Advertisement

Yeni "Sosyal Güvenlik Reformu" gereğince, eşlerinden boşanarak, vefat etmiş ana-babaların yetim aylığı veya eski kocalarından dul aylığı alanların evlerine baskın yapılıp, boşandıkları kocaları ile birlikte yaşadıkları tespit edilirse aldıkları yetim veya dul aylıkları kesilmektedir

Ali Bey, ben bir hata yaptım. Eşi ölen bir kadınla bir buçuk yıldır yaşıyorum; bu kadın ölen eşinden SSK'dan maş alıyor. Bu kadın beni kandırdı. Ben evliydim, iki çocuğum var. Bu kadına güvenip eşimi ve çocuklarımı bıraktım ve boşanma mahkemem devam ediyor. Bu kadın hâlâ SSK'dan maaş alıyor. Ben bu kadının benimle bir buçuk yıldır yaşadığını ispatlasam maaşı kesilir mi? Yahut ben bu kadına yuvamı yıktığı için tazminat davası açabilir miyim? Bana bir akıl veya bilgi verir misiniz? Mustafa

Sayın okurum, evliyken başka bir kadınla yaşamaya başlamışsın ve evlilik birliğini bozan kusurlu erkek durumuna düşmüşsün. Boşanma davan devam eder ve boşanırsan büyük ihtimalle eşine gelirine göre tazminat ödemek zorunda kalırsın. Beraber yaşayan ve eski eşinden dul aylığı alan kadınla sizin beraber yaşadığınız kabul edilse bile aranızda resmi nikâh olmadığından kadının dul aylığı kesilmez. "Benim yuvamı yıktı" diye tazminat davası açmaya gelince... Bu konuyu bir avukatla görüşün ama 18 yaşından büyük ve aklı yerinde biri olduğunuzdan kazanma şansınız yok.
1 Ekim 2008 günü yürürlüğe giren 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun "Gelir ve aylık bağlanmayacak haller" başlıklı 56'ncı maddesinin son fıkrasına göre; "...Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96'ncı madde hükümlerine göre geri alınır". Bu düzenleme gereğince, kadınlar boşandıkları eski eşleriyle aynı evde yaşıyorlarsa aylıkları kesilir. Bu nedenle Sosyal Güvenlik mevzuatımız gereğince boşanan kadınlar, eski eşleriyle aynı evde yaşayamazlar.

BOŞANARAK VERDİĞİMİZ HAKKI DA GERİ ALIRIZ
Evlilik bir sözleşmedir ama bunu sona erdiren boşanma ise bir mahkeme kararıdır. Yani evlilik sözleşmesini ancak ve ancak bir mahkeme sona erdirebilir ve boşandığımız anda evliliğin iki önemli sonucu ortadan kalkar. İşte mahkemelerce verilecek boşanma kararlarıyla resmi nikâhla tanınan bu haklar ortadan kalkar ama bu sefer başka haklar ortaya çıkar. Boşanan kadın, boşanma tarihinden sonra SGK'ya müracaat ederse kendisine dul veya yetim aylığı bağlanır. Aynı kadın, eski kocasıyla değil ama bir başka erkekle aynı evde yaşamaya devam ederse aylığın kesilme riski yoktur. Çünkü, kanun sadece boşandığı eşiyle birlikte yaşaması halinde dul-yetim aylığının kesilmesini öngörmektedir.

Aynı evi paylaşıyor olmak yeterli mi?
Kocasından boşanan ve Medeni Kanun gereğince edindikleri evi yarı yarıya paylaşmak zorunda kalan kadının, evin diğer yarısında eski kocası yaşıyorsa, bu durumun şikâyet-ihbar ile SGK'ya duyurulması sonrasında, SGK'nın denetim memurları tarafından tespit edilirse dul-yetim aylığı kesilir. Bu arada yukarıda verdiğim madde içinde, "Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş..." tabiri kullanılmıştır. Bu tabir gereğince, "Boşandıkları halde aynı evi (mecburen de olsa) paylaşan kadın-erkeğin cinsi münasebette bulunup bulunmadıklarını da araştırma konusunu içeriyor mu yoksa aynı evde yaşamaları yeterli mi "sorusuna" cevap verilememektedir. Bu konuyla ilgili SGK'nın genelgesi de yoktur. Yani eve giden denetim elemanları için sadece aynı evde ikamet etmek yeterli mi yoksa aralarında cinsi münasebetin olup olmadığı da araştırılmalı mı belli değildir.