cevap vermiyor veya bir şekilde bahanelerle atlatıyor.
Benden ne istediğimi soran mali müşavir ve şirket avukatına geçmişteki kayıtdışı çalıştığım günler için (yaklaşık 1300 gün) bana ödeme yapılmasını, ayrıca kıdem ve ihbar tazminatım ile maaşımın ödenmesini talep ettiğimi bildirdim, aksi takdirde hizmet tespit ve haksız fesih davaları açacağımı bildirdim. (İşe iade açılmıyor, zira az çalışan var.) Şimdi ben bu işyerinde bilfiil çalışmaya 1 Ekim 2007 tarihinde başladım, ancak SGK kaydım yapılmadı. Ertesi sene Temmuz 2008'de bir yurtdışı seyahat olasılığı nedeniyle işe girişim yapılmış, 24 gün primim ödenmiş, 1 Ağustos 2008 tarihinde işten çıkışım yapılmış.
Yukarıda belirttiğim SGK denetimi neticesinde SGK denetmenleri nihai raporlarında resen işe girişimin yapıldığı tarihten bir sene geriye giderek lehime artı bir yıl maaş tavanımdan hizmet takdir etmişler. Ben işverenimden maaş, ihbar ve kıdem tazminatlarımın yanı sıra sulh yoluyla işe başlangıçtan günümüze dek olan süreler için bir ödeme talep ediyorum (zira 1990 ile 2002 yılları arasında yurtdışında çalıştım ve o günlerimden bir kısmını saydırarak emekli olabilirim, dolayısıyla bu ödemeyi o şekilde kullanabilirim) ve bunlar yapılırsa dava açmayacağımı kendilerine söylüyorum, ancak bugüne dek hiçbir şekilde buna yanaşmıyorlar ve "Aç davanı, uzayabildiği kadar uzasın" diyorlar. Bu şartlar altında ne önerirsiniz, hangi yolu izleyeyim? Erdal Bodur-Bostancı/İstanbul
Sayın okurum, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'ne göre SGK denetim elemanları yerel (fiili) denetimle en fazla geriye doğru bir yıllık hizmet verebilirler. İşyeri kayıt ve belgeleriyle ise ne kadar sigortasız çalıştırılmışsanız o kadar hizmet verebilirler. Sanırım işvereniniz SGK denetim elemanlarına işyeri kayıt ve belgelerini sunmadı veya sunduysa bile denetmen kayden bir şey bulamadı.

SGK'NIN VEREMEDİĞİ HİZMETİ DAVA EDİN
Şimdi SGK'nın denetim elemanlarının veremediği ve işvereniniz ile avukatlarının tahmin ettiği hizmet tespit davasını iş mahkemesinde açın ve takip edin. Ayrıca aslında size ödemek zorunda oldukları kıdem tazminatı, kullanılmayan yıllık izin parası, ihbar tazminatlarını alabilmek için yine iş mahkemesinde alacak davası açmanız gerekiyor. Unutmayın yasal hakkınızı size vermeyenlere karşı sadece yasal yollardan mücadele edebilirsiniz ve ne yazık ki bu konularda devlet çalışanın değil işverenin yanında. Sadece hakkını alabilmek için zorlu mücadelelere girebilen çalışanlar haklarını sonuna kadar alabiliyorlar. Bu arada hemen noterden sizi oyalayan işverene ihtarname göndermeyi unutmayın.