Advertisement

Çok sayıda şoför ve sanatçı, "Nerede bizim sigortamız" diye soruyor. Normal işçiler gibi SSK'lı yapılması gereken ticari araç sürücüleri ile film-dizi sanatçıları için işveren baskısıyla Torba Kanun'da sosyal güvenlik kanunları ile sosyal güvenliğin tüm ilkelerini ters yüz eden düzenleme çıkarıldı. Artık prim ve vergilerini kendileri ödeyecek

Sorular üzerine biz de şoför ve sanatçılarla ilgili Torba Kanun'daki yeni düzenlemeyi bir kez daha etraflıca ele aldık.
Resmi Gazete'de yayımlanan Torba Kanun ile plaka sahipleri, araçlarında çalışan şoförleri (dizi-filmlerde oynayan sanatçıların işverenleri) "ayda 10 günden az çalışıyor" olarak gösterirlerse, tüm SSK primlerini 18 gün üzerinden şoför kendi cebinden ödeyecek. Plaka sahibi, şoförünü ayda 10 günden çok SGK'ya bildirirse primleri plaka sahibi ödeyecek. 30 günden eksik kalan kısmı ise şoförün isteğe bağlı sigorta kapsamında 30 güne tamamlama hakkı olacak.

10 GÜN SINIRI VAR
Eğer şoförler bir araçta 10 günden az çalışıyorsa primlerini şoförün kendisi ödeyecek, araç sahibi de aracını işyeri olarak tescil ettirmeyecek. Eğer şoför 10 gün ve üzeri bir sürede araçta çalışıyorsa araç sahibi veya aracı kiralayarak işleten kimse aracı işyeri olarak tescil ettirecek, çalıştırdığı şoförler için işe giriş bildirgesi ve aylık prim hizmet belgesi verecektir. 10 günden az süreli çalışmalar için araç sahipleri ile şoförler sözleşme imzalayacak ve sözleşmeler giriş bildirgesi ekinde ilgili SGK müdürlüklerine verilecektir. Ayda 10 günden az çalıştığı ihbar edilen sanatçı ve şoförler, primlerini düzenli ödemezlerse ne kendileri ne de bakmakla yükümlü oldukları kişiler sağlık yardımı da alamazlar.

EMEKLİ ALIRLARSA
Maddede, "Sigortalılar ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel sağlık sigortası hükümlerinden yararlanabilmesi için 67'nci maddede sayılan diğer şartların yanı sıra sağlık hizmeti sunucusuna başvurdukları tarihte 6183 sayılı Kanun'un 48'inci maddesine göre tecil ve taksitlendirerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması şarttır" denilmektedir. Plaka sahipleri ve yapımcılar emekliyi işe alırlarsa maddeye göre bu kişiler 10 günden az çalışırlarsa 5510 Sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılmayacaklar.

*

NORMAL SİGORTALI OLMALARI GEREKİYORDU
Diğer tüm iş ve işyerlerinde olduğu gibi taksi-minibüs-halk otobüsü gibi şehiriçi ulaşım araçlarında çalışanların ve işveren yanında çalışan sanatçıların, işverenleri tarafından SSK'lı yapılmak ve primleri Sosyal Güvenlik Kurumu'na ödenmek zorundaydı. Ancak, ne şoförleri ne de sanatçıları işverenleri sigortalı yapmıyordu. İstanbul SGK İl Müdürü Mustafa Kuruca, 5510 Sayılı Yasa'yı tam olarak uygulamak üzere tüm plaka sahiplerine uyarı tebligatı gönderip, "Şoförlerinizi sigortalı yapın, denetimlere başlayacağız" dedi ve dediğini de yaptı. Böylece İstanbul'da 40 bine yakın şoför sigortasına kavuştu ve şoförlüğü de meslek olarak kabul etmeye başladı.

*

Türkiye'de genç işçiler işverene bağlılıkta ilk 3'te

Gençlerin üçte biri mutlu olmadıkları bir işi seçmeye zorlandıklarını veya ekonominin gidişatı yüzünden daha farklı bir kariyer yolu izlemek zorunda kaldıklarını belirtiyorlar

Araştırma şirketi GfK Custom Research tarafından 29 ülkede farklı sektörlerden 30 bin çalışan ile yapılan Çalışan Bağlılığı Araştırması sonuçlarına göre Türkiye, 18-29 yaş aralığındaki genç çalışanlar arasında işverene bağlılığın en yüksek olduğu ülkeler arasında yer alıyor.

GENÇLERDE BAĞLILIK AZ
Yaş grupları ayrımında bakıldığında 60'ın üzeri yaş grubunun yüzde 31'i işverenine bağlı iken bu oranın 18-29 yaş grubunda yüzde 21'e düşüyor.
Ülkelere bakıldığında bazı ülkelerin genç çalışanların bağlılığı konusunda daha fazla sorun yaşadığı görülüyor. Makedonya yüzde 36, Fransa ve Türkiye ise yüzde 32'lik oranlarla 18-29 yaş grubundaki her 3 kişiden birinin işverenlerine yüksek derecede bağlı oldukları ortaya çıktı. Ancak listenin en alt sıralarında yer alan Macaristan ve Çek Cumhuriyeti'nde bu oran yüzde 6 iken, Sırbistan ve Portekiz'de yüzde 7 gibi düşük oranlar dikkat çekti.

% 60'I AKTİF İŞ ARIYOR
Genç çalışanların yüzde 61'i kendileri için kariyer olanakları olduğunu düşünürken çoğu bu olanakları başka bir işverenin sağlayabileceğini veya başka bir ülkede bulabileceklerini düşünüyorlar. Her 100 çalışandan 60'ı aktif iş arıyor veya 6 ay içinde aramayı düşünüyor.

 

'İŞ FIRSATI ÇIKARSA AYRILIRIM'
Bu araştırmanın Türkiye ayağı kapsamında farklı sektörlerden 1.240 çalışandan yüz yüze ve online anket yöntemleri kullanılarak bilgi alındı. Türkiye sonuçlarına bakıldığında "uzun saatler çalışma baskısı" ve "kişisel sağlık" konularında çalışanların 29 ülkenin çalışanlarına göre biraz daha kaygılı oldukları görülüyor. Halen çalışılan işin değiştirilmesi ile ilgili düşüncelere bakıldığında "Başka bir firmada bir iş fırsatı çıktığı takdirde ayrılmayı planlıyorum" diyenlerin oranının Türkiye'de 29 ülke toplamına göre yüzde 50 daha yüksek olduğu görülüyor. Tüm ülkelerde her iki kişiden biri "Yakın gelecekte aynı işyerinde çalışmayı planlıyorum" derken bu oranın Türkiye'de yüzde 44'e düşüyor.