Advertisement

Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 12.9, ithalat yüzde 3.4 geriledi. Dış ticaret açığı ise yüzde 17 artarak 7 milyar dolar oldu. Açık beklenenin altında gerçekleşti. Beklentilerdeki yanılmanın önemli bir bölümü ithalatın düşüşünden kaynaklandı.
Temmuz ayına yönelik dış ticaret verileri hem ihracatta hem de ithalatta bir kıpırdanma sinyali vermişti. Ağustos ayıyla beraber ele alındığında, yılın üçüncü üç aylık döneminin ilk iki ayında ekonomik faaliyetlerde önceki üç aylara göre bir düşüş olabileceği izlenimi doğuyor.
Mayıs ayından bu yana yaşanan döviz piyasasındaki çalkantıların maliyeti görülmeye başlanmış olabilir. 2012 yılına göre bu yıl dolar bazında milli gelir üretimi çok fazla değişmeyebilir. Ama, dış açıklar dolar bazında geçen yıla göre hatırı sayılır bir oranda artacak. Üç aylık dönemler itibarıyla baktığımızda, dış ticaret açığındaki artış son dört aydır yüzde 20 düzeyinde gerçekleşiyor.


BÜYÜMEDE ZORLANIRKEN DIŞ AÇIKLAR ARTIYOR
İç ve dış gelişmeler dış ticaret performansını derinden etkiliyor. İhracat düşüyor, ama Avrupa Birliği’ne olan ihracat ağustos ayında arttı. İhracattaki düşüş diğer piyasalardan kaynaklandı. İthalat üzerinde iç talep yoluyla küçümsenmeyecek bir kur baskısı söz konusu. Önümüzdeki dönemde otomotiv gibi sektörlerdeki fiyat ayarlamaları ile bu baskı daha fazla hissedilebilecek.
Milli gelir istatistiklerine göre, özel kesim yatırım harcamaları bir buçuk yıldır reel olarak düşüyor. İki yıl önce özel kesim yatırım harcamaları milli gelirin yüzde 25’i civarındayken, şimdi yüzde 20 düzeyine
düştü. Yılın ikinci üç ayında yüzde 12 düzeyinde artan yatırım malları ithalatı ise üçüncü üç ayın ilk iki
ayında yüzde 10 civarında arttı. Ara mallar ithalatındaki artış durdu. Ara malları ithalatı yılın ilk üç ayında yüzde 4.8, ikinci üç ayında yüzde 7.8 artmışken, üçüncü üç ayın ilk iki ayında yüzde 0.5 arttı. Bu veriler, tüm veriler tutarlı bir eğilime işaret etmese de, otomotiv sektörü hariç, ağustos ayında sanayi üretiminin de pek parlak olmayabileceğine işaret ediyor.
Ekonomik faaliyetlerdeki teklemenin çok sert olmayacağı varsayımıyla bu yıl dış ticaret açığının 100 milyar dolara yaklaşacağını beklemek çok abartılı olmaz. Bu düzeydeki bir dış ticaret açığı yaklaşık 60 milyar dolar düzeyinde bir cari işlemler açığına tekabül eder. Bu rakamlar cari işlemler açığının milli gelire oranının bu yıl yüzde 7’yi aşabileceğini gösteriyor. Büyümede zorlanıldığı (uzun dönemli ortalamanın neredeyse yarısı kadar) bir yılda bu düzeydeki bir cari işlemler açığı önümüzdeki dönemdeki ekonomik büyüme üzerinde ciddi bir kısıt oluşturuyor.

GELİRE GÖRE CARİ AÇIK
Grafikte cari işlemler dengesi/milli gelir oranı (yatay eksen) ile dolar bazında milli gelir (dikey eksen) rakamları gösteriliyor. Milli gelirimiz 200-300 milyar dolar civarındayken cari işlemler dengesi/milli gelir oranı yüzde +2 ile -4 arasında gezinirken, milli gelirimiz 600-800 milyar düzeyine geldiğinde bu oran -10 ile -2 aralığında salınıyor. Bu yıl da milli gelirimiz 800 milyar dolar civarında gerçekleşecek. Cari işlemler açığı/milli gelir oranı da yüzde 7 civarında olduğunda, geçmişteki verilerle uyumlu olur.