Advertisement

Amerikan Merkez Bankası (FED) parasal genişlemeyi yavaşlatma kararı almadı. Halbuki, mayıs ayında FED Başkanı'nın yaptığı bir konuşmada sonbahara doğru parasal genişlemenin yavaşlatılmasının gündeme geleceğine vurgu yapılmıştı. Küresel piyasalar eylül ayında FED'den bu yönde bir karar bekledi. Bu beklentiye paralel pozisyonlar alındı. Ayrıntıya gerek yok, küresel piyasadaki olumsuzlukları en fazla yaşayan ülkelerden biriyiz.
Ne değişti de FED bekleneni yapmadı? Bir açıdan çok fazla bir şey değişmedi. FED üyelerinin tahminlerinde büyümenin biraz düşmesi yanında fazla bir değişiklik yok. Bir diğer açıdan, çok fazla şey değişti. Son haftalarda yayınlanan veriler biraz karışık. Uzun vadeli faizler FED'in beklentilerinin çok üzerinde arttı. Halbuki, sürdürülebilir büyüme için FED uzun vadeli faizlerin çok artmasını arzu etmiyor. Teknik deyimiyle, faizlerin vade eğrisi çok dik bir hale geldi. Bütün bunların üzerine, FED'in politika beklentisine uluslararası tepki çok sert oldu. Hem piyasalar çok sert tepki verdi hem de uluslararası toplantılarda FED çok fazla eleştirildi.

FİYATI REEL EKONOMİ ÖDÜYOR
Son haftalarda "FED eylül ayında değil de, ekim ayı ya da daha sonrasında parasal genişlemeyi yavaşlatır" diyenlerin sayısı artmıştı. Yine de, ekonomik birimlerin piyasalardaki duruşu FED'den bir adım geleceği beklentisini yansıtıyordu. FED pas geçti. Piyasalar bayram yapıyor. Korkunç bir oynaklık yaşanıyor. Örneğin, Türkiye'de dolar kuru mayıs ayından bu yana, önce yüzde 16 yükseldi, son haftalarda yüzde 7 düştü. Yükseliş de, düşüş de aslında çok kısa sürelerde oldu. Böyle bir oynaklık doğal olarak ekonomik birimlerin beklentilerini bozarken yatırım ve tüketim kararlarının ertelenmesine yol açıyor. Kısacası, reel ekonomi ciddi bir fiyat ödüyor.
FED elbette piyasalarda oynaklık yaratmaya çalışmıyor. Ama, takındığı tavır sonucunda çok ciddi oynaklıklara neden olduğu da bir gerçek. Sorun, iletişim. Bu sorun piyasalara yön vermeye çalışan, ekonomik birimlerin ufkunu genişletmeye çalışan tüm merkez bankaları için söz konusu. Bazen merkez bankaları söylemek istediğini herkesin anlayabileceği açıklıkta söylemiyor. Bazen de, ekonomik birimler merkez bankalarının söylemek istediklerini arzuladıkları yönde anlamak son çalkantıda bunların ikisi de vardı.

İTİBARI YÜKSEK BELİRSİZLİK
FED Başkanı parasal genişlemeyi yavaşlatmaya başlayacaklarını çok kesin bir dille duyurdu. Konuşmasının içinde "Böyle olursa, şöyle olur" ya da "Şöyle olursa, böyle olur" cinsinden "itibarı
yüksek bir belirsizlik" yaratacak öğeler yoktu. Halbuki, merkez bankalarının kararları verilere endekslidir. Çok küçük gibi görünebilen bir veri dahi kararlarının değişmesine neden olabilir. Bu nedenle, merkez bankaları her zaman görüşlerinin verilere bağlı olarak değişebileceğinden söz ederler. Ama, bu cümle klişe haline geldiğinden, piyasalar pek önem vermez. Halbuki, bu cümleden bağımsız, merkez bankaları "itibarı yüksek belirsizlik" yaratmalıdır. FED bu açıdan hatalıydı. İleriye dönük kılavuzluk yapayım derken, geriye doğru bir adım atmış oldu.
Şimdi, başına gelenlerden korkmuş olacaklar ki, FED ileriye dönük hiçbir yön göstermedi. Parasal genişlemenin yavaşlaması masada ve her toplantı konuşulacak mı? FED birdenbire konuyu "itibarı yüksek belirsizlik" yerine "tam bir belirsizlik" konumuna getirdi. Bu yaklaşım da piyasalardaki çalkantıyı azdırabilir, FED'i eninde sonunda, ama çok yakın bir gelecekte parasal genişlemeyi yavaşlatma kararı almaya zorlayabilir. Yıl sonuna kadar dananın kuyruğu kopar.