Advertisement

Ağustos ayında cari işlemler açığının nereyse tümü döviz rezervlerindeki azalma ile finanse edilmişti.
Güncellenmiş verilere göre, ağustos ayında 4.1 milyar dolar cari işlemler açığı oluşmuştu. Aynı ay döviz rezervlerindeki azalma 3.6 milyar dolar olmuştu. Yurtdışından sağlanan net finansman 870 milyon dolarda kalmıştı.
Eylül ayı ödemeler dengesi verileri sanki döviz rezervleri üzerindeki baskının kalktığı izlenimini veriyor. Eylül ayında cari işlemler açığı 6.8 milyar dolar oldu. Döviz rezervlerindeki azalma 880 milyon dolarda kaldı. Yurtdışından elde edilen net finansmanın eylül ayında 5 milyar olduğu görünüyor. Bu verilerden elde edilen izlenim çok doğru değil.

YORGAN ÇEKTİ AYAKLAR DIŞARDA KALDI
Daha ayrıntıya girildiğinde, Merkez Bankası'nın döviz rezervlerindeki azalmanın göreli olarak sınırlı kalmasının arkasında bankaların döviz olarak Merkez Bankası'nda tuttuğu munzam karşılıkların eylül ayında yaklaşık 3.1 milyar dolar arttığını görüyoruz. Yani, munzam karşılıklar kurallarında bir değişiklik olmasaydı, döviz rezervlerindeki erime eylül ayında 4 milyar dolara yaklaşacaktı. Cari işlemler açığının büyük bir bölümünü yine döviz rezervleri erimesiyle finanse etmiş olacaktık.
Ağustos ve eylül aylarına ait ödemeler dengesi verileri cari işlemler açığının giderek döviz rezervleri üzerinde bir baskı oluşturduğunu gösteriyor. Üç aylık dönemler itibarıyla baktığımızda, elde edilen net dış finansmanın azalmasıyla beraber bu olguyu çok daha açık bir biçimde görüyoruz.
Geçen yılın son üç ayından bu yılın ikinci üç ayına kadar üç aylık bazda yurtdışından sağlanan net finansman 20 milyar dolar ya da üzerindeydi. Bu yılın son üçüncü üç ayında sağlanan net dış finansman birden bire 9 milyar dolar düzeyine düştü. Buna karşılık, cari işlemler açığı geçen yılın son üç ayında 1 7 milyar dolarken, bu yılın ilk üç ayında 21.6 milyar dolar, ikinci üç ayda 22.8 milyar dolar ve üçüncü üç ayda 16.2 milyar dolar oldu. Verdiği cari işlemler açığı kadar net dış finansman bulan Türkiye ekonomisi birden bire bu yılın üçüncü üç ayında bulduğu net dış finansmanın oldukça üzerinde cari işlemler açığı veren bir konuma düştü. Yorgan çekti, ayaklar dışarıda kaldı.

REZERVLERE GÜVENEMEYİZ
Bu yıl ile geçen yılki üçüncü üç aydaki ödemeler dengesi verilerinin karşılaştırılması ilginç bir tablo ortaya koyuyor. Geçen yıl üçüncü üç ayda 10.2 milyar dolar cari işlemler açığı verirken, bu yıl aynı dönemde açık 16.2 milyar dolar olmuş. Buna karşılık, geçen yıl da, bu yılda üçüncü üç ayda sağlanan net dış finansman 9.2 milyar düzeyinde gerçekleşmiş. Net dış finansman aynı kalmış, ama cari işlemler açığı bu yıl, geçen yıla göre 6 milyar dolar kadar daha fazla olmuş. Sonuçta, geçen yılın üçüncü üç ayında 2.3 milyar dolar rezerv artışı söz konusuyken, bu yılın aynı döneminde 3.4 milyar dolar rezerv azalışı yaşanmış.
Orta uzun dönemde, ne rezerv azalışlarıyla cari işlemler açığını finanse edebiliriz ne de munzam karşılıklar kurallarıyla oynayarak bankalardan Merkez Bankası'na daha fazla döviz aktarmalarını bekleyebiliriz. Dış finansman olanakları ile tutarlı cari işlemler açığı vermek zorundayız. Dolayısıyla, dış finansman olanakları açılmadığı sürece ekonomik büyümeden fedakârlık etmeyi göze alabilmeliyiz. Yani, ayağımızı yorganımıza göre uzatmayı düşünmeliyiz. Aksi takdirde, Türkiye ekonomisi çok farklı sorunlarla karşı karşıya kalabilir.