Advertisement

Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, NTV'de yeni dönemde her vatandaşın bir sosyal güvenlik danışmanının olacağını ifade etmiş. Yıllardır didindiğim bu konuda Bakan Dinçer ne güzel söylemiş. Umarım gerçekleştirilir. Zira "herkese yetecek kadar sosyal güvenlik uzmanı olsun" diye son 2 yılda 300'den fazla öğrenci yetiştirdim. Aynı dönemde SGK ise sadece 30 sosyal güvenlik uzmanı yetiştirebildi

Sosyal güvenlik haklarımız, biz daha anne karnına düştüğümüz andan itibaren başlar; bazen de tüp bebek uygulamasıyla sosyal güvenlik sistemi bizi babamızdan aldırıp annemizin karnına düşürür. Yani, biz daha dünyaya gözlerimizi açmadan sosyal güvenlik haklarından yararlanmaya başlarız. Bütün yaşamımız süresince de sosyal güvenlik hak ve borçlarımız olur. Sonra da vefat ederiz ama sosyal güvenlik hak ve borçlarımız bizden sonra eş ve çocuklarımızla devam eder. Bizden daha uzun yaşayan bir sosyal güvenlik hak ve borçlarımız var.
Eğitim hayatımızın hiçbir evresinde, ilköğretim, lise ve üniversitede bize en temel haklarımızdan biri olan sosyal güvenlik hak ve borçlarımızı öğretmezler. Marulu nasıl yıkayacağımızı, hayatımızda hiç kullanmayacağımız limiti-türevi-integrali öğretmek için 3 yılımızı yerler ama haklarımızı öğretmezler.
Sosyal güvenlik sisteminden gelen haklarımızı bilmediğimiz ve öğretmedikleri gibi hayatımızın üçte ikisini, günümüzün ise en az yarısını geçirdiğimiz çalışma hayatımızla ilgili de herhangi bir bilgilendirme yapılmadan okullarımızı bitirince iş hayatına atılırız. Bu arada işçi nedir, memur nedir, işveren kimdir, işveren vekili kimdir bilmeyiz. Fazla mesai, yıllık izin gibi iş hukukundan kaynaklanan haklarımızı da bilmeden, yüzme bilmeyenin havuza atlaması gibi hayata dalarız.

ÇALIŞMA HAYATINI DA ÖĞRETMEZLER
İşçiler haklarını ve borçlarını bilmiyor da işverenler biliyor mu? Onlar da bilmiyor ve zira öğrenebilecekleri resmi bir kurum-yer yok. Bu sebeple de İsveç'te ülke çapında sadece bir iş mahkemesi varken ülkemizde binlerce iş mahkemesi veya asliye hukuk mahkemesi var. Yılda da 100 binlerce davayla karşı karşıya kalıyorlar.
Bizim hukuk sistemimiz de bozuktur. Vatandaşlarına hem haklarını ve borçlarını öğretmezler hem de uyarmazlar, ardından "Haklarını ve borçlarını bileceksin, usulüne uygun zamanında müracaat edeceksin" derler. Hakkını bilmeyenler zamanında başvurmayınca da binlerce dul kadın ve yetimde olduğu gibi aylıklarını alamazlar. Kara Avrupası ve ABD'de ise kurumlar mektupla vatandaşlarının haklarını hatırlatır ve "Ne yapmamızı istersiniz" diye sorarlar.

 

Bilinç patlaması yaşattım
1996 yılından beri çeşitli gazete ve TV'lerde, çalışma hayatı yazı dizileri, köşe yazıları ve programları hazırlıyorum. Ülkemdeki herkeste bilinç patlaması yaşattım. Herkes, birçok hakkını benden öğrendi ve öğrenmeye devam ediyor. Bu arada SGK ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının hatalı, yanlış uygulamalarını da hep eleştirdim ve değişmesinde etkili oldum. Hâlâ hataları duyuruyor ve vatandaşlarımı uyarıyorum. Haklarını yargı yerlerinde aramalarına da vesile oluyorum.

Uzmanlar vatandaşa ne anlatacak
SGK uzman ve çalışanlarına bu işi verecekseniz, SGK'dan duyduklarınız dışında bir şey elde etme imkânınız olmayacak. Yani varolan hakkınızı yine yok diyecekler ve size tam haklarınızı öğretmedikleri gibi mahkeme yolunu bile hatırlatmayacaklar. Sadece kurumun görüşlerini bildirirler, hepsi o kadar.

 

Müşavirlik kanunuyla doğru çözüm olabilecek

Nisan Eğitim şirketinin organizasyonunda, üniversite mezunlarına 7 hafta sonu süren bir sosyal güvenlik-iş hukuku uzmanlığı eğitimi veriyorum. 300'den fazla uzman yetiştirdim, yetiştirmeye devam ediyorum. Bunu da beynimdeki bilgiler toprak olmasın, başka beyinlere de aktarayım, bilgi paylaşıldıkça büyür düsturuyla gerçekleştiriyorum. Yetiştirdiğim uzmanlar çeşitli il ve ilçelerde açtıkları bürolarla halkı aydınlatıyor ve yol gösteriyorlar. Kendileri de hizmetlerine karşılık ekmek paralarını kazanıyorlar. Ancak, şu an bir Sosyal Güvenlik Müşavirlik Kanunu olmadığından mesleki disiplinleri yok. Bunu da başkanlığını yaptığım Sosyal Güvenlik Müşavirleri Derneği aracılığıyla sağlamaya çaba gösteriyorum. Bu sebeple en kısa sürede TBMM'den Meslek Kanunu çıkarılmalı ve meslek disipline edilmelidir.

MASRAFLARI AZALIR
Meslek Kanunu çıktığında, SGK'nın her ilçede ve kasabada büro açmasına da gerek kalmaz. Meslek mensuplarına SGK'nın ana bilgisayarına erişim izni verilip sorumluluk da yüklendiğinde vatandaşların hem soruları, hem sorunları çözüme kavuştuğu gibi SGK da büro ve eleman masrafından kurtulmuş olur.

 

SGK'nın gönderdiği borç mektupları işverenleri şaşırttı
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) yeniden yapılandırma kapsamında gönderdiği borç bilgilendirme mektupları, borcunu mektup ulaşmadan önce kapatan işverenleri şaşırttı. 6111 sayılı ''Torba Kanun'' ile kurumun bazı alacaklarına ödeme kolaylığı getirilmesinin ardından, 2 Mayıs'ta sona erecek başvurular için kurumun yaptığı çalışmalar sürüyor.
SGK bilgi işlem kayıtlarına göre, 6111 sayılı kanun kapsamına giren borçları gözüken işverenler ile sigortalılara kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri hususunda bilgi sahibi olabilmeleri için SGK Başkanı Emin Zararsız imzasını taşıyan bilgilendirme mektupları gönderildi.
Yetkililer, sigortalıların işyeri veya dosyalarının bulunduğu il müdürlüklerine başvurmaları halinde resmi bilgilendirme yapılacağını kaydetti.