Advertisement

154 YILLIK EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ, KADINLAR GÜNÜ'NE DÖNÜŞTÜ
Daha iyi çalışma koşulları için eylem yapan kadınların, Amerikan polisince öldürülmesinin üzerinden 154 yıl geçti. Ah bu kapitalizm yok mu, kendisine karşı ayaklanan kadınları hem öldürüyor hem de üzerlerinden para kazanıyor

1857'de tekstil fabrikasındaki yangında ölen 129 kadının anısına kadınlardan özür dilemek adına başlayan 'Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün adını Kadınlar Günü olarak değiştirdiler ve tüketim toplumunun hizmetine verdiler

8 Mart 1857 tarihinde AB-D'nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması nedeniyle çoğu kadın 129 işçi can verdi.

ÖLEN KADINLAR ANISINA
26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonal'e bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı), Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınlara mezar olan bir ülkede, yani ABD'de kadınlardan özür dilemek adına 1960'lı yılların sonunda kutlanmaya başlanmasıyla da daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanmasını kabul etti.

TÜRKİYE 8 MART'I NASIL KABUL ETTİ?
Ülkemizde ise, 1975 yılında İlerici Kadınlar Derneği (İKD) tarafından daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı.
Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye de etkilenmiş, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapılmıştır. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, dört yıl kutlanmadı.

1984'TEN BERİ KUTLANIYOR
1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından kutlanmaya başlandı. Kadınlar, 1980 askeri darbesi ve sıkıyönetim yıllarında 8 Mart'ı izinli yürüyüş ve şenliklerle kutlayamamışlarsa da, kendi aralarında küçük gruplar olarak mütevazı şekilde kutlamalarını sürdürmüşlerdir. 1990'lı yıllarda siyasi partilerin üstünlüğü ve sivil toplum örgütlerinin katkısıyla kadın kuruluşlarının sayısı ve çeşitliliğinin artışıyla 8 Mart daha geniş katılımlarla kutlanmaya başlanmıştır.

Emekçileri kapitalizmin hizmetine soktular
Şimdi bakıyorum da, Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve öldürülen 129 kadın unutulmuş, bunun yerine “Kadınlar Günü” gelmiş. Bize hiç hissettirmeden günün önemini unutturmuşlar ve tüketim toplumu olma yoluna sokmuşlar. Ayrıca, gelişen dünya ekonomilerine rağmen ücret piyasasında kadının payı erkeğe göre azdır. İş Kanunu, SS ve GSS Kanunu’nda ev hizmetlerinde çalışanlar, devamlı çalışmaz ise tüm kanuni haklardan mahrum bırakılmıştır. Kadınlar sendikal faaliyetlerde azınlık olarak kalmasına rağmen birçok erkek işçi gibi hak arayışlarında ön saflarda yer almıştır. Kendilerine verilen özel günlere ait izinler, işverenlerin işten çıkarma sebebi göstermesinden dolayı kullandırılmamakta, toplusözleşme anlaşmalarına konu yapılamamaktadır. “Emek yoğun sektörde çalışanlar, gece vardiyalarında 7.5 saatten fazla çalıştırılamaz” kuralına aykırı hareket ediliyor. Emek yoğun çalışılan sektörlerde istihdam edilen kadın çalışanlar, kayıtdışı olarak çalıştırılıyorlar. Bu konuda etkin bir denetim mekanizması yok. İşyerlerindeki tacizlere karşı kadın çalışanlar haklarını bilmiyor. Kanundan gelen haklarını kullanmaya kalktıklarında engellerle karşı karşıya kalıyorlar. Tacize uğrayan kadında birçok psikolojik rahatsızlık oluşabilir. Cinsel taciz, bir kadının tacizle karşılaşmaktansa işini bırakmasına yol açabilir. Kadın işinden atılabilir veya terfi şansını yitirebilir. Tacize uğrayan kadına çoğu zaman hatalı olan oymuş gibi davranılır. İşsizliğin yüksek olduğu zamanlarda pek çok kadın, maruz kaldığı cinsel taciz nedeniyle işten ayrılmayı göze alamayabilir. Kadınlara sağlanan en önemli hak, evlilik nedeniyle bir yıl içinde işten ayrılırlarsa ödenecek kıdem tazminatıdır.


Emeklilere eksik zamları AK Parti veya CHP vermeli
08.09.1999 günü Resmi Gazete’de yayınlanan 4447 sayılı Kanun ile 01.01.2000 gününden itibaren tüm emeklilere eşit zam yapılması kuralını kaldırdılar. Tam 11 yıldır, SSK ve Bağ-Kur emeklileri ile memur emeklilerine yapılan zamlar her yıl farklıdır ve genelde de SSK ve Bağ-Kur emeklilerine, memur emeklilerine göre daha az zam yapılmakta. Mahkemelerde de emekliler kazanmaya başladılar ama 8 milyon SSK ve BağKur emeklisi-duluyetimini mahkemelerde süründürmeye gerek yok. Şimdi, 12 Haziran 2010 günü genel seçim var. Seçime kadar iktidarda olan mevcut AK Parti hükümeti SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin alamadıkları zam farklarını vermeli. Ya da, seçime giderken ana muhalefet partisi CHP kendisi iktidara geldiğinde bu zamları vereceğini taahhüt etmelidir.