Advertisement

Yılın ikinci üç ayında ekonomik büyüme geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.4 oldu. Çok iyi bir performans. Beklentilerin oldukça ötesinde. Böylesine bir büyüme performansının arkasında özel kesimin devreye girmesi var. Yılın ilk üç ayında ekonomi yüzde 2.9 (ilk tahmin yüzde 3 idi) büyümüştü. Büyümede özel kesim talebinin katkısı yüzde 0.5 idi. İkinci üç ayda yüzde 4.4'lük büyümeye özel kesimin katkısı yüzde 5.3 oldu. Büyümeye kamu kesimi talebinin katkısı ilk üç ayda yüzde 3 olurken, ikinci üç ayda yüzde 2.2'ye geriledi. Kısacası, ilk üç ayda büyüme kamu ağırlıklıydı. İkinci üç ayda özel kesim ağırlıklı bir büyüme gerçekleşti. Bu iyi haber.
Türkiye ekonomisi iç talep büyümeden büyüyemez. Grafikten de görüldüğü gibi, bu kural hiç değişmedi. İç talep büyümesi düşerken, ekonomik büyüme de aynı paralelde düşer, net dış talep ortalama büyümeye olumlu katkı yapar. İç talep büyümesindeki hızlanmayla ekonomik büyüme hızlanır, ama net dış talep büyümeye olumsuz katkı yapar. Yılın ilk yarısında da bu olgu yaşandı. Geçen yıl ortalama yüzde 2.2 büyüyen Türkiye ekonomisi yılın ilk üç ayında yüzde 2.9, ikinci üç ayında yüzde 4.4 büyürken net dış talebin büyümeye katkısı geçen yılın tümünde olumlu yönde yüzde 4.1, bu yılın ilk üç ayında olumsuz yönde 0.6 ve ikinci üç ayında yine olumsuz yönde yüzde 3
oldu.
Ekonomik büyümede üretim yönünden toplam sanayinin ve özellikle imalat sanayinin katkısı geriden geliyor. Sanayi sektörünün yarattığı katma değer yılın ilk üç ayında yüzde 1.1, ikinci üç ayda yüzde 3.1 büyüdü. Buna karşılık, tarım sektöründe yaratılan katma değerdeki büyüme yüzde 4.3 ve yüzde 5.5 olurken, hizmetler sektörünün katma değeri yüzde 3.5 ve yüzde 4.9 büyüdü. Üretim açısından bu yıl ekonomik büyümeyi taşıyan tarım ve hizmetler sektörü oldu.

STOKLARA BİR ŞEYLER OLUYOR
Geçen yılın son üç ayı ile bu yılın ilk üç ayında stoklar nominal olarak hatırı sayılır bir biçimde (10 milyar lira civarında) düşüyordu. İkinci üç ayda ise stokların nominal olarak 250 milyon lira civarında
arttığını görüyoruz. Stok değişmelerinde 1998 yılı fiyatları ile nominal büyüklükler arasında açıklanması zor farklar var. Örneğin, geçen yılın son üç ayında stoklar 11.5 milyar lira civarında düşerken, bu büyüklük 1998 yılı fiyatları ile 1.6 milyon olarak görülüyor. Buna karşılık yılın ilk üç ayında nominal olarak 10.5 milyar lira azalan stokların 1998 yılı fiyatları ile değeri 625 bin liraya geliyor. Yılın ikinci üç ayında nominal olarak 250 milyon lira civarında artan stokların 1998 yılı fiyatları ile değerlendirilmesi 440 bin lira oluyor. Stok değişmelerindeki fiyat hareketleri çok ilginç! Yılın ilk yarısındaki ekonomik büyüme performansı beklentilerin ötesinde iyi oldu. İkinci yarıda üretimde roller değişebilir. Sanayi önce çıkarken, hizmetler sektöründen gelen katma değerin katkısı azalabilir. Talep yönünden özel kesimin talep büyümesi hız kesebilir. Kamu kesimi talebindeki artış devam edebilir. Yılın tümünde yüzde 3'ün biraz üzerinde bir büyüme iyi sayılmalı.