Advertisement

Mayıs ayında işlenmemiş gıda fiyatlarındaki mevsimsel düşüşle aylık enflasyon eksi yüzde 0.2 oldu. Gelecek aylarda mevsimsel etkiler daha da güçlenip aylık enflasyon daha büyük eksi rakamlar çıkabilir. Geçen yıl da aynı olguyu yaşadığımızdan, önümüzdeki aylarda yıllık enflasyon yüzde 8 civarında salınmaya devam edecek gibi görünüyor. Ama, mevsimsel etkiler terse döndüğünde, fiyat artışlarındaki bulaşıcılık etkisiyle (ikincil etkiler) enflasyonun yıl sonunda tahminlere ne denli yaklaşacağı o denli açık değil.
Mayıs ayındaki enflasyon verilerinde öne çıkan en önemli unsur mevsimsel nedenlerle işlenmemiş gıda fiyatlarındaki düşüş oldu. Gıda ve alkolsüz içecekler grubundaki fiyat düşüşü bir ay önceye göre yüzde 2.4 olarak gerçekleşti. Ortalama aylık enflasyon da bu nedenle eksi çıktı. İşlenmemiş gıda fiyatlarını dışarıda bırakan tüketici endeksindeki aylık artış mayıs ayında artı yüzde 0.56 idi.

İKİNCİL ETKİLER
Merkez Bankası'nın para politikasının etki alanında diye düşündüğü mal ve hizmet fiyatlarından oluşan H endeksindeki aylık artış mayıs ayında yüzde 1.18 olurken, I endeksindeki artış yüzde 1.35 oldu. Aslında, ortalama enflasyonun eksi çıktığı bir ayda para politikasının etki alanındaki fiyatların yüzde 1 'in üzerinde çıkması fiyat artışlarındaki ikincil etkilerin varlığına işaret ediyor.
Geçmişte yaşanan fiyat artışlarının tümü belki uygulamadaki para politikasının bir sonucu değildi, ama ikincil etkiler, para politikasının duruşundan bir ölçüde bağımsız, enflasyonun yüksek çıkmasına neden olabiliyor. Önümüzdeki dönemde ikincil etkilerin ne kadar kısa ya da uzun süre alacağını göreceğiz. Doğal olarak ikincil etkiler, yeni bir şok yaşanmadığı takdirde, önümüzdeki aylarda azalarak devam edecek. Dolayısıyla, yıllık bazda yüzde 8'in üzerine gelen H endeksindeki artışlar da düşme eğilimine girebilecek.
Yıllık enflasyon nisan ayında son yılların en yüksek düzeyi olan yüzde 11.1'e kadar gelmişti. Geçen yılın mayıs ayında dolaylı vergi oranlarındaki artışla yüzde 2'nin üzerinde yaşanan aylık artıştan sonra bu yıl mayıs ayında aylık enflasyon eksi çıkınca, yıllık enflasyon yüzde 11.1'den yüzde 8.3'e gerilemiş oldu. Dünkü yazımda belirttiğim gibi, ekonomik birimlere tek haneli enflasyonu göstermek için geç kalındı. Yıl boyu devam edecek bazı fiyat ayarlamaları ilk beş ayda yapıldı bile. Önümüzdeki dönemde bunun bıraktığı tortuyu gözleyebileceğiz.

UZUN DÖNEMLİ EĞİLİM
Uzun dönemli bakıldığında, Türkiye'nin enflasyon ile mücadelede çok yol alamadığını görüyoruz. 2000'li yılların başında enflasyonu yüzde 70'lerden tek haneye indirmek elbette çok büyük bir başarıydı. Ama, artık bu başarı ile övünmeye devam edemeyiz. 2004 yılının ortasında da yıllık enflasyon tek hanedeydi. O günden bu güne fazla yol alınamadı.
2004 yılından bugüne yıllık enflasyon gelişmeleri üzerinden bir doğru geçirsek, enflasyonu 2004 yılı başındaki yüzde 9 düzeyinden eğilim olarak yüzde 8'in biraz altına getirebildiğimiz anlaşılıyor. Grafikten de görüldüğü gibi, şu andaki enflasyon bu eğilimin üzerinde. Enflasyonun yüzde 5 civarına geldiği dönemler olduğu gibi, yüzde 10'un üzerine çıktığı dönemler de var. Oynaklık çok fazla. Gidilen yol çok az. Bu gerçeği yaratan nedenlere odaklanmadığımız takdirde, enflasyonu tek hanede tutmak da zorlaşabilir.