Advertisement
Geçenlerde Yapı Kredi Bankası'nın daveti nedeniyle dinleme fırsatı bulduğumuz Nobel Ödülü sahibi Peter Diamond Amerikan ekonomisini şöyle tanımladı: "Amerika'da işsizlik krizi var. Aynı zamanda, borçluluk sorunu yaşanıyor."
İşsizliğin kriz olmasının nedeni bir yıldan fazla işsiz kalanların toplam işsizler içindeki payının çok yüksek olması. Böyle bir yapıda, uzun süre işsiz kalanların yeni iş bulabilme şansları doğal olarak çok yüksek olmuyor. Krizin bir başka boyutunun da işsiz sayısına göre yeni istihdam olanaklarının yetersizliği olduğu vurgulanmalı.
Diamond'a göre, Amerika'da kamunun borçluluğu bir sorun, ama henüz kriz aşamasına gelmemiş. Son aylarda çok konuşulan "mali uçurum" olgusuna çok önem vermiyor. Bu yıl bitmeden Amerikan Kongresi'nin "mali uçurum" oluşmaması için bir şeyler yapması gerekiyor. Diamond sorunun çözülebileceği inancında. O nedenle borçluluk bir kriz değil, ama bir sorun.

KRİZ UZUN SÜRER

Peter Diamond dünyanın en saygın üniversitelerinden Massachusetts Institute of Technology'de hocalık yapıyor. İşgücü piyasası ve işsizlik üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı 2010 yılında Dale Mortensen ve Christopher Pissarides ile beraber Nobel Ödülü'ne layık görüldü. Sayılan ve lafı dinlenen iktisatçılardan. Obama idaresi tarafından Amerikan Merkez Bankası (FED) yönetim kurulu üyeliğine aday gösterilmişti. Amerikan Senatosu Obama'nın teklifini onaylamadı. Diamond siyasi çekişmelerin kurbanı oldu.
Avrupa'yı anlatırken neyin sorun, neyin kriz olduğu değişiyor. Diamond'a göre, Avrupa'da işsizlik sorun, ama bazı ülkelerde borç krizi yaşanıyor. Krizin bu denli uzamasının sorumlusu olarak Almanya'yı görüyor. Yunanistan'ın Euro'dan çıkmasını desteklemiyor. Ama, "Eğer Yunanistan'ın Euro'dan çıkması iyi bir fikirse, çıkmanın en iyi zamanı aldığı mali destek için yüzde 5 gibi bir faiz istendiği zamandı" diyor.
Amerika'da bir konut piyasası krizinin yaşandığını herkes kabul ediyor. Konut krizinin finansal krizlerden farklı olduğuna vurgu yapıyor. Hisse senedi fiyatları düştüğünde hemen toparlanabiliyor, ama konut fiyatları düştüğünde, toparlanmanın çok uzun süre alması gerçeğinden hareketle, birçok iktisatçı gibi, Diamond da Amerika'daki konut krizinin uzun süreceğini düşünüyor. hisse senedi fiyatlarının düşmesi ile konut fiyatlarının düşmesinin yarattığı servet erimesinin, kapsadığı kitle açısından, farklarına vurgu yapıyor.
FED'in parasal genişleme yapmasının doğru yönde bir adım, ama yetersiz olduğu görüşünde. FED'in çabalarının yanında maliye politikasının da genişleme yanlısı olması gerektiğini söylüyor. Ama, kamuoyunun bu konuda yanlış yönlendirilip maliye politikasında gevşeme konusunda ikna edilemediğinden şikâyet ediyor. Bu konuda bir diğer Nobel Ödülü sahibi iktisatçı Paul Krugman ile aynı paralelde düşünüyor.

LİBERAL BAKIŞ

Sohbetimiz sırasında dikkatimi çeken cümleler:
- Merkez bankalarının yalnızca fiyat istikrarına odaklanmalarını hiçbir zaman desteklemedim.
- Finansal sistemin düzenlemesinde sıkılaştırmaya gitmenin en uygun zamanı krizlerden hemen sonradır.
- Finansal sistemde sıkılaştırma yönünde yapılacak düzenlemeler hemen uygulamaya konmamalı, ileri bir tarihe ertelenmelidir.
- Geçmişteki tarım arazilerinde yaşanan krizde elde edilen dersler ve o dönemde bulunan çözümler bugünkü sorunları çözmekte yardımcı olabilir.
- Büyüme sorununa çözüm altyapı yatırımlarını hızlandırmak, işgücünü yeniden eğitmek gibi stratejilerdir.

Peter Diamond Amerika'da kullanılan şekliyle "liberal" bir iktisatçı. Dolayısıyla, liberal iktisatçı çizgisinin dışına taşan şaşırtıcı hiçbir şey söylemedi. Amerika'daki bugünkü siyasi ortamda Senato tarafından FED üyeliğine seçiminin onaylanmamış olması da bu açıdan şaşırtıcı değil.