Advertisement

Merkez Bankası para politikası uygulamasında politika faizi kavramını büyük ölçüde dışladı. Yerine, "faiz koridoru" diye bir kavram geliştirdi. Faiz koridoru, Merkez Bankasının normal şartlarda piyasaya vereceği kısa vadeli paranın en yüksek ve en düşük maliyetini tespit eden bir kavram. Alt sınır eskiden politika faizi denen faiz düzeyi. Üst sınır ise Merkez Bankası'nın piyasaya kısa vadeli vereceği borcun azami düzeyi. Günün şartlarına göre, Merkez Bankası'nın faizi koridor içinde oynayabilir.
Merkez Bankası'nın bankalara verdiği kısa vadeli borcun maliyeti elbette bankaların borçlanma maliyetinin bir parçası, ama tamamı değil. Bankalar birbirlerinden borçlanabilirler. Mevduat yoluyla hane halkı ve şirketlerden borçlanabilirler. Bankaların toplam borçlanma maliyeti bütün bu kanallardan elde ettikleri fonların ortalama maliyetidir. Merkez Bankası'nın kendi verdiği borçlara uyguladığı faiz, piyasa için yol göstericidir, maliyetin tek belirleyicisi değildir.

FAİZ KORİDORU NE İŞ YAPAR?
Geçenlerde Merkez Bankası faiz koridorunun üst sınırını yıllık yüzde 11.5'ten yüzde 10'a indirdi. Yani, "En kötü şartlarda dahi, piyasaya vereceğim paranın bankalara maliyeti yıllık yüzde 10'u aşmayacak" dedi. Koridorun alt sınırını yıllık yüzde 5.75'te tuttu, değiştirmedi. Yani, "Şartlar ne kadar iyi olursa
olsun, piyasaya vereceğim paranın maliyeti yıllık yüzde 5.75'in altında olmayacak" dedi.
Üst sınır ne zaman, alt sınır ne zaman uygulanacak? Genellikle, döviz kurunda arzu edilmeyen yükselmeler yaşandığında, Merkez Bankası verdiği kısa vadeli borcun faizini yükselterek yatırımcıların pahalı Türk Lirası ile dövize yönelmelerini önlemeye çalışıyor. Döviz kuru üzerinde bir baskı olmadığı takdirde ise, faizler alt sınıra yaklaşıyor. O halde, koridorun üst sınırını aşağıya çekmek Merkez Bankası açısından önümüzdeki dönemde döviz kurunda arzu edilmeyen yükselişlerin olmayacağı beklentisini yansıtıyor. En kötü olasılıkla, Merkez Bankası, dövize beklenmedik bir talep oluştuğunda, kısa vadeli paranın maliyetini yıllık yüzde 10'a yaklaştırmanın döviz talebini keseceğine inanıyor.

FAİZLER BAŞKA NEDENLE DÜŞER
Bugünlerde bankalar arasında bir günlük paranın maliyeti yıllık yüzde 5-6 arasında salınıyor. Yani, Merkez Bankası'nın politika faizinden de düşük olabiliyor. Koridorun üst sınırından çok uzağız. O halde, faiz koridorunun üst sınırının düşürülmesinin bugünkü dengelere hiçbir etkisi yok. Koridorun üst sınırı düştü diye, piyasada uygulanan faizlerin düşmesi söz konusu değil. Ama, beklenti bu yönde oluşturulmaya çalışılıyor. Yani, üst sınırın düşürülmesi bir anlamda beklenti idaresinin bir parçası.
Piyasada kredi ve mevduat faizlerinin düşeceğine yönelik bir beklenti ekonomiyi hareketlendirebilir mi? Çeşitli gelişmelere bağlı. Bir olasılık, zaten durgun olan iç talep ileride faizler daha da düşecek beklentisiyle bir süre daha ertelenebilir. İç talep daha da durgunlaşabilir. Kredi faizleri düşebilir, ama
kredi talebi canlanmayabilir.
Faizleri düşürebilecek asıl gelişme bankaların TL munzam karşılıkları yükümlülüklerinin daha büyük bir bölümünü Merkez Bankası'nda döviz olarak tutabilmeleri politikası. Bu yolla Merkez Bankası 23 milyar dolar topladı. Son kararıyla bankalardan 3.5 milyar dolardan daha fazla ek döviz borçlanacak. Bunun TL karşılıkları kadar bir parayı piyasada bırakmış olacak. Bir anlamda para bollaşacak. Bir yanda bol para, diğer yanda düşük talep faizlerin düşmesinin asıl nedeni olabilecek. Bu arada gelişmiş ülkelerdeki parasal genişlemenin aynı yönde bir etki yapabileceği unutulmamalı.