Advertisement

Ödemeler dengesi verileri haziran ayında döviz piyasasında yaşananları çok iyi açıklamıyor. Haziran ayı boyunca yabancı yatırımcılar bono ve hisse senedi piyasasından çıkıyor dendi. "Milyarlarca dolar çıktı" mesajları verildi. Halbuki, ödemeler dengesi verileri haziran ayında portföy yatırımlarından yalnızca net 312 milyon dolar çıktığını gösteriyor. Yabancı bizim Borsadan çıkarken biz de yabancı ülkelerin bonolarından çıkmışız. Bu büyüklükteki döviz çıkışı piyasaları bu denli oynatamaz.
Dış ticaret açığındaki düşüşe paralel cari işlemler açığı da haziran ayında beklentilerin de ötesinde 4.5 milyar dolara geriledi. Yılın ilk yarısındaki cari işlemler açığı geçen yılın aynı döneminde 30 milyar dolar olmuşken bu yıl 36 milyar dolar oldu. Geçen yılın ekim ayından bu yana ilk kez haziran ayında cari işlemler açığı net dış finansmandan daha yüksek gerçekleşti.

PORTFÖYDEN DEĞİL NET HATA VE NOKSANDAN
Yabancı yatırımcılar haziran ayında Türkiye'deki hisse senedi varlıklarını 1 milyar 230 milyon dolar azaltmışlar. Buna karşılık, Türkiye'deki bankalar yurtdışındaki portföy varlıklarını (genellikle yabancı devlet tahvilleri) 1 milyar 164 milyon dolar azaltarak nakde dönmüşler. Yabancılar da hisse senedinden çıkarken paralarını aldı götürdü demek değil. Yabancı bankaların Türkiye'deki bankalardaki TL mevduatları haziran ayında 1 milyar 866 milyon dolar artmış. Kısacası, net bazda yabancı yatırımcılar Türkiye'deki yatırımlarını azaltırken, "Paralarını dolara dönüp alıp gittiler" demek biraz zor. Yabancılar nakde dönmüşler, ama nakitlerini net bazda Türkiye'de tutmuşlar gibi görünüyor.
Haziran ayında cari işlemler açığı 4.5 milyar dolar olurken, Türkiye'nin sağladığı net dış finansman 3.5 milyar dolar olmuş. Dış finansmanın 4.3 milyar dolarlık bölümü bankaların net borçlanmaları yoluyla gerçekleşmiş. Cari işlemler açığı finansmanı yaklaşık 1 milyar dolar kısa kalırken, haziran ayında Merkez Bankası'nın döviz rezervlerindeki düşüş 3.3 milyar dolar kadar olmuş. Net hata ve noksan kalemi haziran ayında Türkiye ekonomisinden hangi kanaldan olduğu tespit edilemeyen 2.2 milyar dolar çıkış olduğunu gösteriyor.
Merkez Bankası döviz satmış. Rezervleri düşmüş. Ama, net bazda giden paranın hangi kanaldan gittiğini göremiyoruz. Konuya magazinsel yaklaşırsak, eriyen döviz rezervleri bavula konup yurtdışına gitmiş diyebiliriz.

DIŞ BORÇLANMA TEŞVİK EDİLİNCE
Ödemeler dengesi verilerindeki bir başka ilginç gelişme aslında mal ticareti yoluyla oluşan dış ticaret açığının haziran ayında da, yılın ilk yarısında da geçen yılın aynı dönemlerine göre gerilemekte olduğu. İlk altı ayda mal ticaretinden kaynaklanan dış ticaret açığı geçen yıl 36.1 milyar dolarken bu yıl 33.2 milyar dolara geriledi. Buna karşılık genel dış ticaret dengesi geçen yılın ilk yarısında 34.6 milyar dolar olmuşken, bu yılın aynı döneminde 40.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Fark, parasal olmayan altın ticaretinden kaynaklanıyor. Parasal olmayan altın ticareti geçen yılın ilk yarısında 1.7 milyar dolar fazla vermişken, bu yılın ilk yarısında 7 milyar dolar açık verdi.
Uygulamadaki para politikasının bir ayağı Türkiye'deki bankaların yurtdışından borçlanmalarını teşvik edip buldukları dövizleri Merkez Bankası'na mevduat yapmaları. Bankaların yurtdışı borçlanmalarındaki artışın önemli nedenlerinden biri bu. Aynı para politikası bankaların altın elde edip altınları Merkez Bankası'na yatırmalarını da teşvik ediyor. Yurtdışından borçlanmayı teşvik eden bir para politikası elbette ilginç sonuçlar doğuruyor.