Advertisement

İşten çıkarılan işçinin işe iade davası açabilmesi için çalıştığı işyerinde en az 30 işçi olması gerektiği gibi o işçinin işyerinde en az altı aydır çalışıyor olması gerekir. Gerek 30 işçi hesaplanması gerek altı aylık kıdemin hesabı da farklıdır.

6 aylık işyerindeki kıdem süresinin hesaplanmasında yasa iki noktayı dikkate almıştır.

Birincisi, “...Altı aylık kıdem hesabında bu kanunun 66’ncı maddesindeki süreler dikkate alınır...” denilmiştir. İkinci olarak da “İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir.” Öyleyse aynı gerçek kişi veya aynı tüzel kişinin sahip olduğu değişik işyerlerinde çalışma süreleri işçinin altı aylık kıdeminde dikkate alınması gerektiği gibi kanunun 66’ncı maddesinde geçen aşağıdaki durumlarda da altı aylık kıdemin hesabında dikkate alınmalıdır. İlgili 66’ncı maddeye göre de;

“Madde 66 - Aşağıdaki süreler işçinin günlük çalışma sürelerinden sayılır:

a) Madenlerde, taşocaklarında yahut her ne şekilde olursa olsun yeraltında veya sualtında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları için gereken süreler.

b) İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.

c) İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.

d) İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.

e) Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler.

f) Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması, korunması ya da onarım ve tadili gibi, işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri esnasında geçen süreler.

İşin niteliğinden doğmayıp da işveren tarafından sırf sosyal yardım amacıyla işyerine götürülüp getirilme esnasında araçlarda geçen süre çalışma süresinden sayılmaz.”

30 işçinin hesaplanma usulü nasıl yapılır?

İşe iade davası açabilmenin bir başka şartı da işyerinde en az 30 işçinin olmasıdır. Bu konuda da yasa bazı hususlara dikkat çekmiş ve yargı da ayrıca yol göstermiştir. “İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir...” Yani, banka şubesi, marketler, inşaat işyerleri gibi aynı gerçek veya tüzel kişiye ait aynı işkolunda faaliyette olan birden çok işyeri olan işverenin işçi sayısının hesaplanmasında bütün işyerlerinde var olan işçi sayısı dikkate alınır.

İşten çıkarma mutlaka yazılı olmak zorundadır

4857 sayılı İş Kanunu’nun 19’uncu maddesine göre; “Madde 19 - İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25’inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.”

Örnek yargı kararı

TC YARGITAY DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ

Esas: 2011/27853 Karar: 2011/17745 Tarih: 13.06.2011

* FESHİN GEÇERSİZLİĞİ * İŞE İADE

ÖZET: Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesi husumette yanılma kabul edilerek dava dilekçesi yargılama sırasında tebliğ edilen davalı kooperatif tarafından 30.07.2007 tarihli bildirimle “performans düşüklüğü, işe gerekli titizlik ve önemi vermeyişi, mağaza denetimlerinde defalarca uyarılmasına rağmen çiftçi ortaklara gerekli saygı, hoşgörü ve güler yüz göstermemesi, mağazanızda verilen hedefleri tutturamaması” nedenlerinden dolayı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17’nci maddesi uyarınca feshedilmiştir. Davacının fesihten önce savunması alınmadığından, sonuç itibarıyla feshin geçersiz olduğu anlaşılmaktadır. Ancak feshin geçersizliğine karar verilebilmesi için, kısaca davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için fesih bildirim tarihinde davalı kooperatife ait işyeri ve aynı işkolu içinde kalan işyerlerinde 30 ve daha fazla işçi çalışması gerekir. Dosyaya sunulan kayıtlara göre Eylül 2007 tarihi itibarıyla davalı işyerinde 28 işçi çalışmaktadır. Diğer taraftan davalı işveren aleyhine daha önce dava açan işçilerin iş güvencesi hükümlerinden yararlandırıldığı da sabittir. Bu nedenle fesih bildiriminin yapıldığı 30.07.2007 tarihinde davalı kooperatife ait işyeri veya aynı işkolunda bulunan işyerlerinde 30 ve daha fazla işçi çalışıp çalışmadığı tespit edilmeli, 30 işçi bulunduğu takdirde şimdiki gibi aksi halde ise davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmelidir.

(4857 s. İş K. m. 17, 18, 19)