Advertisement

Haziran ayına kadar ekonomide ılımlı bir toparlanma söz konusuydu. Toparlanma Türkiye'nin alıştığı yüzde 5'in üzerinde değildi, ama yılın ikinci üç ayındaki büyüme bir önceki üç aydan daha iyi gibiydi. Haziran ayına yönelik dış ticaret verileri iç talepteki tüketim harcamalarındaki artış yoluyla hızlanan büyümenin düştüğüne işaret ediyor. İhracatta son aylarda görülen gerileme dış talep şartlarının da büyüme açısından olumsuz olduğunu gösteriyor.
Yılın ilk beş ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.1 artan toplam ithalat haziran ayında aynı bazda yüzde 2.8 arttı. Aynı şekilde, ilk beş ayda yüzde 2.8 artan toplam ihracat haziran ayında yüzde 6 geriledi.

DAHA İYİ OLABİLİRDİ

İthalatın alt kalemleri arasında yatırım malları ithalatı haziran ayında şaşırtıcı bir biçimde yüzde 20 arttı. İlk beş ayda bu kalemdeki artış yalnızca yüzde 4.2 olmuştu. Buna karşılık, tüketim malları ithalatı ilk beş ayda yüzde 14.12 artarken, haziran ayında yüzde 8.6 arttı. Ara malları ithalatı ilk beş ayda yüzde 7.9 artmıştı. Ara malları ithalatı haziran ayında yüzde 0.6 düştü.
Haziran ayı verilerindeki kırılmaya rağmen, yılın ikinci üç ayındaki ekonomik faaliyetlerdeki artışın ilk üç aya göre daha iyi olduğu izlenimi var. İlk üç ayda toplam ithalat yüzde 5.1 artarken, ikinci üç ayda yüzde 9.1 arttı. Yatırım malları ithalatındaki ilk üç aydaki yüzde 0.63 olan artış oranı ikinci üç ayda yüzde 12.4'e yükseldi. Aynı şekilde, ara malları ithalatı yüzde 4.8'den yüzde 7.58'e, tüketim malları ithalatı yüzde 12.1'den yüzde 14.1'e yükseldi. İç talep büyümesi ikinci üç ayda ilk üç aya göre daha iyi, ama haziran ayı verileri daha da iyi olmasını engelledi.

BÜYÜME DE DALGALI OLABİLİR

Dış talepte sorun olduğu çok açık. Toplam ihracat yılın ilk üç ayında yüzde 4.8 artarken, yılın ikinci üç ayında yüzde 2 azaldı. Dolayısıyla, ithalat artışındaki gerileme ile daha düşük bir dış ticaret açığı olacakken, ihracattaki sorunlar dış ticaret açığının daha da hızlı gerilemesini engelledi. Geçen yılın kasım ayından sonra aylık 7 milyar dolar olan dış ticaret açığı mayıs ayında 10 milyar doların üzerine fırlamıştı. Bu fırlamanın bir bölümü ithalat artışından, bir bölümü de ithalatın düşmesinden kaynaklanmıştı. İthalat artışındaki yavaşlamaya rağmen, ihracattaki gerilemenin hızlanmasıyla haziran ayında dış ticaret açığı ancak 10 milyar dolar civarına gerileyebildi.
Kritik bir dönemden geçiyoruz. Ekonomik büyüme için ithalat artışı gerekli. Artan ithalat ile daha yüksek bir dış ticaret açığını finanse etmek durumu söz konusu. İhracatın teklemesiyle aynı ekonomik büyüme için daha yüksek bir dış finansman ihtiyacı var. Bütün bunların yanında mayıs ayının son haftalarından bu yana dış finansman olanakları göreli olarak kısıtlı. Net bazda Türkiye'den sermaye çıkışı var. Uluslararası şartlar önümüzdeki kısa dönemde Türkiye'nin daha yüksek dış açıklar vermesini engelleyebilir. Dolayısıyla, dış finansman kıtlığı ve bunun getirdiği yüksek kurlar yoluyla Türkiye ekonomisinin büyümesi daha da düşebilir.
İçinde yaşanan uluslararası olumsuz şartların ne kadar süreceğini kimse bilemez. Bilinen tek şey, önümüzdeki dönemde dış finansman şartlarının da oynak olabileceği. Bir dönem düzelen dış şartların kısa bir süre sonra yine olumsuza dönebileceği bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla, Türkiye ekonomisinin performansı da dalgalı bir seyir izleyecek gibi görünüyor.
İyi bayramlar dilerim.